CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından bugün Ankara’dan İstanbul’a ‘Adalet Yürüyüşü’nü başlattı.
Erdoğan’ın, bir darbe sonucu gayrı meşru bir Anayasa ile el koyduğu ülke yönetimine karşı en etkili yürüyüş. #adalet pic.twitter.com/99j5d0zoY8
— feyzi işbaşaran (@feyzi_isbasaran) 15 Haziran 2017
“Bu ülkeye adalet ya gelecek ya gelecek. Daha önce söyledim, eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa o bedeli önce biz ödeyeceğiz. Bu ülkenin geleceği için, çocuklarımızın geleceği için hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Bu yürüyüşümüzün bir siyasal partiyle ilgisi yok. Bu yürüyüş kutlu bir yürüyüştür. Bu yürüyüş adalet yürüyüşüdür. Adaleti isteyen herkes bu yürüyüşe destek vermek zorundadır.”
“Cezaevleri tıka basa dolu olan bir ülkede adalet olmaz. Adaletin olmadığı bir ülkede devlet olmaz. Adaletin olmadığı bir ülkede barış olmaz. Adaletin olmadığı bir ülkede huzur olmaz. Adalet adalet adalet… Bu soylu kavramın anlamını vermek, bu soylu kavramın gereğini yapmak zorundayız.
Herkesin düşüncesine saygılıyız. Herkesin siyasal görüşüne saygılıyız. Ama herkes ama herkes yargıyı, yargının bağımsızlığını ve adaleti savunmak zorundadır. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Adaleti savunuyoruz.”
“Bütün dünya duysun. Biz Türkiye’de kendi topraklarımızda bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Dikta istemiyoruz. 20 temmuz darbesini yapanları istemiyoruz. Kendi ülkemizde demokrasi istiyoruz. Özgürlük istiyoruz. Taşeron işçileri, emekliler, köylüler, işçiler, memurlar herkes için adalet istiyoruz.
Adaletin olmadığı yerde insan olmaz. İnsanca yaşamak için adalet istiyoruz.”
YÜRÜYÜŞTEN CANLI YAYIN
Sözcü TV Canlı Yayın 1 by Sozcu
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, evinin önünde ‘Adalet Yürüyüşü’ öncesinde ise şu açıklamayı yaptı:
“Adaletin olmadığı bir yerde devlet de olmaz, adaletin olmadığı bir yerde insan da olmaz. O nedenle adalet yürüyüşünü başlatıyoruz. Bugün yürüyeceğim. Umuyorum, vicdanları sağır olanlar bizim bu yürüyüşümüz anlamını kavrarlar. Umuyorum vicdanları sağır olanlar bizim bu yürüyüşümüze bizim bu sesimize bizim bu sözümüze kulak verirler. Biz gerginlik istemiyoruz biz kavga istemiyoruz. Biz birlikte beraber huzur içinde yaşamak istiyoruz. Biz mahkemelerde gazeteciler istemiyoruz. Biz hapishanelerde gazeteciler istemiyoruz. Biz hapishanelerde öğretim üyeleri istemiyoruz. Dolayısıyla bunlar bize acı veriyor ve bu acıyı sonlandırmamız gerekiyor. Söylemiştim, eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa o bedeli önce ben ödeyeceğim diye. Şimdi yürüyorum yürüyeceğim. İstanbul’a kadar bu son olmayacak. Bizim yürüyüşümüz bu ülkeye adalet gelinceye kadar devam edecek.