Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisini Uluslararası Para Fonu (IMF) ile gizli pazarlıklar yürütmek ve Londra’daki tefecilerle görüşmekle ilgili suçlamalarına yanıt verdi.
YetkinReport’a konuşan Kılıçdaroğlu, “IMF ile görüşmüyoruz. İktidarımızda IMF’ye de tefecilere de başvurma niyetimiz yok. Türkiye’yi dilenciye çeviren Erdoğan. Bütün bunları düzelteceğiz” dedi.
“Dilin kemiği yok. Dertleri Türkiye’ye yatırım getirmek değil, doları nasıl tutacakları” diyen CHP Lideri, “Benim ABD’de, İngiltere’de ne yaptığım, kimlerle görüştüğüm belli. Büyükelçiler haberli, ayrıca mutlaka bizi takip edenler, peşime taktıkları derin devlet elemanları da biliyordur. Biz faizle para istemiyoruz, yatırım, temiz para gelsin diye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bizi de kendileri gibi sanıyorlar. Para gelsin de nereden gelirse gelsin anlayışındalar. Türkiye Mann Adası değil. Uuyuşturucu baronlarına, kaçakçılara af çıkardılar, kapıları açtılar. Türkiye’yi kara para cenneti haline getirdiler. Günay Amerika’da uyuşturucu taşıyan gemiler yakalanıyor, dünyanın her yerinden mafyalar Türkiye’nin sokaklarında çatışıyor, iktidarsa seyirci, çünkü o paraya gebe. Bunlara son vereceğiz.”
KILIÇDAROĞLU’NUN TRT RAHATSIZLIĞI
Kılıçdaroğlu ayrıca, kamu yayıncısı TRT’nin artık “Erdoğan’ın borazanı” haline gelmesinden “son derece rahatsız” olduğunu söyledi.
“Bırakın sözlerimize yer vermeyi, paramızla ilan vermek istiyoruz, almıyorlar” diyen Kılıçdaroğlu, “Seçim kampanyamıza yer vermiyorlar. Oysa yasası var, TRT’nin yasalara uyması önemli. İktidarın bile diyemiyorum, çünkü tek adam rejimi artık, Erdoğan’ın borazanı haline geliyor. Suç duyurusunda bulunduk” ifadelerini kullandı.
“Bakın size, devleti ne kadar aciz duruma düşürdüklerini gösteren bir şey anlatayım” diyen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Saray’a bir defa gittim. O da 15 Temmuz’dan sonra. Orada TRT’nin CHP’ye, muhalefete tamamen kapalı durduğunu daha bir kez dahi ekrana davet almadığımı da söyledim. ‘Olur mu öyle şey’ dedi. Onun ardından bir defa çağırdılar. Sonra yine yok. Bu kadar yıldır sadece bir kez…
Bizim de işlerine gelenler dışında muhalefet partilerinin de görüşlerine yer vermek zorundalar. Kendilerine biraz güveniyorlarsa çıkarsınlar canlı yayına, karşıma da kimi istiyorlarsa onlar koysunlar, bana istedikleri soruyu sorsunlar. Ben çekinmem, ama devlet kanalında, TRT’de görünmemizden korkuyorlar.”
