CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yeni açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu, Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmasının avantaj olup olmadığı konusunda ise, “Enerjisi yüksek bir insanım. Günde 20 kilometre İstanbul’u arşınlamak istiyorum. O heyecanla, süratle gezerken dönüp arkaya rakibim kim diye bakamam açıkçası” yorumunda bulundu.
Kadir Topbaş’ın AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine istifa ettiğini hatırlatan İmamoğlu, “Umarım Türkiye’nin yerel demokrasisi böyle bir şeyi yaşamaz” diye konuştu.
İstanbul seçmeni neden Ekrem İmamoğlu’na oy versin?
25 yıldır bir İstanbul yönetimi yaşıyor İstanbul. Eksileri vardır artıları vardır. Hatta çeyrek yüzyıl diyebiliriz. 25 yıl birazcıs artık insanlara yetmiyor. Hatta biraz da enerjisi düştü. İnsanlar aslında mutsuz. Neredeyse 10 bin yıllık kent dünyanın merkezi olmaya namzet. Dünya kentinin enerjiye, yeni nesil bir belediyeciliğe ihtiyacı var. İstanbullular’ın yüzde 60’a yakını ‘fırsatını bulsam bu kenti terkederim’ diyor.
“İstanbullu çözüm aradığında ulaşacağı makamı bulmalı”
Biz o enerjiyi vereceğiz insanlara. Bunun adına güleryüz, paylaşmak, ortak akıl, ortak masa, her sorunu konuşabilmek. Vatandaş ‘bu benim belediyem’ diyecek. İşte tam da bu buluşmayı, enerjiyi vaat ediyorum. Çözümü vatandaşla buluşturan yeni nesil bir belediyecilikten bahsediyorum. Bu değişime biz hazırız. Bir kere İstanbul kenti mutlu olmalı. İnsanlar sokağa öfkeyle çıkmamalı. Sorunun karşısında muhatabını bulmalı. Çözüm aradığında buluşabileceği makama ulaşmalı.
“İlk 4-5 yıllarının başarılı geçtiğini kendilerine de söyledim”
Bir işadamı olarak, sivil topluma, sosyal hayata meraklı olan birisi olarak bu sürecin içerisindeyim. İlk yıllarda faydalı metodları, insan ilişkileri bakımından çok değerli zamanlar geçirmiştir. 94’ün son yıllarını kastediyorum. Bunu kendilerine de söyledim. Toplumla buluşma anında özverileri, yönetime aç bir anlayışın insanlara olan sevgisi, insanların beklentisi için denebilir ilk 4-5 yıl için. Yönetim kabiliyetini yitirmiş, yönetim şevkini yitirmiş bir İstanbul’da kenti hisseden ve kenti birbirinden ayırt etmeyen kurulu bir toplum yaratma arzusundayız.
“Umarım Türkiye yerel demokrasisi bunu bir daha yaşamaz”
Büyükşehir belediye başkanlığı gönlünüzden geçti mi?
Tabii ki. Beylikdüzü’nü yönetmek, yarınlarda İstanbul’u yönetmek demişim. Sizi hayale götüren sizin istekli olmanızdan ziyade toplumun sizi itmesidir. İnsanlar sizi hisseder, o sürece iter. İnsanlardan kastım İstanbul’un yaşayanları. Bu tetikleme sonrasında parti yöneticilerinin dikkatini çekersiniz. Bizim parti büyüklerimizin, başta genel başkanımıza teşekkür ediyorum. Burada işaret, sinyal ne zaman derseniz, mâlum sayın Topbaş istifa ettirildi biliyorsunuz. Şunun altını çizmek isterim, umarım Türkiye’nin yerel demokrasisi böyle bir şeyi yaşamaz.
“2018 Eylül başında bu görüşmeler oldu”
Sayın Genel Başkanımız ve bulunduğumuz ortamda bir kısım MYK üyelerimiz, il başkanlarımız bize görevi tevdi etti. Biz de onurdur diyerek süreci başlattık. 2018 yılının Eylül ayında o sinyali ben aldım.
