Saadet Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçime yönelik ‘dört benzemezler’ ve ‘şer odakları’ sözlerine yanıt verdi.
Saadet Partisi’nin CHP, İyi Parti ve Demokrat Parti ile kurduğu Millet İttifakı’na yönelik iktidardan gelen ‘dört benzemezler’ ve ‘şer odakları’ nitelendirmelerini de değerlendiren Karamollaoğlu, “İşte bunlar bir defa çirkin. Siyaseten bizim hiçbir zaman benimseyemeyeceğimiz bir üslûp. Eğer milletin belli bir kısmı belli partileri tercih ediyor, onlara oy veriyorsa, siz bunları ‘şer odakları’ diye tarif edemezsiniz. Siz söylediğiniz konuma düşersiniz. Şer ne demek? Kötülük demek. Eğer siz bu memleketi kutuplaştırmaya çalışırsanız en büyük zararı verirsiniz. Bu şu manaya geliyor; sizin başkalarına tahammülünüz yok. Siz tahammülsüzsünüz. Kimseyi dinlemiyorsunuz, kimseyle istişare edemiyorsunuz. Bugün başımıza gelen sıkıntıların temelinde de bu yatıyor” diye konuştu.
“Dip dalga bu seçimde ortaya çıkarsa…”
Konuşmalarında sık sık dile getirdiği ‘dip dalga’dan da bahseden Karamollaoğlu, “İnsanlar kanaatlerini ifade etmekten çekiniyorlar, çünkü bize destek verecek büyük bir kesim Ak Parti’den kopacak. Bunu da kendilerinin üzerindeki baskıdan dolayı dillendiremiyorlar. Anketlerde kanaatlerini dile getirenler de tercihlerini doğru olarak dile getirmiyorlar, ne olur ne olmaz diye genelde hükümetten yana bir tavır sergilemeyi tercih ediyorlar. Bizim beklediğimiz bu dip dalga seçimde ortaya çıkarsa, biz bu seçimde en güçlü parti olarak çıkarız kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.
“Belli kesimler İslâm’ı kendi ikballeri için vasıta olarak kullanmaya kalkıyor”
‘Hayat tarzlarına ve dini kazanımlara yönelik baskılar olabileceğine dair endişeler olabileceği’ konusunda da konuşan Saadet Partisi’nin adayı, “Bunlar kanaatimize göre boş iddialar” dedi ve şöyle devam etti:
“Başörtüsü konusunun artık bundan sonra olacağı kanaatinde de değilim. Ancak çok açık ve net bir ifade kullandım ben; ‘Biz İslâmcı değil, Müslümanız.’ Çünkü şu anda belli kesimler İslâm’ı kendi ikballeri için vasıta olarak kullanmaya kalkıyorlar.
“İslâm’ın en önemli hususlarından bir tanesi ‘güzel ahlâktır.’ Peygamber Efendimiz (asm), ‘ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim’ buyurmuş. Siz onun bütün güzel ahlâkla ilgili, bize yaptığı tavsiyeleri bir tarafa bırakacaksınız, ülkeyi kamplaşmaya, kutuplaşmaya, bir kaos ortamına götürecek ne varsa yapacaksınız ve bunu da güya İslâm adına yapacaksınız. Bu mantıklı bir yaklaşım değil. Bu doğru bir yaklaşım değil. “
“Bugün maalesef okullarda deizmin giderek arttığı konusunda endişeler var. Çünkü, yönetimde bulunanların söylemleriyle eylemleri birbirine uymuyor, tutmuyor. Onun için şimdi zeytinyağı gibi üste çıkmaya kalkıp, kendilerinin dışındaki herkesi Müslümanlığa karşıymış gibi göstermek veya birileriyle yan yana geldi diye onları da itham etmek çok çirkin bir şey.”
Saadet Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçime yönelik ‘dört benzemezler’ ve ‘şer odakları’ sözlerine yanıt verdi.
Saadet Partisi’nin CHP, İyi Parti ve Demokrat Parti ile kurduğu Millet İttifakı’na yönelik iktidardan gelen ‘dört benzemezler’ ve ‘şer odakları’ nitelendirmelerini de değerlendiren Karamollaoğlu, “İşte bunlar bir defa çirkin. Siyaseten bizim hiçbir zaman benimseyemeyeceğimiz bir üslûp. Eğer milletin belli bir kısmı belli partileri tercih ediyor, onlara oy veriyorsa, siz bunları ‘şer odakları’ diye tarif edemezsiniz. Siz söylediğiniz konuma düşersiniz. Şer ne demek? Kötülük demek. Eğer siz bu memleketi kutuplaştırmaya çalışırsanız en büyük zararı verirsiniz. Bu şu manaya geliyor; sizin başkalarına tahammülünüz yok. Siz tahammülsüzsünüz. Kimseyi dinlemiyorsunuz, kimseyle istişare edemiyorsunuz. Bugün başımıza gelen sıkıntıların temelinde de bu yatıyor” diye konuştu.
