“300 refakatsiz mülteci çocuk ‘ciddi’ tehdit altında”

DW Türkçe‘de yer alan habere göre; 12 uluslararası yardım örgütü salı günü Berlin’de Balkan güzergahındaki mülteci çocukların içinde bulunduğu koşullara dikkat çekmek için ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada Balkan rotası olarak da adlandırılan Yunanistan, Sırbistan, Makedoya, Bulgaristan, Hırvatistan gibi ülkelerde yaklaşık bin 300 reşit olmayan refakatsiz çocuk mültecinin “sömürü, şiddet ve insan ticaretinin ciddi tehditi” altında olduğuna dikkat çekildi.

Aralarında çocuklara yardım örgütü Save the Children ve Uluslararası Kurtarma Komitesi’nin (IRC) de yer aldığı örgütler, hazırladıkları ortak raporda “Yaklaşık bir yıl önce AB ile Türkiye arasında imzalanan mülteci anlaşmasının ve sınırların kapatılmasının ardından çocuklar için risklerin ciddi oranda arttığı” yer aldı.

Bu koşulların “sürdürülemez” olduğunun vurgulandığı raporda, çocukların kayıt altına alınma korkusu ile yetkili kurumlara başvurmaktan korktukları için korumasız bir biçimde kaçakçı ve insan tüccarlarının eline düştüğü belirtildi. Bu çocukların sık sık “kötü ve yetersiz koşullarda tutulduğu, hatta hapsedildiği” kaydedildi. 

Yardım kuruluşu Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) Koordinatörü Ashleigh Lovett “Her ülkenin hükümeti, çocukların alı konulmasına, hapsedilmesine son vermek ve yalnız başına yola çıkmış bu çocuklara profesyonel koruma sunmakla kendini yükümlü kılmalı” talebinde bulundu.  

Lovett, aksi takdirde zaten ülkesindeki savaş ve çatışmalar nedeni ile travma yaşayan bu çocukların “yollarına devam etmek adına giderek daha tehlikeli koşul ve baskılara maruz kalacağı” uyarısında bulundu.

DW Türkçe‘de yer alan habere göre; 12 uluslararası yardım örgütü salı günü Berlin’de Balkan güzergahındaki mülteci çocukların içinde bulunduğu koşullara dikkat çekmek için ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada Balkan rotası olarak da adlandırılan Yunanistan, Sırbistan, Makedoya, Bulgaristan, Hırvatistan gibi ülkelerde yaklaşık bin 300 reşit olmayan refakatsiz çocuk mültecinin “sömürü, şiddet ve insan ticaretinin ciddi tehditi” altında olduğuna dikkat çekildi.

Aralarında çocuklara yardım örgütü Save the Children ve Uluslararası Kurtarma Komitesi’nin (IRC) de yer aldığı örgütler, hazırladıkları ortak raporda “Yaklaşık bir yıl önce AB ile Türkiye arasında imzalanan mülteci anlaşmasının ve sınırların kapatılmasının ardından çocuklar için risklerin ciddi oranda arttığı” yer aldı.

Bu koşulların “sürdürülemez” olduğunun vurgulandığı raporda, çocukların kayıt altına alınma korkusu ile yetkili kurumlara başvurmaktan korktukları için korumasız bir biçimde kaçakçı ve insan tüccarlarının eline düştüğü belirtildi. Bu çocukların sık sık “kötü ve yetersiz koşullarda tutulduğu, hatta hapsedildiği” kaydedildi. 

Yardım kuruluşu Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) Koordinatörü Ashleigh Lovett “Her ülkenin hükümeti, çocukların alı konulmasına, hapsedilmesine son vermek ve yalnız başına yola çıkmış bu çocuklara profesyonel koruma sunmakla kendini yükümlü kılmalı” talebinde bulundu.  

Lovett, aksi takdirde zaten ülkesindeki savaş ve çatışmalar nedeni ile travma yaşayan bu çocukların “yollarına devam etmek adına giderek daha tehlikeli koşul ve baskılara maruz kalacağı” uyarısında bulundu.

