CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP ile MHP milletvekillerinin gece yarısı TBMM’ye yasalaştırdığı ‘İttifak yasa teklifi’ne tepki gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. AKP ile MHP milletvekillerinin dün gece TBMM Genel Kurulu’na getirerek yasalaştırdığı “ittifak yasa teklifi”ne 7 maddelik eleştiri sunan Kılçdaroğlu, “Bu teklif seçim güvenliğini ortadan kaldıracak. Bu ne demektir, referandumda geçersiz olan mühürsüz oy pusulalarının şimdi geçerli olmasıdır. Bu teklif referandumun gayrımeşru olduğunun kanıtıdır” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satır başları şöyle:
Gazeteler kapatılabilir, milletvekilleri hapse atılabilir ama mutlaka bu ülkeye demokrasiyi ve huzuru getireceğiz.
Şimdi şeker fabrikalarını özelleştirmek istiyorlar. Size sözüm söz CHP iktidarında onları geri alıp köylüye yeniden vereceğim.
Geçen hafta grup toplantısında Gökhan Açıkkollu isimli öğretmeni anlatmıştım. 20 Temmuz öncesi ihraç ediliyor, öldükten sonra hainler mezarlığına gömülmeye çalışılıyor. Ben Açıkkollu’nun işkence ile öldürüldüğünü söyledim. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hemen “İşkence yapılmadı” diye cevap verdi.
Doktor Ömer Gergerli oğlu bunun üzerine şu açıklamayı yaptı: Adil raporları gördüm. Açıklamalar yanlış. Sırt, boyun ve kaburgalarındaki kırıklardan bahsedilmemiş.
Bir insanın durup duruken neden kaburgaları kırılsın? Benim açıklamamdan niye rahatsız oluyorsun? Avukat diyor ki: En az 15 kişiyi gördüm, işkence yapıyordu… Sen savcı olarak bu avukatı çağırıp niye sormuyorsun? Suçluysa yargılarsın, hapse atarsın. İşkence ne demek?
“UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE EDECEĞİNE GAZETECİLERLE MÜCADELE EDİYORSUN”
Uyuşturucu kullanma yaşı 10’a indi. 35 bin çocuk uyuşturucu tedavisi gördü. Uyuşturucu ile mücadele edeceğine gazetecilerle mücadele ediyorsun. Medya özgürlüğü bütün demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Gazeteci ne görüyorsa onu yazacaktır. Gazeteci gücü denetleyecektir.
Cumhuriyet çalışanları aylarca cevaevinde kaldılar. Akın Atalay 499 gündür cezaevinde. Yarın 500 gün olacak. Akın Atalay yurtdışındaydı. Arandığını duyunca hemen Türkiye’ye geldi. Kaçacak diye gözaltına aldılar. Adam zaten yurtdışından geldi. Niye kaçsın, suçlu mu? Niçin? Kaptan gemiyi en son terk edermiş. Cumhuriyet gazetesi basının akademisidir. Cumhuriyet 12 Eylül’de de, 12 Mart’ta da aynı gözaltılarla, tutuklamalarla karşılaştı. Hiçkimse şunu unutmasın her Cumhuriyet çalışanı Uğur Mumcu’nun öğrencisidir, onun gibi onurlu ve dik dururlar.
Ahmet Altan, Mehmet Altan kimi öldürdüler? Ellerinde bomba mı vardı? Biz görüşü ne olursa olsun gazetecilerin özgür olmasını savunuruz.