Dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik Anayasa değişikliğinin ardından 4 Kasım’da HDP’ye yapılan operasyonun birinci yılı geride kaldı. Bu sürede 15 HDP milletvekili tutuklanırken, beş ismin vekilliği de sona erdirildi.
HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile milletvekillerine yönelik operasyonların birinci yılı geride kaldı.
TBMM’de dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik Anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesinin ardından 4 Kasım 2016’da yapılan operasyonlar sonrasında cezaevine konulan dokuz ismin tutukluluğu sürüyor.
1 Kasım seçimlerinin ardından TBMM’de 59 milletvekili ile temsil edilmeye hak kazanan HDP’nin operasyonlar sonucunda milletvekili sayısı 54’e geriledi. Mahkemelerden hapis cezası kararları çıkmaya devam ederken istinaf mahkemelerinde bekleyen dosyaların onaylanması durumunda HDP’nin milletvekili sayısı daha da düşebilir.
15 milletvekili tutuklandı
4 Kasım 2016’dan bu yana Eş Genel Başkanlar dahil olmak üzere 15 HDP milletvekili hakkında tutuklama kararı verildi. İlerleyen aylarda altı milletvekili tahliye edilirken milletvekilliği sona erdirilen Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu dokuz partili hâlâ cezaevinde.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından 27 milletvekili, bir kısmı birden fazla olmak üzere, gözaltına alındı ve daha sonra serbest bırakıldı. 20 Mayıs 2016’da Anayasa’da yapılan değişiklikle 59 HDP milletvekilinin 55’i hakkında 510 fezlekeden soruşturma yürütülmeye başlandı. CHP ile ilgili 145, AKP ile ilgili 46, MHP ile ilgili ise sadece 20 fezleke bulunuyor.
HDP milletvekilleri hakkında, 2007 yılından 2015 yılına kadar geçen sekiz yıllık sürede 182 fezleke hazırlandı. HDP’nin, 80 milletvekili ile Meclis’e girdiği 7 Haziran 2015 seçimleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 28 Temmuz 2015’teki “dokunulmazlıklar kaldırılmalı” açıklamalarından sonraki 10 ayda ise partililere yönelik 328 adet fezlekenin hazırlanmasıyla bu sayı 510’a ulaştı.
328 fezlekenin 154 tanesi, Anayasa değişiklik teklifinin Meclis’e sunulduğu 21 Nisan 2016 ile kabul edildiği 20 Mayıs 2016 tarihi arasındaki bir aylık dönemde hazırlandı.
309 duruşma
Sadece tutuklu milletvekillerinin cezaevlerinde bulundukları bir yıllık sürede 309 duruşma yapıldı.
Yargılamalar sonucunda HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’a siyaset yasağı getirildi ve milletvekilliği düşürüldü. Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan ve Siirt milletvekili Besime Konca’nın milletvekillikleri de verilen cezalar nedeniyle düşürüldü. Van milletvekili Tuğba Hezer ve Şırnak milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın milletvekillikleri ise ‘devamsızlık’ gerekçesiyle düşürüldü.
İlk kez böyle bir kararın verildiğini ifade eden HDP yönetimi, bu kararın siyasi olduğunu savunuyor.
Demirtaş mahkemelere götürülmedi
HDP’nin tutuklu Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı davalarda fiziki olarak hazır bulundurulmaması da tepki çeken uygulamalar arasında yer aldı. Çeşitli gerekçelerle mahkemelere götürülmeyen Demirtaş, bunun yerine SEGBİS ile tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden görüntülü olarak duruşmalara çıkartılmak istendi.
AYM başvurusuna yanıt yok
Polis operasyonlarına yönelik itirazlara AKP cephesinden, “Yargının işine karışamayız” açıklamaları gelirken HDP cephesinden ise yıl boyunca, “Operasyonlar hukuki değil siyasi” itirazı geldi.
Farklı kentlerde aynı gece tüm savcıların gözaltı talimatı vermiş olamayacağını savunan parti, bizzat AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla operasyonların yapıldığını yıl boyunca yaptıkları açıklamalarla vurguladı.
HDP de vekillerinin tutukluluk hallerinin görüşülüp bir karar alınması için AYM’ye başvurmuştu ancak henüz yanıt gelmedi.
HDP, Eş Genel Başkanlarıyla milletvekillerinin tutuklandığı tarih olan 4 Kasım’ın ‘Tutuklu Seçilmişlere Özgürlük Günü’ olarak tanınmasına dair TBMM’ye kanun teklifi sundu. Mardin Milletvekili Mithat Sancar tarafından sunulan teklifin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi; “İşlevini gün geçtikçe kaybeden ve yürütme karşısında zayıflayan yasama organının yeniden güçlendirilmesi, Meclis üzerindeki tekçi vesayetin kaldırılması, belediyelerin kayyum vesayetinden kurtarılarak halkın yasal, meşru temsilcilerine teslim edilmesi ve benzeri gayri meşru ve hukuka aykırı müdahalelerin bir daha yaşanmaması için, demokrasi tarihimizde kara bir leke olan 4 Kasım gününün Tutuklu Seçilmişlere Özgürlük Günü olarak tanınmasını teklif ediyorum.”
(birgün)