“Ortanca oğlum ‘baba hiç düşünme görev sana gelmiş’ dedi”
Toplumun gücü, siyasetin gücü ama çekirdekte ailenin gücü önemli. Genel başkanımızın güzel cümleleri ile bizim arzumuz birleşince bunu eşimle ve çocuklarımla, sonra anne ve babamla paylaştım. Daha sonra siyasi ailemle paylaştım, Beylikdüzü halkıyla başladım. 13 yaşındaki ortanca oğlum ‘Baba hiç düşünme bu görev sana gelmişse almalısın’ dedi. ‘Atatürk’e iş düştüğünde hiç düşündü mü?’ dedi. Ailece bu sürece tam konsantre oldum.
“Aday Olursa Binali Yıldırım Bey’i arar şans dilerim”
Binali Bey’in rakibiniz olmasını ister misiniz?
Ailece uyumlu bir süreç yönetiyoruz. Siyasi ailem ve Beylikdüzü ailemden bahsetmeden geçemeyeceğim. Hayatım boyunca rakip diye bir kavramla ilgilenmedim. Hele siyasi rakip gibi bir kavramla ilgilenmedim. Ne siyasi rakibi, ne siyasi partiyi konuştum. Sadece alanımda üretmek istediğim konuyla alakadar oldum. Rakibim belli olunca arayıp şans dileyecek olan benim. Benim böyle bir duvarım yok. Mutlak görüşmek istediğini, hangi tasarımlarım var, paylaşmak isterim.
“Sayın Yıldırım’la daha önce görüştüm sorunları ilettim”
Kendisinden daha önce randevu aldım, görüştüm. Beylikdüzü belediye başkanı olarak randevu istedim. Sayın Hamzaçebi ile birlikte randevumuzu ilettik. Sorunlarımı aktardım, dosyamı verdim. En azından bilgi sahibi yaptım. Genel Başkanımdan izin alarak gittim.
“İnanıyorum ki sayın Cumhurbaşkanı bile bana oy verir”
Binali Yıldırım sizin için avantaj mı, dezavantaj mı?
Enerjisi yüksek bir insanım. Günde 20 kilometre İstanbul’u arşınlamak istiyorum. O heyecanla, süratle gezerken dönüp arkaya rakibim kim diye bakamam açıkçası.
Sahada sayın Erdoğan da olacak. Bu sizi tedirgin ediyor mu?
Hiç etmiyor. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adayıyım. İstanbullularla ilgileneceğim. Üreteceğim işler İstanbul’la ilgili. Bir İstanbullu olarak sayın Cumhurbaşkanı’nın beni dinlemesini isterim. Eminim ki İstanbul’a yaşatacağım bir 5 yıl sonrasında sayın Cumhurbaşkanı bile bana oy verir.
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yeni açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu, Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmasının avantaj olup olmadığı konusunda ise, “Enerjisi yüksek bir insanım. Günde 20 kilometre İstanbul’u arşınlamak istiyorum. O heyecanla, süratle gezerken dönüp arkaya rakibim kim diye bakamam açıkçası” yorumunda bulundu.
Kadir Topbaş’ın AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine istifa ettiğini hatırlatan İmamoğlu, “Umarım Türkiye’nin yerel demokrasisi böyle bir şeyi yaşamaz” diye konuştu.
İstanbul seçmeni neden Ekrem İmamoğlu’na oy versin?
25 yıldır bir İstanbul yönetimi yaşıyor İstanbul. Eksileri vardır artıları vardır. Hatta çeyrek yüzyıl diyebiliriz. 25 yıl birazcıs artık insanlara yetmiyor. Hatta biraz da enerjisi düştü. İnsanlar aslında mutsuz. Neredeyse 10 bin yıllık kent dünyanın merkezi olmaya namzet. Dünya kentinin enerjiye, yeni nesil bir belediyeciliğe ihtiyacı var. İstanbullular’ın yüzde 60’a yakını ‘fırsatını bulsam bu kenti terkederim’ diyor.
