Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP hükumetinin ekonomide rakamlarla oynadığını söyledi.
“Bir doktor düşünün hastanın testlerindeki rakamları düzelterek hastaya “sağlıklısın” diyor. Hasta “ölüyorum” diyor. Türkiye’deki ekonomi yönetimi tam da bunu yapıyor” dedi.
Karar Gazetesi yazarları Ahmet Taşgetiren, Yıldıray Oğur ve Elif Çakır’a röportaj veren eski Başbakan Davutoğlu, AKP’yi ekonomi üzerinden sert şekilde eleştirdi.
Ekonomide rakamlarla oynandığını ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi: “Şimdikiler bir rakamlarla oynuyorlar, yetmiyor tek seferlik vuruşlarla vergi çıkararak para toplamaya çalışıyorlar. Bu da bütçe sistematiğini yok ediyor. Yukarıdan bütün ekonomiyi gören bir göz olduğu kanaatinde değilim. Günlük tabloyu nasıl iyi gösteririz derdindeler. Diyorlar ki yüzde 12 enflasyon hedefimizin altında gerçekleşti. Dünyada enflasyon yüzde 1.7 gelişmiş ülkelerde. Bizim ölçeğimizdeki ülkelerde ortalama yüzde 4.7. Dünya ölçeğinin dört misli enflasyona sahibiz. Bu illüzyonist yaklaşım varken ekonomide hiç kimse çözüm bulamaz.”
HASTA ÖLÜYORUM DİYOR
Ekonomideki gidişatı doktor-hasta örneğiyle anlatan Davutoğlu, “Bir doktor düşünün hastanın testlerindeki rakamları düzelterek hastaya “sağlıklısın” diyor. Hasta “ölüyorum” diyor, doktor “rakamlara bak, testlerin hepsi iyi gösteriyor” diyor. Türkiye’deki ekonomi yönetimi tam da bunu yapıyor” ifadelerini kullandı.
ENFLASYON SEPETİNDE DEĞİŞİKLİK YAPMAK İSTEDİLER
Davutoğlu, “Hangi rakamlarla oynuyorlar, somut bir bilginiz var mı?” sorusuna ise, enflasyon sepetini örnek vererek yanıtladı. Davutoğlu, şöyle konuştu: “Bizim dönemimizde de enflasyon sepetinde değişiklik yapmak istediler. “Olmaz” dedim. Halk neyi kullanıyorsa o gerçeği biz gözümüzü kapatırsak göremeyiz. Enflasyon sepetini değiştirdiğiniz zaman denklem değişebilir. Ve o zamanda propaganda saikiyle istememişlerdi bunu. Dünyada değişiyor diyerek yapmak istediler ama dünyadaki enflasyon sepetini buraya uygulayamazsınız. Türk halkı neyi kullanıyorsa enflasyon sepetini ona göre kuracaksın. Realite o.”
28 ŞUBAT’I YAŞAYANLARIN SESSİZ KALMASINDAN HİCAP DUYUYORUM
Kurucusu olduğu Şehir Üniversitesinin kapatılmasına muhafazakarların sessiz kalmasını eleştiren Davutoğlu, “28 Şubat insanlık suçlarının işlendiği kara bir dönemdir. Ama Şehir Üniversitesi gibi bir üniversite 28 Şubat’ta kapatılamazdı. Kapatılsa bütün kitleler ayağa kalkardı. Şimdiki mesele sadece haksızlıklar yapılması değil, haksızlıklar karşısında sessiz kalınması. 28 Şubat’ta sesini yükselten kitleler benzer uygulamalara şimdi sessiz kalıyorlarsa problem bir hukuk problemi değil, vicdan problemi haline gelir. Ben hicap duyuyorum . 28 Şubat’ı yaşamış insanların bugün bu sıkıntıların yaşandığı bu dönemde görev yürütüyor olmalarından ve sessiz kalıyor olmalarından hicap duyuyorum… Hayal kırıklığının ötesinde böyle bir camia var mı sorusunu sordurttu. Bu bahsettiğiniz camianın sükutu, işlemleri yapanların eylemlerindeki acımasızlık kadar, zulüm kadar bizi yaraladı.” ifadelerini kullandı.
CUMHUR İTTİFAKINI KATOLİK NİKAHINA BENZETTİ
Seçim ittifaklarına karşı olmadığını belirten Davutoğlu, AKP ve MHP’nin olduğu Cumhur İttifakını şu sözlerle eleştirdi: “Katolik nikahı gibi ittifak olmak zorunda değil. Ak Parti’nin doğasını bozan da MHP ile ittifakın Katolik nikahı ittifakına dönmesi. Seçim ittifaklarının siyasi ittifaklara dönüşmesi, siyasetin doğasını, kimyasını bozuyor.”
