CHP’li Barış Yarkadaş’ın gündeme getirdiği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Ekrem İmamoğlu olarak değil ‘CHP adayı’ diye seslenin” talimatı verdiği iddiasını Sözcü yazarı Deniz Zeyrek de yazdı.
Zeyrek, “Medyanın bu talimata hemen uyması da İmamoğlu’nun isminin İstanbul’da ne kadar öne çıktığını gösteriyor” diyor.
“Diğer taraftan, CHP propaganda stratejileri kadar seçmeni sandığa götürebilme, sandığın ve sayımın güvenliğini sağlama gibi konularda da geçmişte görülmemiş kadar motive olmuş” diyen yazar, “Bu noktada Canan Kaftancıoğlu, AK Parti’ye de ‘Ne yaparlarsa yapsınlar, kaybetmeyi öğrenecekler’ mesajı veriyor” ifadesini kullanıyor.
1- Yandaş medyaya yeni talimat verildi. Seçim sürecinde, haberleri “CHP’nin adayı” diye verecek, Ekrem İmamoğlu’nun adını söylemeyecekler. Böylece, @ekrem_imamoglu isminin yaygınlaşmasını engellemeye çalışacaklar. “Yok canım daha neler, böyle şey olur mu?” demeyin. Neden mi?
1- Yandaş medyaya yeni talimat verildi. Seçim sürecinde, haberleri “CHP’nin adayı” diye verecek, Ekrem İmamoğlu’nun adını söylemeyecekler. Böylece, @ekrem_imamoglu isminin yaygınlaşmasını engellemeye çalışacaklar. “Yok canım daha neler, böyle şey olur mu?” demeyin. Neden mi?
— Barış Yarkadaş (@barisyarkadas) 15 Mayıs 2019
Yerel seçimlerde İstanbul’da 10 milyon 560 bin 963 kayıtlı seçmen olduğunu hatırlatan Zeyrek, bu seçmenlerin sadece 8 milyon 866 bin 614’ünün sandığa gittiğine dikkat çekiyor. Buna göre, 1 milyon 694 bin 349 kişi sandığa gitmedi.
Zeyrek, bu rakamları şöyle açıyor:
“İşte bu yüzden 23 Haziran’da yapılacak seçimlerde, hem AK Parti hem CHP sandığa gitmeyen o seçmenlere yoğunlaşacak. Bu büyük rakam içinde AK Parti ve MHP seçmenlerinin payı yaklaşık 450 bin. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin sandığa gitmeyen seçmen sayısının da 350-400 bin civarında olduğu varsayılıyor.
HDP seçmenlerinin kayda değer bir bölümü de bütün çabalara rağmen sandığa gitmedi. AK Parti’nin katılımı artırabilmesi, pahalılık, işsizlik gibi ekonomik koşullar başta olmak üzere, ülkede yaşanan sorunlar nedeniyle partiye küsüp bilinçli bir şekilde sandığa gitmeyen seçmenlerini ikna etmesine bağlı. O da zor görünüyor. Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül, Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Haşim Kılıç gibi geçmişte AK parti’ye hem siyasi hem ideolojik destek veren isimlerin partiye koyduğu mesafe artık alenileşti. AK Parti’nin küskün seçmenleri partinin kurulduğu yıllardaki hedeflerinden uzaklaştığını savunan bu isimlerin kaygılarını paylaşıyor ve tavrını sürdürüyor. CHP’nin ise yoksul kesimlerde ve orta sınıftaki seçmenleri seferberlik havasında. ‘Her şey çok güzel olacak’ sloganı bu kesimlerin diline pelesenk olmuş vaziyette. Sandıklarda görev almak isteyen gönüllülerin sayısı şimdiden 200 bini bulmuş. Sandık gönüllülerine eğitim verecek olan insanların sayısı bin civarında. Buna karşın, hukuksuzluk, sandık güvenliğinin sağlanmaması, siyasi partilerin umut vermemesi gibi gerekçelerle sandıktan umudunu kesmiş, siyasetten soğumuş beyaz yakalı seçmenler sandığa gitmiyor. Beyoğlu’nda, Şişli’de, Beşiktaş’ta 5 seçmenden biri sandığa gitmemiş ve bunların önemli bir bölümü CHP seçmeni. CHP’nin onları ‘bakın kazanabiliyoruz’ mesajıyla ikna etmeyi hedeflediği anlaşılıyor.”
Sandığa gitmeme ihtimali olan başka bir grubun da öğrenciler olduğunu söyleyen Zeyrek, sözlerine şöyle devam ediyor:
“İstanbul’da 5 vakıf, 51 özel üniversite ile 11 devlet üniversitesi var. Bu üniversitelerde toplam 1 milyon 152 bin öğrenci mevcut. Yaklaşık 400 bin öğrenci İstanbul’a dışarıdan geliyor. Önemli bir blümü 31 Mart günü oyunu İstanbul’da kullanan bu öğrenciler, 23 Haziran tarihinde okullar tatile girdiğinden kendi şehirlerine dönecek. Özellikle de yurtlarda kalan 90 bine yakın öğrenci, yurtlar kapanacağı için zorunlu olarak dönecek. Tatilciler, kendi imkanları ile gelip oy kullanıp dönebiliyor. Ancak öğrenciler için İstanbul’a gelip dönmek hem ekonomik, hem lojistik açıdan sıkıntı olabilir.”
Öte yandan Zeyrek, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin su, taşıma ücreti gibi konularda vaatlerini hayata geçirmesinin, İmamoğlu’nun artı hanesine yazıldığını belirtiyor.