AKP, 31 Mart ve 23 Haziran’da yaşadığı oy kaybı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yürümemesi ve parti içerisindeki küskünlerin yeni parti kurma hazırlıklarıyla gündemde.
Parti içinde yaşanan olumsuzlukların nedenleri tartışılırken, AKP’nin yönetim kadrolarında görev yapan, eski TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Pelikan grubunu hedef gösterdi.
Üstün, partinin karar mekanizmalarında istişarenin tamamen rafa kaldırıldığını belirterek, eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun istifa etmesine yol açan bildiri yayınlamalarıyla gündeme gelen Pelikan grubunun karar verici olduğuna dikkat çekti. Üstün, “AK Parti’de stratejik kararları artık bu paralel Pelikan çetesi alıyor ve uygulatıyor” dedi.
Medyafaresi.com’dan Hülya Karabağlı’ya konuşan Ayhan Sefer Üstün, Pelikan yapılanmasının “metastaz yapmış bir kanser hücresi” gibi AKP’yi sardığını belirtti.
Üstün, savcılıktan önce AKP içerisindeki kişilerin bu “illegal yapılanmayı” deşifre edip tasfiye etmeleri gerektiği çağrısında bulundu.
Üstün, “Bu yapılanmaya karşı mücadele eden olmadı mı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Olmadı, olamaz da. Çünkü parti içinde birileri bunları kendi şahsi çıkar ve hevesleri için kullanıyor. Kendilerine medya desteği de sağlayarak Pelikanı koruyor ve kolluyor.”
İlk önce AKP desteğiyle sosyal medyada faaliyet gösterecek ve AKP’ye karşı yapılan saldırılara sosyal medyada karşılayabilecek bir yapı kurulmaya çalışıldığını anlatan Üstün, “Başlangıçta bu girişim iyiniyetli bir girişimdi. Fakat daha sonra bu yapılar kurucularının yönlendirmesi, talebi ve isteğiyle hareket etmeye başladılar. AK Partinin menfaatini gözetmektense kurucularının çıkarlarını gözetmeye başladılar. Yeni sahipleri tarafından bu yapıya olağanüstü imkânlar sunuldu” dedi.
Bu yapıya içerik üretecek daha profesyonel bir ekibin kurulduğunu söyleyen Üstün, Pelikancıların neler yaptığını şöyle anlattı:
“Bu ekibe Boğaz’da bir yalı tahsis edildi. Kamu kaynakları emirlerine verildi. Artık bu sosyal medya ordusu (troller) bu yalıda kendilerini Pelikan diye adlandırdıkları beyin takımından içerik ve talimat almaya başladılar.
Bunların bireysel olarak siyasi aktörlere fayda sağladığı görülünce, sonradan AK Parti’ye katılmış ve partide hızlıca yükselmek isteyen birine ulufe olarak devredildiler. Bu devirden sonra artık bu yapının önemli bir bölümü AK Parti’nin tamamen dışına çıktı ve İstanbul’a yerleşti.
Bu yapı dışa dönük değil AK Parti içine yönelik çalışmaya başladı. Özellikle AK Parti’de kendilerince duruşunu beğenmedikleri, partiden uzaklaştırmak istedikleri siyasi aktörlere saldırmaya başladılar.
Zaman zaman genel başkan yardımcılarına, milletvekillerine, bakanlara, meclis başkanlarına vs. ayar vermeye kadar uzanan hamleler yaptılar. Bunlara aynı zamanda kamu kaynaklarını da kullandırıldı. İstanbul seçimlerini de kendileri için bir beka sorunu haline getirdiler. AK Parti 17 yılda yapamadığı hatayı 17 günde bu paralel oluşumlar ve Pelikan çetesi etkisinde kalarak yaptı. Peki bunlar şimdi nerede, sorumluluğu üzerlerine alacaklar mı? Bir muhasebe yapılacaksa önce buradan başlanmalı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski metin yazarı ve eski AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal da, kısa bir süre önce “AK Parti’nin önündeki en büyük sorun, Pelikan adı verilen paralel örgüttür” demişti.
Sabah yazarı Hilal Kaplan ve kocası Süheyb Öğüt’ün başlarında olduğu grup, “Reis” savunuculuğuyla ön plana çıkıyor.