“İstanbullu çözüm aradığında ulaşacağı makamı bulmalı”
Biz o enerjiyi vereceğiz insanlara. Bunun adına güleryüz, paylaşmak, ortak akıl, ortak masa, her sorunu konuşabilmek. Vatandaş ‘bu benim belediyem’ diyecek. İşte tam da bu buluşmayı, enerjiyi vaat ediyorum. Çözümü vatandaşla buluşturan yeni nesil bir belediyecilikten bahsediyorum. Bu değişime biz hazırız. Bir kere İstanbul kenti mutlu olmalı. İnsanlar sokağa öfkeyle çıkmamalı. Sorunun karşısında muhatabını bulmalı. Çözüm aradığında buluşabileceği makama ulaşmalı.
“İlk 4-5 yıllarının başarılı geçtiğini kendilerine de söyledim”
Bir işadamı olarak, sivil topluma, sosyal hayata meraklı olan birisi olarak bu sürecin içerisindeyim. İlk yıllarda faydalı metodları, insan ilişkileri bakımından çok değerli zamanlar geçirmiştir. 94’ün son yıllarını kastediyorum. Bunu kendilerine de söyledim. Toplumla buluşma anında özverileri, yönetime aç bir anlayışın insanlara olan sevgisi, insanların beklentisi için denebilir ilk 4-5 yıl için. Yönetim kabiliyetini yitirmiş, yönetim şevkini yitirmiş bir İstanbul’da kenti hisseden ve kenti birbirinden ayırt etmeyen kurulu bir toplum yaratma arzusundayız.
“Umarım Türkiye yerel demokrasisi bunu bir daha yaşamaz”
Büyükşehir belediye başkanlığı gönlünüzden geçti mi?
Tabii ki. Beylikdüzü’nü yönetmek, yarınlarda İstanbul’u yönetmek demişim. Sizi hayale götüren sizin istekli olmanızdan ziyade toplumun sizi itmesidir. İnsanlar sizi hisseder, o sürece iter. İnsanlardan kastım İstanbul’un yaşayanları. Bu tetikleme sonrasında parti yöneticilerinin dikkatini çekersiniz. Bizim parti büyüklerimizin, başta genel başkanımıza teşekkür ediyorum. Burada işaret, sinyal ne zaman derseniz, mâlum sayın Topbaş istifa ettirildi biliyorsunuz. Şunun altını çizmek isterim, umarım Türkiye’nin yerel demokrasisi böyle bir şeyi yaşamaz.
“2018 Eylül başında bu görüşmeler oldu”
Sayın Genel Başkanımız ve bulunduğumuz ortamda bir kısım MYK üyelerimiz, il başkanlarımız bize görevi tevdi etti. Biz de onurdur diyerek süreci başlattık. 2018 yılının Eylül ayında o sinyali ben aldım.
“Ortanca oğlum ‘baba hiç düşünme görev sana gelmiş’ dedi”
Toplumun gücü, siyasetin gücü ama çekirdekte ailenin gücü önemli. Genel başkanımızın güzel cümleleri ile bizim arzumuz birleşince bunu eşimle ve çocuklarımla, sonra anne ve babamla paylaştım. Daha sonra siyasi ailemle paylaştım, Beylikdüzü halkıyla başladım. 13 yaşındaki ortanca oğlum ‘Baba hiç düşünme bu görev sana gelmişse almalısın’ dedi. ‘Atatürk’e iş düştüğünde hiç düşündü mü?’ dedi. Ailece bu sürece tam konsantre oldum.
“Aday Olursa Binali Yıldırım Bey’i arar şans dilerim”
Binali Bey’in rakibiniz olmasını ister misiniz?