HUKUKA OLAN GÜVEN TÜMÜYLE SARSILDI
Hukukun objektif işlemediğini kaydeden Davutoğlu, “15 Temmuz sonrası yaşadıklarımız ve bugün gelinen nokta hukukun objektif işlediği konusunda ciddi tereddütler doğuruyor. Brunson Davası, Deniz Yücel davası gibi siyasi bir kararla en ağır mahkumiyetlerin nasıl değiştirilebildiğini gördük. Son kararlara bakıyorsunuz, müebbetle yargılanıyor sonra serbest bırakılıyor. Müebbetle yargılanmasının mesnedi ne, serbest bırakılmasının mesnedi ne? Ve bir gün gözaltına alınıyor, ertesi gün ailesiyle beraber tutuklanıyor. Hangi esasa göre niye yapılıyor bunlar? Hukuka olan güveni tümüyle sarsıyor” dedi.
AK PARTİ 3Y İLE MÜCADELEYİ TERK ETTİ, 4 K’YI KEŞFETTİ
Bir dönem genel başkanlığını yaptığı AKP’nin bozulduğunu savunan Davutoğlu, şunları söyledi: “Ak Parti’nin bozulmasında 4K’nın keşfedilmesi çok önemli. 3 Y (Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasaklar) ile mücadele terk edildi ve 4 K keşfedildi. Birincisi; KHK’lar. Kanun Hükmünde Kararnameler. İkincisi; Kayyum. Üçüncüsü; Kamu bankaları ve dördüncüsü: Kamu maliyesi. Bu 4K’nın işlevsel kabiliyeti anlaşılınca Türkiye’de meşruiyet çizgisinin dışına çıkan alanlar ortaya çıktı. …Şimdi ise KHK’lar Meclis’i neredeyse yok eden bir konumda. Bu son KHK’ların hepsi hukuki bir sürece tabidir, yani KHK’larla alınan kararlar hukuki olarak gözden geçirilmelidir.”
KAYYUM YOLSUZLUĞU ORTAYA ÇIKTI
Hizmet Hareketine yakın işadamlarının şirketlerine yapılan kayyum atamalarının rant kapısına dönüştüğünü kaydeden Davutoğlu, “Bu arada F… kurumlarına atanan kayyumlar üzerinden başka bir yolsuzluk alanı ortaya çıktı. F… şirketleri yok edilirken, el konulurken bu sefer kayyumlar üzerinden bambaşka bir rant alanı ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP hükumetinin ekonomide rakamlarla oynadığını söyledi.
“Bir doktor düşünün hastanın testlerindeki rakamları düzelterek hastaya “sağlıklısın” diyor. Hasta “ölüyorum” diyor. Türkiye’deki ekonomi yönetimi tam da bunu yapıyor” dedi.
Karar Gazetesi yazarları Ahmet Taşgetiren, Yıldıray Oğur ve Elif Çakır’a röportaj veren eski Başbakan Davutoğlu, AKP’yi ekonomi üzerinden sert şekilde eleştirdi.
Ekonomide rakamlarla oynandığını ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi: “Şimdikiler bir rakamlarla oynuyorlar, yetmiyor tek seferlik vuruşlarla vergi çıkararak para toplamaya çalışıyorlar. Bu da bütçe sistematiğini yok ediyor. Yukarıdan bütün ekonomiyi gören bir göz olduğu kanaatinde değilim. Günlük tabloyu nasıl iyi gösteririz derdindeler. Diyorlar ki yüzde 12 enflasyon hedefimizin altında gerçekleşti. Dünyada enflasyon yüzde 1.7 gelişmiş ülkelerde. Bizim ölçeğimizdeki ülkelerde ortalama yüzde 4.7. Dünya ölçeğinin dört misli enflasyona sahibiz. Bu illüzyonist yaklaşım varken ekonomide hiç kimse çözüm bulamaz.”
HASTA ÖLÜYORUM DİYOR
Ekonomideki gidişatı doktor-hasta örneğiyle anlatan Davutoğlu, “Bir doktor düşünün hastanın testlerindeki rakamları düzelterek hastaya “sağlıklısın” diyor. Hasta “ölüyorum” diyor, doktor “rakamlara bak, testlerin hepsi iyi gösteriyor” diyor. Türkiye’deki ekonomi yönetimi tam da bunu yapıyor” ifadelerini kullandı.
ENFLASYON SEPETİNDE DEĞİŞİKLİK YAPMAK İSTEDİLER
Davutoğlu, “Hangi rakamlarla oynuyorlar, somut bir bilginiz var mı?” sorusuna ise, enflasyon sepetini örnek vererek yanıtladı. Davutoğlu, şöyle konuştu: “Bizim dönemimizde de enflasyon sepetinde değişiklik yapmak istediler. “Olmaz” dedim. Halk neyi kullanıyorsa o gerçeği biz gözümüzü kapatırsak göremeyiz. Enflasyon sepetini değiştirdiğiniz zaman denklem değişebilir. Ve o zamanda propaganda saikiyle istememişlerdi bunu. Dünyada değişiyor diyerek yapmak istediler ama dünyadaki enflasyon sepetini buraya uygulayamazsınız. Türk halkı neyi kullanıyorsa enflasyon sepetini ona göre kuracaksın. Realite o.”
