AKP’de 25 Dönem İstanbul Milletvekili olan eski AYM Raportörü Osman Can, siyasette dengeler değişmediği takdirde “Türkiye çürümeye devam edecek” ifadesini kullandı.
2008 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) açılan kapatma davasında AYM Raportörü olarak görev alan ve AKP için “Kapatılmamalı” raporu hazırlayan Prof. Dr. Osman Can, Türkiye’deki mevcut siyasi atmosfere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
T24’te Şirin Payzın’ın konuğu olan Osman Can, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine üyesi olduğu eski partisine üstü kapalı ağır eleştirilerde bulundu. Şirin Payzın, Osman Can’a “Kısa ya da orta vadede demokratikleşme, açılım ya da rahatlama olacağını düşünüyor musunuz” sorusunu yöneltti.
“YARGI BAĞIMSIZLIĞI ÖMENLİ”
“Nihai rahatlama için anayasal düzenin demokratikleşmesiyle mümkün” cevabını veren Osman Can, “Denge-denetim mekanizmalarının getirilmesiyle mümkün. Yargı bağımsızlığı ve çoğulculuğu önemli. Kurumlar, yeniden arşivleriyle birlikte tesis edilmeli. Kurumların sağlıklı bir şekilde çalışacağına yönelik güvenin oluşturulmasıyla mümkün.” dedi.
Türkiye güven ortamının oluşması için “Siyasette dengelerin değişmesi gerekiyor” ifadesini kullanan Can, “Bir siyasi atmosferde Türkiye kendini çürütüyor ve çürümeye devam ediyor. Parlamentoyu bağımsız ve etkin hâle getirdiğimiz zaman, siyasi irade üretebilecek bir mekanizma olarak tasarladığımız zaman, parti içi demokrasiyi de kurguladığımız zaman yargının daha pozitif, kurumların da rasyonel kararlar vereceğine şahit olacağız. Siyasal kültür siyasi yapının değişmesiyle hızlıca değişebilir. Değişim imkânı ortaya çıktığında değişim çok uzun sürmeyecektir.” şeklinde konuştu.
“KURUMLARDA İŞLER AİDİYET VE SADAKAT İLE YÜRÜTÜLÜYOR”
Devlet kurumlarının “çöktüğünü” vurgulayan Osman Can, “Devlet kurumları şu an yok, çalışmıyor. Devlet kurumları kişisel aidiyet, sadakat ilişkisi içinde çalışıyor. Kurumsal kimlik, hafıza arşiv yok. Kurumların politika ülke üretebilme imkânı yok. Kurumlar, yukarıdakinin talep, istek, psikolojik durumuna göre biçim alıyor, karar veriyor. Mahkemelerin, bakanlıkların buna göre pozisyon aldığına görüyoruz. Bu, kurumların çöktüğü anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“AYAKTA DURAN TEK KURUM AYM”
Devlet kurumları içerisinde AYM’nin ayakta durmaya çalıştığını belirten Can, “Anayasa Mahkemesi hakkında o kadar da olumsuz düşünmüyorum. Her şeye rağmen barış akademisyenleri kararını verebildi; tarihi bir karardır. Yarın çok daha negatif bir durum ortaya çıksa bile, Türk özgürlükler hukuku ve siyasetine yön verecek kararlar var; Can Dündar kararı, Ayşe öğretmen kararı, Twitter kararı çok önemli… Bazı alt mahkemeler verilen kararları uygulamadığında bu Anayasa Mahkemesi’nin değil siyasetin problemi” diye konuştu.
“ORTA SINIF AKP’YE YÜZ ÇEVİRDİ”
Türkiye’de orta sınıf vatandaşın AKP’ye yüz çevirdiğini söyleyen Osman Can, “Toplumdaki dönüşümün, talebin, akıl yürütmenin ardından böyle siyasi hareketler çıktı. Siyasi hareketler, toplumda bu heyecan ve karşılık varsa çıkar. Toplumda bu anormal, problemli, tehlikeli ve zararlı sistemden kurtulma konusunda, normalleşme konusunda ciddi bir adım var. İktidardaki partinin seçmeni de bu temel güdüyle hareket ediyor. AKP’ye, kendi orta sınıfı ciddi tepki gösterdi” dedi.
Mevcut sistemin toplumda herhangi bir karşılığının olmadığını dile getiren Can, “Bunun karşısında ısrar edenlerin de siyasi tarih sahnesinden silinme ihtimali olduğunu düşünüyorum” diye vurguladı.