CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart tarihinden başlayan ve tutuklanmasıyla artan Saraçhane miting ve eylemlerine ilişkin olarak, “İnsanları sokağa, Saraçhane’ye sahip çıkmaya davet ettik. ‘Sokağa mı çağırıyorsun?’ dediler. ‘Evet sokağa çağırıyorum’ dedim. Böyle bir karar çok riskli bir iş. O gün orada insanlara bir şey olsaydı, ben biliyordum benim de sonumun hapishane olacağını. Kader bizi una değil, üne buladı” dedi. İmamoğlu ve parti yöneticilerine yönelik yargı süreçlerini “siyasi saldırı” olarak nitelendiren Özel, “‘Yeni saldırılar gelecek mi’ derseniz, evet gelecek. Mutlaka yapacaklar. Her birimize yapabilirler” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özel, partisinin 39. Olağan Kurultayı’nın ardından Medyascope’a açıklamalarda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik kayyum tartışmalarının yaşandığı 19 Mart sürecine değinen Özel, şunları kaydetti:
“19 Mart günü darbe yaptılar, Saraçhane’ye de kayyım atayacaklar. O gün yola çıktık gidiyoruz, ‘Ne olacaksa bugün olacak’ dedik. İnsanları sokağa, Saraçhane’ye sahip çıkmaya davet ettik. ‘Sokağa mı çağırıyorsun?’ dediler. ‘Evet sokağa çağırıyorum’ dedim. Böyle bir karar çok riskli bir iş. O gün orada insanlara bir şey olsaydı, ben biliyordum benim de sonumun hapishane olacağını. Ama orada bir karar vereceksiniz; ya teslim olacaksınız, ya mücadele edeceksiniz. İhsan Sabri Çağlayangil’in dediği gibi; ‘Kader bizi una değil, üne buladı.”
“Mutlaka yeni saldırılar yapacaklar”
İmamoğlu ve parti yöneticilerine yönelik yargı süreçlerini “siyasi saldırı” olarak nitelendiren Özel, “Ben inanmadığım için, arkadaşlarımızın masum olduğuna inandığım için, Ekrem Başkan’ın suçunun Erdoğan’ı yenmek veya suç isnadının bir kez daha yenecek olmak olduğunu bildiğim için mücadele ediyorum. O yüzden de ‘Yeni saldırılar gelecek mi’ derseniz, evet gelecek. Mutlaka yapacaklar. Her birimize yapabilirler. Önemli olan onlar kadar kararlı olmak. Ben onlar neyi göze aldıysa, kendi adıma da partim adına da fazlasını göze aldım. Çünkü anlaşılıyor ki böyle bir tutum takınmazsak onlar karar vermişler, bizi ezip yok edecekler” ifadesini kullandı.
“CHP, kararsızlar dağıtıldıkça yüzde 40 sınırına doğru yaklaşıyor”
Anket sonuçlarına ve seçmenin beklentisine değinen Özel, CHP’nin oylarının yüzde 40 bandına yaklaştığını söyledi. Özel, “Şu anda geldiğimiz noktada CHP, kararsızlar dağıtıldıkça yüzde 40 sınırına doğru yaklaşıyor. Seçmen ne mitinge ne kavgaya ne konuşmaya bakıyor; sahiciliğe bakıyor. Seçmen şunu görüyor: ‘Sahiden bunların canı yanıyor, sahiden iktidara gelirlerse hukuka dönülür. Sahiden emeklinin düştüğü duruma Özgür Özel’in içi yanıyor.’ Biz seçmenden oy isteyip makama mevkiye değil, sahiden onların sorununu çözeceğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Gücümüz sahiciliğimizde” diye konuştu.
Partinin mevcut durumunu 1970’lerde Bülent Ecevit liderliğinde yakalanan rüzgara ve 12 Eylül sonrası partinin yeniden açılma sürecindeki heyecana benzeten Özel, kurultayda yakalanan ivmeyi bir “psikolojik kaldıraç” olarak gördüğünü belirtti.
Yerel seçimlerdeki başarıyı genel seçimlere taşıma konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Özel, şöyle konuştu:
“Ben partimi seçimden birinci parti çıkaramazsam istifa edeceğim demiştim. İlk girdiğimiz yerel seçimlerden çıkardık. Şimdi genel seçim için de bunu tekrar ediyoruz. Söz verdim, dedim ki: ‘Bu muhalefetteki son kurultayımız.’ Sözü tutarsak tutarız, tutamazsak ben de kalmam, kimse kalmaz. Kalmamalı, bu kültür partiye yerleşmeli. Kaybeden lider devam etmiyorsa, bir kazananı bulunuyor en sonunda. Hatta belki ileride bunu tüzüğe de yazmak lazım; ‘Parti bir seçim başarısızlığı alırsa doğrudan olağanüstü kongreye gidilir’ diye bir düzenleme yapmak lazım.”
“Türkiye İttifakı’ sözünü PM’ye taşımaya çalıştık”
Listede coğrafi dağılıma ve siyasi çeşitliliğe büyük önem verdiklerini ifade eden Özel, “Türkiye İttifakı” ruhunu PM’ye taşıdıklarını söyledi. Özel, “Bir de ‘Türkiye İttifakı’ sözünü PM’ye taşımaya çalıştık. Listemizde Kürt demokratlar, milliyetçi demokratlar, liberaller ve solun farklı renkleri var. Farklı siyasi geçmişlerden gelseler de hepsi partinin programıyla uyum içinde” dedi.
“DEM Parti siyasetçilerinin üstlerine alınmasına üzüldüm”
“Stockholm Sendromu” benzetmesini DEM Parti için kullanmadığını ifade eden Özel, “Bunu DEM Parti siyasetçilerinin üstlerine alınmasına ben üzüldüm. Çünkü çok özenli bir metin ve bunları DEM Parti’nin siyasetçisine değil; CHP’yi bir kararından dolayı sürecin dışında tutan ve Kürtlerle CHP’nin arasını açmaya çalışan, CHP’ye çok acımasız hakaretler, yakıştırmalar ve hatırlatmalar yapanlara söylüyorum” ifadesini kullandı.