DW Türkçe‘de yer alan habere göre; 12 uluslararası yardım örgütü salı günü Berlin’de Balkan güzergahındaki mülteci çocukların içinde bulunduğu koşullara dikkat çekmek için ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada Balkan rotası olarak da adlandırılan Yunanistan, Sırbistan, Makedoya, Bulgaristan, Hırvatistan gibi ülkelerde yaklaşık bin 300 reşit olmayan refakatsiz çocuk mültecinin “sömürü, şiddet ve insan ticaretinin ciddi tehditi” altında olduğuna dikkat çekildi.

Aralarında çocuklara yardım örgütü Save the Children ve Uluslararası Kurtarma Komitesi’nin (IRC) de yer aldığı örgütler, hazırladıkları ortak raporda “Yaklaşık bir yıl önce AB ile Türkiye arasında imzalanan mülteci anlaşmasının ve sınırların kapatılmasının ardından çocuklar için risklerin ciddi oranda arttığı” yer aldı.

Bu koşulların “sürdürülemez” olduğunun vurgulandığı raporda, çocukların kayıt altına alınma korkusu ile yetkili kurumlara başvurmaktan korktukları için korumasız bir biçimde kaçakçı ve insan tüccarlarının eline düştüğü belirtildi. Bu çocukların sık sık “kötü ve yetersiz koşullarda tutulduğu, hatta hapsedildiği” kaydedildi. 

Yardım kuruluşu Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) Koordinatörü Ashleigh Lovett “Her ülkenin hükümeti, çocukların alı konulmasına, hapsedilmesine son vermek ve yalnız başına yola çıkmış bu çocuklara profesyonel koruma sunmakla kendini yükümlü kılmalı” talebinde bulundu.  

Lovett, aksi takdirde zaten ülkesindeki savaş ve çatışmalar nedeni ile travma yaşayan bu çocukların “yollarına devam etmek adına giderek daha tehlikeli koşul ve baskılara maruz kalacağı” uyarısında bulundu.

DW Türkçe‘de yer alan habere göre; 12 uluslararası yardım örgütü salı günü Berlin’de Balkan güzergahındaki mülteci çocukların içinde bulunduğu koşullara dikkat çekmek için ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada Balkan rotası olarak da adlandırılan Yunanistan, Sırbistan, Makedoya, Bulgaristan, Hırvatistan gibi ülkelerde yaklaşık bin 300 reşit olmayan refakatsiz çocuk mültecinin “sömürü, şiddet ve insan ticaretinin ciddi tehditi” altında olduğuna dikkat çekildi.

Aralarında çocuklara yardım örgütü Save the Children ve Uluslararası Kurtarma Komitesi’nin (IRC) de yer aldığı örgütler, hazırladıkları ortak raporda “Yaklaşık bir yıl önce AB ile Türkiye arasında imzalanan mülteci anlaşmasının ve sınırların kapatılmasının ardından çocuklar için risklerin ciddi oranda arttığı” yer aldı.

Bu koşulların “sürdürülemez” olduğunun vurgulandığı raporda, çocukların kayıt altına alınma korkusu ile yetkili kurumlara başvurmaktan korktukları için korumasız bir biçimde kaçakçı ve insan tüccarlarının eline düştüğü belirtildi. Bu çocukların sık sık “kötü ve yetersiz koşullarda tutulduğu, hatta hapsedildiği” kaydedildi. 

Yardım kuruluşu Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) Koordinatörü Ashleigh Lovett “Her ülkenin hükümeti, çocukların alı konulmasına, hapsedilmesine son vermek ve yalnız başına yola çıkmış bu çocuklara profesyonel koruma sunmakla kendini yükümlü kılmalı” talebinde bulundu.  

Lovett, aksi takdirde zaten ülkesindeki savaş ve çatışmalar nedeni ile travma yaşayan bu çocukların “yollarına devam etmek adına giderek daha tehlikeli koşul ve baskılara maruz kalacağı” uyarısında bulundu.