Gazeteci Bilal Meşe’ye saldıran ve sonrasında milli takımı bırakan Arda Turan, yaşananlarla ilgili konuştu.
Euro 2016’da yaşananların kısaca hatırlatıldığı haberde, Emre Belözoğlu’nun araya girmesiyle sağlanan Fatih Terim-Arda barışının ön şartlı olduğu belirtildi.Bu şart, haberde şöyle aktarıldı:
Arda, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda medyada yer alan haberlerin Terim’in danışmanı Bülent Bayraktar ve Medya Departman Sorumlusu Hande Sümertaş tarafından sızdırıldığına ikna edilmiş ve şartı da bu iki ismin görevlerine son verilmesiymiş.
Mehmet Arslan, “Ve uçaktaki Bilal Meşe’ye saldırının can alıcı bölümünü dinliyorum” dedikten sonra şunları yazdı:
Arda, Bayraktar ve Sümertaş’ı Makedonya maçı sonrası uçağa binerken görüyor. Yanında gazeteci ağabeyimiz Bilal Meşe var. Bu üçlünün birlikte hareket ettiğini ve kahkaha attığını görüyor. “Dayanamadım” dediği nokta burası. Bundan sonra karar veriyor o hareketi yapmaya.
Mehmet Arslan yazısına şöyle devam etti:
Arda, Bayraktar ve Sümertaş’ın gönderileceği sözünün kim tarafından verildiğini söylemedi. Ama adresin Fatih Terim olduğu çok açık..
Ve Arda’nın ağzından:
“Benimki onurlu, karşı tarafınki onursuz bir hata. Kimsenin arkasından konuşmadım, yüzüne bağırdım. Başkan Yıldırım Demirören’e telefonda ‘Öfkeliydim. Size karşı bilinçli olarak küfür etmedim’ dedim. Orada bana ‘Sen çık özür dile, biz hallederiz’ dediler. Ama böyle davranmaktansa gitmeyi tercih ettim.
Ben herkesin yüzüne açık konuştum. Keşke bir kişi bile olsa bana bunu yapabilseydi. Bu çok daha onurlu bir davranış olurdu.
Kim kimden para istemiş abi. Ben kimseden prim istemedim. Kimse ile prim pazarlığı yapmadım.”
