Seçimlere 61 gün kaldı. Muhalefetteki adaylık düğümü de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak aday; beş genel başkan, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanacağı bir formülle aşıldı. Geçen haftaki araştırmalara göre muhalefetteki kriz sonrası oluşan birlik görüntüsü, Kılıçdaroğlu’na desteği artırmış durumda.
Sözcü’den Aytunç Erkin’e konuşan Kılıçdaroğlu, “Adaylığınız açıklanana kadar geçen sürede ‘Sadece 5’li çete değil bazı finans çevreleri’ tarafından da size karşı duvar örüldüğünü söylediniz. Bugün de bu finans çevrelerinin size karşı duvar olacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
”Bu duvarı nasıl yıkacaksınız? Bakın; altılı masanın bir ortak politikalar metni ve bu metinle birlikte de bir anayasa önermesi var. Bu iki metnin özeti size göre nedir derseniz, demokrasidir, hak- hukuk adalettir. Ama yaşamın her alanında hak, hukuk ve adalettir. Siyasette, eğitimde, sanatta, iş dünyasında, çalışma hayatında, doğa politikalarında, ekonomide; her alanda hak, hukuk ve adalet. Haliyle biz yaşamın her alanında demokrasiyi tesis edeceğiz ve adaleti sağlayacağız. Bakın, bu ülkenin 418 milyar doları çalınmış. Kim çaldı, nasıl çaldı ortaya çıkacak. Ortaya çıkmakla da kalmayacak; her kuruşu geri alınacak. Yağma düzeni son bulacak, nepotizm, kayırmacılık son bulacak. Ucu nereye gidiyorsa gitsin. Evrensel hukuk kaideleri içinde, kesinlikle ve kesinlikle hukuk içinde kalınarak yapılması gereken ne varsa yapılacak. Bunun önünde durmak isterlerse kendileri bilir. Tercih onların…”
‘Toplumun büyük bölümü daha çok kazanacak’
Kılıçdaroğlu, hedeflerini şöyle anlattı: “Bakın, dünyada da ‘neoliberalizm’ karşıtı bir eğilim gün geçtikçe güçleniyor. Bu süreçte yalnız değiliz. Zenginin daha zengin olduğu, fakirin daha da fakirleştiği bir düzen sürdürülebilir değil. Bunu herkes görüyor. Dünya yeni bir sosyal devlet anlayışıyla yeniden formatlanmalı. Göreceksiniz bu yeni dönemin öncü ülkesi olacağız. Bizim bu süreçteki nihai hedefimiz ‘Tek bir çocuğumuz dahi yatağa aç girmeyecek’ şeklinde özetlediğimiz yeni bir ekonomik programdır. Birlikte üreteceğiz ancak hakça bölüşeceğiz. Belki birileri artık daha az kazanacak ama huzurlu bir Türkiye’de yaşayacak. Ve toplumun büyük bir bölümü de daha çok kazanacak. Gelir dağılımındaki eşitsizlik kısa sürede ortadan kaldırılacak ve inanın bu 84 milyon için huzur, refah, kardeşlik getirecek. Yani bu topraklarda yeniden hakça bir paylaşım düzeni kurulmuş olacak.”