“Dip dalga bu seçimde ortaya çıkarsa…”
Konuşmalarında sık sık dile getirdiği ‘dip dalga’dan da bahseden Karamollaoğlu, “İnsanlar kanaatlerini ifade etmekten çekiniyorlar, çünkü bize destek verecek büyük bir kesim Ak Parti’den kopacak. Bunu da kendilerinin üzerindeki baskıdan dolayı dillendiremiyorlar. Anketlerde kanaatlerini dile getirenler de tercihlerini doğru olarak dile getirmiyorlar, ne olur ne olmaz diye genelde hükümetten yana bir tavır sergilemeyi tercih ediyorlar. Bizim beklediğimiz bu dip dalga seçimde ortaya çıkarsa, biz bu seçimde en güçlü parti olarak çıkarız kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.
“Belli kesimler İslâm’ı kendi ikballeri için vasıta olarak kullanmaya kalkıyor”
‘Hayat tarzlarına ve dini kazanımlara yönelik baskılar olabileceğine dair endişeler olabileceği’ konusunda da konuşan Saadet Partisi’nin adayı, “Bunlar kanaatimize göre boş iddialar” dedi ve şöyle devam etti:
“Başörtüsü konusunun artık bundan sonra olacağı kanaatinde de değilim. Ancak çok açık ve net bir ifade kullandım ben; ‘Biz İslâmcı değil, Müslümanız.’ Çünkü şu anda belli kesimler İslâm’ı kendi ikballeri için vasıta olarak kullanmaya kalkıyorlar.
“İslâm’ın en önemli hususlarından bir tanesi ‘güzel ahlâktır.’ Peygamber Efendimiz (asm), ‘ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim’ buyurmuş. Siz onun bütün güzel ahlâkla ilgili, bize yaptığı tavsiyeleri bir tarafa bırakacaksınız, ülkeyi kamplaşmaya, kutuplaşmaya, bir kaos ortamına götürecek ne varsa yapacaksınız ve bunu da güya İslâm adına yapacaksınız. Bu mantıklı bir yaklaşım değil. Bu doğru bir yaklaşım değil. “
“Bugün maalesef okullarda deizmin giderek arttığı konusunda endişeler var. Çünkü, yönetimde bulunanların söylemleriyle eylemleri birbirine uymuyor, tutmuyor. Onun için şimdi zeytinyağı gibi üste çıkmaya kalkıp, kendilerinin dışındaki herkesi Müslümanlığa karşıymış gibi göstermek veya birileriyle yan yana geldi diye onları da itham etmek çok çirkin bir şey.”
Saadet Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçime yönelik ‘dört benzemezler’ ve ‘şer odakları’ sözlerine yanıt verdi.
Saadet Partisi’nin CHP, İyi Parti ve Demokrat Parti ile kurduğu Millet İttifakı’na yönelik iktidardan gelen ‘dört benzemezler’ ve ‘şer odakları’ nitelendirmelerini de değerlendiren Karamollaoğlu, “İşte bunlar bir defa çirkin. Siyaseten bizim hiçbir zaman benimseyemeyeceğimiz bir üslûp. Eğer milletin belli bir kısmı belli partileri tercih ediyor, onlara oy veriyorsa, siz bunları ‘şer odakları’ diye tarif edemezsiniz. Siz söylediğiniz konuma düşersiniz. Şer ne demek? Kötülük demek. Eğer siz bu memleketi kutuplaştırmaya çalışırsanız en büyük zararı verirsiniz. Bu şu manaya geliyor; sizin başkalarına tahammülünüz yok. Siz tahammülsüzsünüz. Kimseyi dinlemiyorsunuz, kimseyle istişare edemiyorsunuz. Bugün başımıza gelen sıkıntıların temelinde de bu yatıyor” diye konuştu.
“Dip dalga bu seçimde ortaya çıkarsa…”
Konuşmalarında sık sık dile getirdiği ‘dip dalga’dan da bahseden Karamollaoğlu, “İnsanlar kanaatlerini ifade etmekten çekiniyorlar, çünkü bize destek verecek büyük bir kesim Ak Parti’den kopacak. Bunu da kendilerinin üzerindeki baskıdan dolayı dillendiremiyorlar. Anketlerde kanaatlerini dile getirenler de tercihlerini doğru olarak dile getirmiyorlar, ne olur ne olmaz diye genelde hükümetten yana bir tavır sergilemeyi tercih ediyorlar. Bizim beklediğimiz bu dip dalga seçimde ortaya çıkarsa, biz bu seçimde en güçlü parti olarak çıkarız kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.
“Belli kesimler İslâm’ı kendi ikballeri için vasıta olarak kullanmaya kalkıyor”
‘Hayat tarzlarına ve dini kazanımlara yönelik baskılar olabileceğine dair endişeler olabileceği’ konusunda da konuşan Saadet Partisi’nin adayı, “Bunlar kanaatimize göre boş iddialar” dedi ve şöyle devam etti:
“Başörtüsü konusunun artık bundan sonra olacağı kanaatinde de değilim. Ancak çok açık ve net bir ifade kullandım ben; ‘Biz İslâmcı değil, Müslümanız.’ Çünkü şu anda belli kesimler İslâm’ı kendi ikballeri için vasıta olarak kullanmaya kalkıyorlar.
