Yılmaz, hükümetin kaçak göçmenler ve sığınmacılar üzerinden tehlikeli bir oyun oynadığına işaret ederek, “İktidarın itinayla tasarlanmış ve nüfus hareketleri üzerine kurulmuş bir ekonomi politikası var. Nitelikli, kendi alanında uluslararası düzeyde rekabet edebilen insanlarımız bilinçli bir şekide yurt dışına itiliyor. Oluşan boşluğu yeterliliği olmayan, Cumhuriyetimiz’in değerlerini benimsememiş ve ülkemizi bir vatan olarak görmeyen insanlar ile dolduruyor.”dedi.
Hükümetin kaçak ve sığınmacı politikasının çıkardığı sonuçları Yılmaz, şöyle sıraladı:
“1) Ucuz ve kayıtsız işçiler üzerinden üretim maliyetleri düşürülüyor fakat bu politika dar gelirli vatandaşlarımızı işgücü piyasasında haksız rekabete mahkûm ederken aynı zamanda milletimizin barınma gibi temel giderlerini artırıyor.
2) AB ile imzalanan göçmen anlaşması ile milyarlarca avro hükümetin kasasına giriyor fakat bu Türkiye’yi Avrupa Birliği’nin dışına itiyor.
3) Yabancıya konut karşılığı vatandaşlık ve oturum izni verilmesi sonucu ülkeye döviz giriyor ancak Türk vatandaşları konuta erişemiyor ve sosyal uyumsuzluklar baş gösteriyor.”
Yılmaz, iktidarın göçmen ve sığınmacı politikasından sadece küçük bir azınlığın kazanlı çıktığına işaret ederek, “Kısacası, maliyetini milletimizin ödediği ve sadece küçük bir azınlığın kârlı çıktığı bu politikanın önemli bir kısmı kaçak göçmen ve sığınmacılar üzerinden uygulanıyor. Bu oldukça sorunlu ve sürdürülebilirlikten uzak bir politikadır. Bu ülkenin kaynaklarını, huzurunu ve güvenliğini tüketerek hiçbir hükûmet ilerleyemez. Bunu eleştirenleri susturarak hiçbir problem çözülemez.
Bu meselenin çözümü, etkin sınır kontrolü, işgücü piyasasının sıkı denetimi, vize uygulamalarının sıkılaştırılması, yabancılara konut satışının sınırlandırılması ve uygulanan teşviklerin geri çekilmesi ile mümkündür.”