Ailece uyumlu bir süreç yönetiyoruz. Siyasi ailem ve Beylikdüzü ailemden bahsetmeden geçemeyeceğim. Hayatım boyunca rakip diye bir kavramla ilgilenmedim. Hele siyasi rakip gibi bir kavramla ilgilenmedim. Ne siyasi rakibi, ne siyasi partiyi konuştum. Sadece alanımda üretmek istediğim konuyla alakadar oldum. Rakibim belli olunca arayıp şans dileyecek olan benim. Benim böyle bir duvarım yok. Mutlak görüşmek istediğini, hangi tasarımlarım var, paylaşmak isterim.
“Sayın Yıldırım’la daha önce görüştüm sorunları ilettim”
Kendisinden daha önce randevu aldım, görüştüm. Beylikdüzü belediye başkanı olarak randevu istedim. Sayın Hamzaçebi ile birlikte randevumuzu ilettik. Sorunlarımı aktardım, dosyamı verdim. En azından bilgi sahibi yaptım. Genel Başkanımdan izin alarak gittim.
“İnanıyorum ki sayın Cumhurbaşkanı bile bana oy verir”
Binali Yıldırım sizin için avantaj mı, dezavantaj mı?
Enerjisi yüksek bir insanım. Günde 20 kilometre İstanbul’u arşınlamak istiyorum. O heyecanla, süratle gezerken dönüp arkaya rakibim kim diye bakamam açıkçası.
Sahada sayın Erdoğan da olacak. Bu sizi tedirgin ediyor mu?
Hiç etmiyor. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adayıyım. İstanbullularla ilgileneceğim. Üreteceğim işler İstanbul’la ilgili. Bir İstanbullu olarak sayın Cumhurbaşkanı’nın beni dinlemesini isterim. Eminim ki İstanbul’a yaşatacağım bir 5 yıl sonrasında sayın Cumhurbaşkanı bile bana oy verir.
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yeni açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu, Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmasının avantaj olup olmadığı konusunda ise, “Enerjisi yüksek bir insanım. Günde 20 kilometre İstanbul’u arşınlamak istiyorum. O heyecanla, süratle gezerken dönüp arkaya rakibim kim diye bakamam açıkçası” yorumunda bulundu.
Kadir Topbaş’ın AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine istifa ettiğini hatırlatan İmamoğlu, “Umarım Türkiye’nin yerel demokrasisi böyle bir şeyi yaşamaz” diye konuştu.
İstanbul seçmeni neden Ekrem İmamoğlu’na oy versin?
25 yıldır bir İstanbul yönetimi yaşıyor İstanbul. Eksileri vardır artıları vardır. Hatta çeyrek yüzyıl diyebiliriz. 25 yıl birazcıs artık insanlara yetmiyor. Hatta biraz da enerjisi düştü. İnsanlar aslında mutsuz. Neredeyse 10 bin yıllık kent dünyanın merkezi olmaya namzet. Dünya kentinin enerjiye, yeni nesil bir belediyeciliğe ihtiyacı var. İstanbullular’ın yüzde 60’a yakını ‘fırsatını bulsam bu kenti terkederim’ diyor.
“İstanbullu çözüm aradığında ulaşacağı makamı bulmalı”
Biz o enerjiyi vereceğiz insanlara. Bunun adına güleryüz, paylaşmak, ortak akıl, ortak masa, her sorunu konuşabilmek. Vatandaş ‘bu benim belediyem’ diyecek. İşte tam da bu buluşmayı, enerjiyi vaat ediyorum. Çözümü vatandaşla buluşturan yeni nesil bir belediyecilikten bahsediyorum. Bu değişime biz hazırız. Bir kere İstanbul kenti mutlu olmalı. İnsanlar sokağa öfkeyle çıkmamalı. Sorunun karşısında muhatabını bulmalı. Çözüm aradığında buluşabileceği makama ulaşmalı.
