CHP’den yapılan açıklamaya göre, Tokat’ta Gençlik Buluşmaları kapsamında gençlerle bir araya gelen ve onların taleplerini dinleyip sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, partisinin çözüm önerilerini anlattı.
Genç istihdamının azaldığını, gençlere yeni olanaklar sağlanması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda aile destekleri sigortasını hayata geçireceklerini, devletin geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan ailelere, sosyal güvenlik hakkı olarak belli bir gelir güvencesi vereceğini söyledi.
‘Sansür yasası’yla ilgili bir soruya da Kılıçdaroğlu, “Hiç merak etmeyin ‘tak’ diye kaldıracağız. Böyle bir rezalet olur mu? Gençlerin veya herhangi bir kişinin sosyal medyada eleştiri yapması kadar doğal bir şey yok. Hakaret içermediği sürece en sert eleştirilere siyasetçilerin tahammül etmesi lazım.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evrensel bir kuraldır. ‘Vay sen beni nasıl eleştirirsin?’ Bir siyasetçinin övgüden çok sağlıklı ve tutarlı, akılcı eleştiriye ihtiyacı vardır. Benim görmediğimi beni eleştiren kişi görüyorsa, eleştiren kişi aynı zamanda benim arkadaşım, dostum demektir. Bu bağlamda medya dördüncü güçtür. Çağdaş demokrasilerde, yasama, yargı, yürütme ve medya. Ama bizde medyanın büyük bir kısmı havuz medyası dediğimiz bir gruptan oluştuğu için, yani kalemini satanlardan oluştuğu için onlara biz medya demiyoruz. Ama kalemini satmayan, özgürce eleştiri yapan her gazetecinin başımızın üstünde yeri var. Kaldıracağız, sansürü bitireceğiz. Hiçbir genç değil, bu ülkede hiç kimse yaşı ne olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun hiç kimse düşüncelerinden ötürü hapse atılamaz.”
Mülakatlarla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığının önüne gittiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri durumunda mülakatı kaldıracaklarını dile getirdi.
“KPSS’ye kim girmişse aldığı puana göre kamuda yerleştirilecek, torpili kaldıracağız. Torpil, bir kişinin hakkını yemektir, hukukunu yemektir” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Gençlerin çok sorunları var. Sizin temel sorunumuz şu değerli arkadaşlar, aklınıza geldi mi, gelmedi mi bilmiyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşıyoruz. Bizler, bizim kuşağımız, bizler eğitim aldık, babalarımızdan daha iyi bir geliri yakaladık. Sizin kuşak bizden daha iyi bir eğitim aldınız ama ailemizden daha düşük bir gelire bakıyorsunuz. O nedenle siz ‘Yurt dışına gideyim’ diyorsunuz. ‘Yurt dışında daha iyi imkanlara kavuşabilirim’ diyorsunuz. Bu, cumhuriyet tarihinde ilk kez gerçekleşen bir olay ve bu olayın tersine dönmesi lazım. İstihdam yaratılması lazım. Eğitim sisteminin tepeden tırnağa yeniden düzenlenmesi lazım. Eğitimin merak duygusunu büyütmesi lazım.”
Başörtüsü ile ilgili teklife de değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini, “Kanun teklifi kadının kılık kıyafeti. Yani hiç kimse size ‘niye başörtüsü taktın’ diye sormayacak ama hiçbir hakim de avukata etek boyunu sormayacak. Yani kadının kılık kıyafetini belirleyen siyaset olmayacak. Erdoğan yan çizdi, ‘yok aileye bakacağım, yok şunu yapacağım.’ diye yan çiziyor. Ama şunu söyleyeyim size, Erdoğan’ın istismar ettiği, bahçe olarak gördüğü o bahçedeki bütün gülleri, bütün karanfilleri, bütün menekşeleri alacağım, diken orada kalacak” diye tamamladı.