CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, altı yıl önce yaptığı sosyal medya paylaşımlarından dolayı geçtiğimiz günlerde hakim karşısına çıkmış ve 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
Kaftancıoğlu hakkında mahkeme, terör örgütü propagandası suçundan 1 yıl 6 ay hapis, kamu görevlisine alanen hakaret suçundan 1 yıl 6 ay 20 gün, Cumhurbaşkanına alanen hakaret suçundan 2 yıl 4 ay, Türkiye Cumhuriyeti devletini alanen aşağılama suçundan 1 yıl 8 ay, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçundan ise 2 yıl 8 ay olmak üzere toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezası verdi.
Mahkeme, özellikle Canan Kaftancıoğlu’nun Nâzım Hikmet şiiri okuduğu ve paylaştığı için mahkemeye karşı olumsuz tavır sergilediği gerekçesiyle cezada indirime gitmedi.
Gazete Duvar’dan İrfan Aktan’a konuşan Canan Kaftancıoğlu, altı yıl önceki paylaşımları nedeniyle il başkanı seçilmesinden sonraki ilk grup toplantısında, 16 Ocak 2018 salı günü Erdoğan tarafından hedef alındığını ve Erdoğan’ın “bedelini ödeyeceksiniz” şeklinde konuştuğunu hatırlatıyor.
İlk günden neden hedef alındığına yönelik soruya ise şu yanıtı veriyor:
“Daha ilk günlerde il başkanlığında başarılı olup olmayacağım öngörülemese de, geçmişten beri bir siyasi mücadelenin içinde olduğum ve bu mücadeleyi de inandığım gerçeklere göre yürüttüğüm biliniyordu. Ayrıca il başkanı seçildiğim gün yaptığım konuşmada İstanbul’u saraydan alıp halka vereceğimizi, “mış gibi” iş yapmayacağımızı, önce örgüt olacağımızı, yani iç disiplinimizi netleştirip programımızı, hedeflerimizi belirleyeceğimizi, sonra da halkla beraber yol alacağımızı söylemiştim.
Seçildikten sonraki konuşmamda da “şimdi kol kola bu salondan AKP faşizmini yıkmak için çıkacağız” demiştim. Deneyimli siyasetçiler bu tür sözleri söyleyen kişinin kendi sözüne ne kadar inandığını ve bunu gerçekleştirmekte ne kadar kararlı olduğunu kestirirler. O bakımdan CHP içinden da dışından da bakıldığında, iktidarın alışageldiği bir siyasetçi profiline uymadığım ilk günden itibaren anlaşılmıştı. Hem bunların hem de bir kadın siyasetçi olmamın, bana yönelik saldırılarda belirleyici olduğunu düşünüyorum.”
CHP içinde kendisinden rahatsızlık duyan kesimin olup olmadığına yönelik soruya ise Kaftancıoğlu, “İktidarın benden çok rahatsız olduğunu biliyorum. Partimiz içinde ise benden birilerinin rahatsızlığı varsa bunu ifade etmeleri gerekir. Fakat özellikle 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden sonra, geçmişte bana muhalif olan veya kongrede benim karşımdaki adayı destekleyen birçok arkadaşımızın hak teslimi yaptığını, şu aralar yaşadığım -ki ben buna mağduriyet demiyorum-, saray vesayetinin sonuçları karşısında benimle dayanışma gösterdiğini söylemeliyim” yanıtını veriyor.
Kaftancıoğlu, “her ne kadar bir kariyer hedefinizin olmadığını söyleseniz de, hakkınızda verilen cezanın siyasi kariyerinizi de hedef aldığı yorumları yapılıyor. Siz de aynı fikirde misiniz?” sorusuna ise şu yanıtı veriyor:
“Evet, ben de öyle düşünüyorum. Özellikle davanın açılma süreci, gündeme gelme dönemi, seçimden sonra bu şekilde nihayetlenmesi, siyasi olarak baş edemedikleri bir kişinin hukuki yollarla engellenmek istendiğini gösteriyor. Bunun böyle olduğunu düşünmek istemezdim ama vaziyet ister istemez bunu düşündürtüyor. Çünkü bu cezalar istinaf mahkemesinde bozulmazsa, ki bozulmayabilir, bırakın tutuklanmayı, siyasi yasaklı hale geleceğim.”
Kaftancıoğlu’ya göre iktidar kendisini değil, CHP’yi siyasi risk olarak görüyor, “İktidarın böyle görüp görmediğini bilmiyorum. Ama siyaset yapış şeklimle, ideolojik konumlanmamla, bugüne kadar yaptıklarımla beraber, hayallerimin gerçekleşmesi halinde, CHP iktidarında Türkiye’nin birçok sorununun çözülebileceğine inanıyorum. İktidar beni değil, bu hayali, bu düşünceyi risk olarak görüyor olabilir.”
Söz AKP’den kopan ve yeni parti kurması beklenen iki harekete geliyor. Kaftancıoğlu, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu hareketleri için, “sadece yukarıdaki ayrışmalara değil, tabana da bakmak lazım. Ortaya çıkan verilere göre AKP’nin üye sayısında da çok ciddi bir düşüş yaşanıyor. Babacan ve ekibinin şu ana kadar açıktan herhangi bir politik söylemi, programı olmadığı halde AKP’den hiç azımsanmayacak bir oy alacağı görülüyor. Babacan’ınki gibi AKP dışında farklı alternatiflerin ortaya çıkması, demokrasi açısından önemlidir, anlamlıdır” yorumunu yapıyor.
Ufukta erken seçim var mı? Kaftancıoğlu’ya göre, “mevcut ekonomik, iç ve dış sorunlara bakıldığında, evet bir erken seçim olabilir. Umarım çok erken olmaz.”
CHP’li başkan, erken seçimin AKP için kurtuluş olmayacağını söylüyor:
“Artık AKP için hiçbir şey kurtuluş olamayacak. Çünkü bu memlekette AKP’nin anlayışının sonu geldi.”