“İlk 4-5 yıllarının başarılı geçtiğini kendilerine de söyledim”
Bir işadamı olarak, sivil topluma, sosyal hayata meraklı olan birisi olarak bu sürecin içerisindeyim. İlk yıllarda faydalı metodları, insan ilişkileri bakımından çok değerli zamanlar geçirmiştir. 94’ün son yıllarını kastediyorum. Bunu kendilerine de söyledim. Toplumla buluşma anında özverileri, yönetime aç bir anlayışın insanlara olan sevgisi, insanların beklentisi için denebilir ilk 4-5 yıl için. Yönetim kabiliyetini yitirmiş, yönetim şevkini yitirmiş bir İstanbul’da kenti hisseden ve kenti birbirinden ayırt etmeyen kurulu bir toplum yaratma arzusundayız.
“Umarım Türkiye yerel demokrasisi bunu bir daha yaşamaz”
Büyükşehir belediye başkanlığı gönlünüzden geçti mi?
Tabii ki. Beylikdüzü’nü yönetmek, yarınlarda İstanbul’u yönetmek demişim. Sizi hayale götüren sizin istekli olmanızdan ziyade toplumun sizi itmesidir. İnsanlar sizi hisseder, o sürece iter. İnsanlardan kastım İstanbul’un yaşayanları. Bu tetikleme sonrasında parti yöneticilerinin dikkatini çekersiniz. Bizim parti büyüklerimizin, başta genel başkanımıza teşekkür ediyorum. Burada işaret, sinyal ne zaman derseniz, mâlum sayın Topbaş istifa ettirildi biliyorsunuz. Şunun altını çizmek isterim, umarım Türkiye’nin yerel demokrasisi böyle bir şeyi yaşamaz.
“2018 Eylül başında bu görüşmeler oldu”
Sayın Genel Başkanımız ve bulunduğumuz ortamda bir kısım MYK üyelerimiz, il başkanlarımız bize görevi tevdi etti. Biz de onurdur diyerek süreci başlattık. 2018 yılının Eylül ayında o sinyali ben aldım.
“Ortanca oğlum ‘baba hiç düşünme görev sana gelmiş’ dedi”
Toplumun gücü, siyasetin gücü ama çekirdekte ailenin gücü önemli. Genel başkanımızın güzel cümleleri ile bizim arzumuz birleşince bunu eşimle ve çocuklarımla, sonra anne ve babamla paylaştım. Daha sonra siyasi ailemle paylaştım, Beylikdüzü halkıyla başladım. 13 yaşındaki ortanca oğlum ‘Baba hiç düşünme bu görev sana gelmişse almalısın’ dedi. ‘Atatürk’e iş düştüğünde hiç düşündü mü?’ dedi. Ailece bu sürece tam konsantre oldum.
“Aday Olursa Binali Yıldırım Bey’i arar şans dilerim”
Binali Bey’in rakibiniz olmasını ister misiniz?
Ailece uyumlu bir süreç yönetiyoruz. Siyasi ailem ve Beylikdüzü ailemden bahsetmeden geçemeyeceğim. Hayatım boyunca rakip diye bir kavramla ilgilenmedim. Hele siyasi rakip gibi bir kavramla ilgilenmedim. Ne siyasi rakibi, ne siyasi partiyi konuştum. Sadece alanımda üretmek istediğim konuyla alakadar oldum. Rakibim belli olunca arayıp şans dileyecek olan benim. Benim böyle bir duvarım yok. Mutlak görüşmek istediğini, hangi tasarımlarım var, paylaşmak isterim.
“Sayın Yıldırım’la daha önce görüştüm sorunları ilettim”
Kendisinden daha önce randevu aldım, görüştüm. Beylikdüzü belediye başkanı olarak randevu istedim. Sayın Hamzaçebi ile birlikte randevumuzu ilettik. Sorunlarımı aktardım, dosyamı verdim. En azından bilgi sahibi yaptım. Genel Başkanımdan izin alarak gittim.
