AKP Hükümeti’nin çıkardığı son KHK’ya Abdullah Gül’ün tepkisiyle gerilen ilişkileri değerlendiren Fehmi Koru, gelecek sene gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimleri için Gül’ün bir şartla aday olacağını kaydetti.
“Darbe girişimi ve terör olayları ile devamı niteliğindeki olayların bastırılması için hareket eden” sivillere yargı dokunulmazlığı getiren KHK’ya ilk günden karşı çıkan Gül’e, Erdoğan’dan “bozguncu” göndermesi gelmişti.
İkili arasındaki bu soğuk savaşın nedeninin 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçimi olduğu söyleniyor Ankara kulislerinde.
Londra’daki üniversite yıllarında aynı odayı paylaşacak kadar yakın arkadaşı Fehmi Koru da, son dönemde yazılarını bu atışmaya ayırmış vaziyette.
Gül’ün söylediği her söz ve attığı her adımda bir biçimde rolü olduğunu düşünenler olduğunu söyleyen Koru, “Ayda yılda bir görüşüyoruz. En son görüşmemin üzerinden hiç değilse iki ay geçmiş bulunuyor” diyor ve ekliyor:
“Ne yaptığını, neler yapabileceğini tahmin etmesi hiç de zor olmayan bir insan Abdullah Gül. Elbette Gül’ün de sabrının bir sınırı vardır; ancak onun sabır eşiği biraz daha geniş. Başgösteren tartışmalar sabrını zorluyor olabilir mi? Zorlasa da medyadan bazılarının ona biçtiği rolü kabullenmesi için bu kadarının yeterli olmadığını düşünüyorum.”
Ancak Koru, bir şerh düşüyor görüşlerine. Bir kere karar verdi mi, sağına soluna bakmadan, ‘‘Kim, ne der?’’ hesabı yapmadan sonuna kadar gitmekten geri kalmayan bir yapısı da olduğunu söylüyor Gül’ün.
Bütün bu mülahazalar içerisinde “2019’da yapılması beklenen cumhurbaşkanlığı seçimi hesapları yok mudur?” sorusuna ise “Kritik soru bu” diyerek şu yanıtı veriyor:
“Cumhurbaşkanlığı döneminde partiler-üstü bir tavır sergilemiş olmasına rağmen, kurucusu olduğu partiye samimi bağlılığı vardır ve ancak denklemin içerisinde AK Parti de bulunursa bunu o zaman düşünmeye başlayabilir.