Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
İstanbul Kartal’da çöken binayla ilgili Karamollaoğlu, “İktidar hem yayın yasağı koyuyor hem de enkazı bir an önce ortadan kaldırabilmek için seferberlik ilan ediyor. Biz gittiğimiz zaman bile hakikaten sıkıntılı durum devam ediyordu. Bu, ister istemez bize İstanbul’da beklenen depreme karşı ‘Almamız icap eden tedbirleri aldık mı?’ sorusunu aklımıza getiriyor. Bir binanın çökmesiyle büyük bir hengame yaşanıyorsa Allah saklasın, deprem anında birçok binanın çökmesi neticesinde, nasıl bir manzarayla kalabileceğimizi düşünmek, insanın aklını başından alıyor. Ne halde olduğumuzu anlama babında bu duyarsızlıkları milletimizin görmesi lazım. Türkiye yönetilmiyor, sürükleniyor sadece. Hangi sahayı ele alırsanız alın, biz hadiseler karşısında kendi belirlediğimiz politikaları uygulama yoluna gitmiyoruz sadece sürükleniyoruz” diye konuştu.
“Herkes ittifak yapıp belediyeleri paylaşmış”
Cumhur İttifakı’nın ülkenin bütün sıkıntılarını muhalefete yüklendiğini söyleyen Karamollaoğlu, “16 yıldır bütün yetki elinizdeyken ne yaptınız? ‘Efendim muhalefet izin vermedi, verse dağlar devrilecekti, yer yerinden oynayacaktı’. Seçime giderken iftiralar, yalanlar başladı. Özellikle Saadet Partisi’ni tenkit ederken, akla hayale gelmeyen yalan, yanlış, iftira ne varsa gündeme getiriyorlar. Saadet Partisi hiç olmayacağını deklare ettiği ittifakın içindeymiş. Türkiye’de, bütün seçim bölgelerinde, bin 389 seçim bölgesinde Saadet Partisi seçime girecek. Bizden başka bu tavrı sergileyen bir siyasi parti var mı? Yok. Herkes ittifak yapmış, belediyeleri paylaşmış. Saadet Partisi her yerde seçime girerken, nasıl bir ittifak yapıyor, bu ittifakın içine girmediği halde? Allah akıl fikir versin” dedi.
SP’nin ‘terör destekçiliği’ ile itham edildiğini savunan Karamollaoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı geçmişte bizimle beraber çalıştı. O çok iyi bilir ki biz sözümüzün eriyiz, yalpa yapmayız, gerçekleri söyleriz. Bu millete zarar verecek hiçbir işin içinde Saadet Partisi bulunmamıştır. Biz birilerini alıp, 10 yıl kucağımızda besleyeceğiz sonra da onları ‘hain’ ilan edip, Türkiye’de meydana gelen bütün yanlışlıkları onların omuzlarına yükleyeceğiz. Ne o gaflete düşeriz ne de bu tavrı sergileriz” diye konuştu.
“81 milyonu bakkal dükkanlarıyla doyuramazsınız”
AKP’li belediyeler tarafından İstanbul, Ankara ve Denizli’de kurulan tanzim satış noktalarıyla ilgili de konuşan Karamollaoğlu, şunları söyledi:
“İktidar bütün meseleleri bir kenara bıraktı. Bir tarafta tank palet fabrikasını satıyor bir tarafta elde kalan son 15 şeker fabrikasını özelleştiriyor arkasından da bakkal dükkanı açmak için kolları sıvıyor. Bırak bakkal bakkallığını yapsın, sen de denetlemeni yap. Siz Türkiye’nin 81 milyonunu devletin açacağı bakkal dükkanlarıyla doyuramazsınız. Bu yol gidilecek yol değil, ülkenin problemini çözecek yol değil. İktidarın bunu mutlaka görmesi, anlaması lazım. Uçuruma götürüyorsunuz sadece siz değil ülkeyi de beraber sürüklüyorsunuz. Allah’tan korkun. Başkalarına bahane bulacağınıza bir uyanın, silkinin. Bir uykunun içindeler.”
“Ne alakası var merminin fiyatıyla sebze-meyve fiyatını karşılaştırmanın?”
Tanzim satış noktalarıyla fiyatların kısmen geri çekildiğini öne süren SP lideri Karamollaoğlu, “Bu kısmi geri çekiliş, ekonominin düzeldiği manasına kesinlikle gelmez. Çünkü Cumhurbaşkanı, az çok bunu da gördüğü için ‘beka’ problemimiz var ya o zaman silah kullanacağız ya silah kullanacağımız zaman su gibi mermi akacak ya ‘Bir merminin fiyatını biliyor musunuz?’ diyor. Ben ne bileyim, merminin fiyatını, sen yaparsın. Bu millet karnını doyuracak; ekmeğin, domatesin, patatesin, biberin fiyatını bilmek istiyor. Ne alakası var merminin fiyatıyla sebze- meyve fiyatını karşılaştırmanın? Kabahati birine yıkacak. O da gelip, mermi fiyatlarına dayanıyor. Terörle böyle mücadele olmaz. Terörle mücadelede ciddi bir strateji belirlenir, onun üzerine inşa edilir bu mücadele; vatandaşı suçlayarak değil” dedi. (DHA)