28 ŞUBAT’I YAŞAYANLARIN SESSİZ KALMASINDAN HİCAP DUYUYORUM
Kurucusu olduğu Şehir Üniversitesinin kapatılmasına muhafazakarların sessiz kalmasını eleştiren Davutoğlu, “28 Şubat insanlık suçlarının işlendiği kara bir dönemdir. Ama Şehir Üniversitesi gibi bir üniversite 28 Şubat’ta kapatılamazdı. Kapatılsa bütün kitleler ayağa kalkardı. Şimdiki mesele sadece haksızlıklar yapılması değil, haksızlıklar karşısında sessiz kalınması. 28 Şubat’ta sesini yükselten kitleler benzer uygulamalara şimdi sessiz kalıyorlarsa problem bir hukuk problemi değil, vicdan problemi haline gelir. Ben hicap duyuyorum . 28 Şubat’ı yaşamış insanların bugün bu sıkıntıların yaşandığı bu dönemde görev yürütüyor olmalarından ve sessiz kalıyor olmalarından hicap duyuyorum… Hayal kırıklığının ötesinde böyle bir camia var mı sorusunu sordurttu. Bu bahsettiğiniz camianın sükutu, işlemleri yapanların eylemlerindeki acımasızlık kadar, zulüm kadar bizi yaraladı.” ifadelerini kullandı.
CUMHUR İTTİFAKINI KATOLİK NİKAHINA BENZETTİ
Seçim ittifaklarına karşı olmadığını belirten Davutoğlu, AKP ve MHP’nin olduğu Cumhur İttifakını şu sözlerle eleştirdi: “Katolik nikahı gibi ittifak olmak zorunda değil. Ak Parti’nin doğasını bozan da MHP ile ittifakın Katolik nikahı ittifakına dönmesi. Seçim ittifaklarının siyasi ittifaklara dönüşmesi, siyasetin doğasını, kimyasını bozuyor.”
HUKUKA OLAN GÜVEN TÜMÜYLE SARSILDI
Hukukun objektif işlemediğini kaydeden Davutoğlu, “15 Temmuz sonrası yaşadıklarımız ve bugün gelinen nokta hukukun objektif işlediği konusunda ciddi tereddütler doğuruyor. Brunson Davası, Deniz Yücel davası gibi siyasi bir kararla en ağır mahkumiyetlerin nasıl değiştirilebildiğini gördük. Son kararlara bakıyorsunuz, müebbetle yargılanıyor sonra serbest bırakılıyor. Müebbetle yargılanmasının mesnedi ne, serbest bırakılmasının mesnedi ne? Ve bir gün gözaltına alınıyor, ertesi gün ailesiyle beraber tutuklanıyor. Hangi esasa göre niye yapılıyor bunlar? Hukuka olan güveni tümüyle sarsıyor” dedi.
AK PARTİ 3Y İLE MÜCADELEYİ TERK ETTİ, 4 K’YI KEŞFETTİ
Bir dönem genel başkanlığını yaptığı AKP’nin bozulduğunu savunan Davutoğlu, şunları söyledi: “Ak Parti’nin bozulmasında 4K’nın keşfedilmesi çok önemli. 3 Y (Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasaklar) ile mücadele terk edildi ve 4 K keşfedildi. Birincisi; KHK’lar. Kanun Hükmünde Kararnameler. İkincisi; Kayyum. Üçüncüsü; Kamu bankaları ve dördüncüsü: Kamu maliyesi. Bu 4K’nın işlevsel kabiliyeti anlaşılınca Türkiye’de meşruiyet çizgisinin dışına çıkan alanlar ortaya çıktı. …Şimdi ise KHK’lar Meclis’i neredeyse yok eden bir konumda. Bu son KHK’ların hepsi hukuki bir sürece tabidir, yani KHK’larla alınan kararlar hukuki olarak gözden geçirilmelidir.”
KAYYUM YOLSUZLUĞU ORTAYA ÇIKTI
Hizmet Hareketine yakın işadamlarının şirketlerine yapılan kayyum atamalarının rant kapısına dönüştüğünü kaydeden Davutoğlu, “Bu arada F… kurumlarına atanan kayyumlar üzerinden başka bir yolsuzluk alanı ortaya çıktı. F… şirketleri yok edilirken, el konulurken bu sefer kayyumlar üzerinden bambaşka bir rant alanı ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.