“İnanıyorum ki sayın Cumhurbaşkanı bile bana oy verir”
Binali Yıldırım sizin için avantaj mı, dezavantaj mı?
Enerjisi yüksek bir insanım. Günde 20 kilometre İstanbul’u arşınlamak istiyorum. O heyecanla, süratle gezerken dönüp arkaya rakibim kim diye bakamam açıkçası.
Sahada sayın Erdoğan da olacak. Bu sizi tedirgin ediyor mu?
Hiç etmiyor. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adayıyım. İstanbullularla ilgileneceğim. Üreteceğim işler İstanbul’la ilgili. Bir İstanbullu olarak sayın Cumhurbaşkanı’nın beni dinlemesini isterim. Eminim ki İstanbul’a yaşatacağım bir 5 yıl sonrasında sayın Cumhurbaşkanı bile bana oy verir.
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yeni açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu, Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmasının avantaj olup olmadığı konusunda ise, “Enerjisi yüksek bir insanım. Günde 20 kilometre İstanbul’u arşınlamak istiyorum. O heyecanla, süratle gezerken dönüp arkaya rakibim kim diye bakamam açıkçası” yorumunda bulundu.
Kadir Topbaş’ın AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine istifa ettiğini hatırlatan İmamoğlu, “Umarım Türkiye’nin yerel demokrasisi böyle bir şeyi yaşamaz” diye konuştu.
İstanbul seçmeni neden Ekrem İmamoğlu’na oy versin?
25 yıldır bir İstanbul yönetimi yaşıyor İstanbul. Eksileri vardır artıları vardır. Hatta çeyrek yüzyıl diyebiliriz. 25 yıl birazcıs artık insanlara yetmiyor. Hatta biraz da enerjisi düştü. İnsanlar aslında mutsuz. Neredeyse 10 bin yıllık kent dünyanın merkezi olmaya namzet. Dünya kentinin enerjiye, yeni nesil bir belediyeciliğe ihtiyacı var. İstanbullular’ın yüzde 60’a yakını ‘fırsatını bulsam bu kenti terkederim’ diyor.
“İstanbullu çözüm aradığında ulaşacağı makamı bulmalı”
Biz o enerjiyi vereceğiz insanlara. Bunun adına güleryüz, paylaşmak, ortak akıl, ortak masa, her sorunu konuşabilmek. Vatandaş ‘bu benim belediyem’ diyecek. İşte tam da bu buluşmayı, enerjiyi vaat ediyorum. Çözümü vatandaşla buluşturan yeni nesil bir belediyecilikten bahsediyorum. Bu değişime biz hazırız. Bir kere İstanbul kenti mutlu olmalı. İnsanlar sokağa öfkeyle çıkmamalı. Sorunun karşısında muhatabını bulmalı. Çözüm aradığında buluşabileceği makama ulaşmalı.
“İlk 4-5 yıllarının başarılı geçtiğini kendilerine de söyledim”
Bir işadamı olarak, sivil topluma, sosyal hayata meraklı olan birisi olarak bu sürecin içerisindeyim. İlk yıllarda faydalı metodları, insan ilişkileri bakımından çok değerli zamanlar geçirmiştir. 94’ün son yıllarını kastediyorum. Bunu kendilerine de söyledim. Toplumla buluşma anında özverileri, yönetime aç bir anlayışın insanlara olan sevgisi, insanların beklentisi için denebilir ilk 4-5 yıl için. Yönetim kabiliyetini yitirmiş, yönetim şevkini yitirmiş bir İstanbul’da kenti hisseden ve kenti birbirinden ayırt etmeyen kurulu bir toplum yaratma arzusundayız.
“Umarım Türkiye yerel demokrasisi bunu bir daha yaşamaz”
Büyükşehir belediye başkanlığı gönlünüzden geçti mi?