“İslâm’ın en önemli hususlarından bir tanesi ‘güzel ahlâktır.’ Peygamber Efendimiz (asm), ‘ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim’ buyurmuş. Siz onun bütün güzel ahlâkla ilgili, bize yaptığı tavsiyeleri bir tarafa bırakacaksınız, ülkeyi kamplaşmaya, kutuplaşmaya, bir kaos ortamına götürecek ne varsa yapacaksınız ve bunu da güya İslâm adına yapacaksınız. Bu mantıklı bir yaklaşım değil. Bu doğru bir yaklaşım değil. “
“Bugün maalesef okullarda deizmin giderek arttığı konusunda endişeler var. Çünkü, yönetimde bulunanların söylemleriyle eylemleri birbirine uymuyor, tutmuyor. Onun için şimdi zeytinyağı gibi üste çıkmaya kalkıp, kendilerinin dışındaki herkesi Müslümanlığa karşıymış gibi göstermek veya birileriyle yan yana geldi diye onları da itham etmek çok çirkin bir şey.”
Saadet Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçime yönelik ‘dört benzemezler’ ve ‘şer odakları’ sözlerine yanıt verdi.
Saadet Partisi’nin CHP, İyi Parti ve Demokrat Parti ile kurduğu Millet İttifakı’na yönelik iktidardan gelen ‘dört benzemezler’ ve ‘şer odakları’ nitelendirmelerini de değerlendiren Karamollaoğlu, “İşte bunlar bir defa çirkin. Siyaseten bizim hiçbir zaman benimseyemeyeceğimiz bir üslûp. Eğer milletin belli bir kısmı belli partileri tercih ediyor, onlara oy veriyorsa, siz bunları ‘şer odakları’ diye tarif edemezsiniz. Siz söylediğiniz konuma düşersiniz. Şer ne demek? Kötülük demek. Eğer siz bu memleketi kutuplaştırmaya çalışırsanız en büyük zararı verirsiniz. Bu şu manaya geliyor; sizin başkalarına tahammülünüz yok. Siz tahammülsüzsünüz. Kimseyi dinlemiyorsunuz, kimseyle istişare edemiyorsunuz. Bugün başımıza gelen sıkıntıların temelinde de bu yatıyor” diye konuştu.
“Dip dalga bu seçimde ortaya çıkarsa…”
Konuşmalarında sık sık dile getirdiği ‘dip dalga’dan da bahseden Karamollaoğlu, “İnsanlar kanaatlerini ifade etmekten çekiniyorlar, çünkü bize destek verecek büyük bir kesim Ak Parti’den kopacak. Bunu da kendilerinin üzerindeki baskıdan dolayı dillendiremiyorlar. Anketlerde kanaatlerini dile getirenler de tercihlerini doğru olarak dile getirmiyorlar, ne olur ne olmaz diye genelde hükümetten yana bir tavır sergilemeyi tercih ediyorlar. Bizim beklediğimiz bu dip dalga seçimde ortaya çıkarsa, biz bu seçimde en güçlü parti olarak çıkarız kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.
“Belli kesimler İslâm’ı kendi ikballeri için vasıta olarak kullanmaya kalkıyor”
‘Hayat tarzlarına ve dini kazanımlara yönelik baskılar olabileceğine dair endişeler olabileceği’ konusunda da konuşan Saadet Partisi’nin adayı, “Bunlar kanaatimize göre boş iddialar” dedi ve şöyle devam etti:
“Başörtüsü konusunun artık bundan sonra olacağı kanaatinde de değilim. Ancak çok açık ve net bir ifade kullandım ben; ‘Biz İslâmcı değil, Müslümanız.’ Çünkü şu anda belli kesimler İslâm’ı kendi ikballeri için vasıta olarak kullanmaya kalkıyorlar.
“İslâm’ın en önemli hususlarından bir tanesi ‘güzel ahlâktır.’ Peygamber Efendimiz (asm), ‘ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim’ buyurmuş. Siz onun bütün güzel ahlâkla ilgili, bize yaptığı tavsiyeleri bir tarafa bırakacaksınız, ülkeyi kamplaşmaya, kutuplaşmaya, bir kaos ortamına götürecek ne varsa yapacaksınız ve bunu da güya İslâm adına yapacaksınız. Bu mantıklı bir yaklaşım değil. Bu doğru bir yaklaşım değil. “
“Bugün maalesef okullarda deizmin giderek arttığı konusunda endişeler var. Çünkü, yönetimde bulunanların söylemleriyle eylemleri birbirine uymuyor, tutmuyor. Onun için şimdi zeytinyağı gibi üste çıkmaya kalkıp, kendilerinin dışındaki herkesi Müslümanlığa karşıymış gibi göstermek veya birileriyle yan yana geldi diye onları da itham etmek çok çirkin bir şey.”