Fenerbahçe’yle Galatasaray’ın karşılaşacağı Süper Kupa maçının Suudi Arabistan’a oynanacağı iddia edilmiş, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi de 11 Ekim’de yaptığı açıklamada bunun gündeme geldiğini ancak kesinleşmediğini söylemişti. Büyükekşi aynı açıklamasında “Ama bu Türkiye Futbol Federasyonu’nun kendi başına yaptığı bir çalışma değil. Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin başkanlarından olur aldığımız bir çalışma. Anlaşırsak bu iki kulübümüzün rızasıyla yapılacak anlaşmayı kamuoyuna açıklayacağız” demişti.
20 Ekim’de de TFF, Süper Kupa’nın Suudi Arabistan’da oynanacağını resmi olarak duyurmuştu.
Fenerbahçe, 5 Kasım’da düzenlediği Yüksek Divan Kurulu toplantısında Süper Kupa’nın Türkiye’de oynanması için önerge verdi. Kabul edilen önergede şunlar dendi: “Cumhuriyet’in 100’üncü yılında Süper Kupa Finali’nin, Atatürk ilke ve devrimlerine karşı bir ülkede oynanması, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu Fenerbahçe’nin tarihine, şan ve şerefine bağdaşmayacağından, finalin Atatürk Olimpiyat Stadı’nda ya da Samsun 19 Mayıs Stadı’nda oynanmasının kabulünün Yüksek Divan Kurulunun oylarına sunulmasını teklif ederiz.”
Galatasary da dün düzenlenen Divan Kurulu’nda Süper Kupa’nın Türkiye’de oynanmasını istedi.
Divan Kurulu’nun aldığı kararda şunlar yer aldı: “Ülkemizi sporda ileri götürmek üzere yola çıkan Ali Sami Yen ve arkadaşlarının takipçileri olarak, 100’üncü yılın kupasının, 100’üncü yıl ‘Cumhuriyet Kupası’ olarak, ecdadımızın kanıyla, canıyla, fikri ve irfanıyla kazandığı ve koruduğu Türk vatanında oynanmasını istiyoruz. Atatürk’ün evlatları olan Türk gençliğinin, karşılaşmayı sahip oldukları topraklarda izlemesi ve bu hissiyatı hangi takım taraftarı olursa olsun millet bilinciyle Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde yaşaması arzumuzdur. Stat kapasitesinin belirli bir kısmının, vatan uğruna şehit olanların yakınlarına, gazilere, son büyük depremde mağdur olan bölge halkı temsilcilerine, özveri ile çalışarak pandemide ve her afette cansiperane hizmet veren tabiplerimize, hemşire ve yardımcı personele, eczacı, veteriner ve diş hekimlerine, Türkiye’nin ağır emekçileri; madenci, itfaiyeci ve öğretmenlere, olimpiyatlarda madalya kazanmış veya dünya ve Avrupa şampiyonalarında madalya almış milli sporcularımıza, milli birlik ve beraberliğin anayasal teminatı olan Cumhurbaşkanlığı makamı yetkisinde dağıtılmasını öneriyoruz.”