Tabii ki. Beylikdüzü’nü yönetmek, yarınlarda İstanbul’u yönetmek demişim. Sizi hayale götüren sizin istekli olmanızdan ziyade toplumun sizi itmesidir. İnsanlar sizi hisseder, o sürece iter. İnsanlardan kastım İstanbul’un yaşayanları. Bu tetikleme sonrasında parti yöneticilerinin dikkatini çekersiniz. Bizim parti büyüklerimizin, başta genel başkanımıza teşekkür ediyorum. Burada işaret, sinyal ne zaman derseniz, mâlum sayın Topbaş istifa ettirildi biliyorsunuz. Şunun altını çizmek isterim, umarım Türkiye’nin yerel demokrasisi böyle bir şeyi yaşamaz.
“2018 Eylül başında bu görüşmeler oldu”
Sayın Genel Başkanımız ve bulunduğumuz ortamda bir kısım MYK üyelerimiz, il başkanlarımız bize görevi tevdi etti. Biz de onurdur diyerek süreci başlattık. 2018 yılının Eylül ayında o sinyali ben aldım.
“Ortanca oğlum ‘baba hiç düşünme görev sana gelmiş’ dedi”
Toplumun gücü, siyasetin gücü ama çekirdekte ailenin gücü önemli. Genel başkanımızın güzel cümleleri ile bizim arzumuz birleşince bunu eşimle ve çocuklarımla, sonra anne ve babamla paylaştım. Daha sonra siyasi ailemle paylaştım, Beylikdüzü halkıyla başladım. 13 yaşındaki ortanca oğlum ‘Baba hiç düşünme bu görev sana gelmişse almalısın’ dedi. ‘Atatürk’e iş düştüğünde hiç düşündü mü?’ dedi. Ailece bu sürece tam konsantre oldum.
“Aday Olursa Binali Yıldırım Bey’i arar şans dilerim”
Binali Bey’in rakibiniz olmasını ister misiniz?
Ailece uyumlu bir süreç yönetiyoruz. Siyasi ailem ve Beylikdüzü ailemden bahsetmeden geçemeyeceğim. Hayatım boyunca rakip diye bir kavramla ilgilenmedim. Hele siyasi rakip gibi bir kavramla ilgilenmedim. Ne siyasi rakibi, ne siyasi partiyi konuştum. Sadece alanımda üretmek istediğim konuyla alakadar oldum. Rakibim belli olunca arayıp şans dileyecek olan benim. Benim böyle bir duvarım yok. Mutlak görüşmek istediğini, hangi tasarımlarım var, paylaşmak isterim.
“Sayın Yıldırım’la daha önce görüştüm sorunları ilettim”
Kendisinden daha önce randevu aldım, görüştüm. Beylikdüzü belediye başkanı olarak randevu istedim. Sayın Hamzaçebi ile birlikte randevumuzu ilettik. Sorunlarımı aktardım, dosyamı verdim. En azından bilgi sahibi yaptım. Genel Başkanımdan izin alarak gittim.
“İnanıyorum ki sayın Cumhurbaşkanı bile bana oy verir”
Binali Yıldırım sizin için avantaj mı, dezavantaj mı?
Enerjisi yüksek bir insanım. Günde 20 kilometre İstanbul’u arşınlamak istiyorum. O heyecanla, süratle gezerken dönüp arkaya rakibim kim diye bakamam açıkçası.
Sahada sayın Erdoğan da olacak. Bu sizi tedirgin ediyor mu?
Hiç etmiyor. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adayıyım. İstanbullularla ilgileneceğim. Üreteceğim işler İstanbul’la ilgili. Bir İstanbullu olarak sayın Cumhurbaşkanı’nın beni dinlemesini isterim. Eminim ki İstanbul’a yaşatacağım bir 5 yıl sonrasında sayın Cumhurbaşkanı bile bana oy verir.