Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu tehdit ederken yalanlanan havuz medyasının iddialarını gerçekmiş gibi söyledi.
Antalya’da AKP İl Danışma Kurulu toplantısında konuşan Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“Bir zamanlar Taksim Meydanı’na 4 ayaklı koysam seçtiririm diye siyasetçiler çıktı. Seçme de 18, seçilme de 18 olacak dedik ve bunu başardık. Yani, gencine, gençliğine kıymet veren hareket, AK Parti hareketidir.
26 Ağustos’ta Malazgirt’teyiz. Tüm gençliğimizi davet ediyorum. Orada beraber olacağız ve bizler Sultan Alparslan’ın torunları olarak da o heyecanı, coşkuyu, o doğuş harekatının olduğu yerde hep beraber yaşayacağız. Bundan sonra aynen Çanakkale gibi Malazgirt’i de anacağız.
‘PARTİMİZDE YOLUNU KAYBEDENLER OLDU’
Allah’ın yardımı, milletimizin desteği ve dava arkadaşlarımızın metaneti ile tüm saldırıları boşa çıkardık. Partimiz içinde de yolunu kaybedenler elbette oldu. Milletvekillerinden, belediye başkanlarından, teşkilat mensuplarından bazı firelerle elbette karşılaştık fakat yaşadığımız saldırının büyüklüğünü dikkate aldığımızda bunların sayısı ve oranı çok küçük.
KILIÇDAROĞLU’NA TEHDİT
Ana muhalefet partisinin başındaki şahıs, Alman dergisine röportaj veriyor. Normal şartlarda bir siyasetçi, böyle bir imkanı ülkesinin faydasına kullanır.
Bizim ana muhalefet partisinin başındaki zat ne yapıyor, Türkiye’yi Alman medyasına şikayet ediyor. Öyle bir şikayet ediyor ki, Alman yatırımcılar da, turistler de Türkiye’ye gelmesin diye bangır bangır bağırıyor.
Neymiş efendim? Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliği yokmuş. Önce sözlerini inkar etmeye çalıştı, sonra ‘ben bunları her yerde söylüyorum’ diyerek işin içinden sıyrılmaya kalkıştı. Yazıklar olsun. Ekmeğini yediği, suyunu içtiği, milletvekiliyle emekli olarak maaş aldığı devleti ve ülkesine böyle bir ihaneti yapabilen zata ne desek boştur. Ankara’dan İstanbul’a yürüdü değil mi? Sözde adalet yürüyüşü yaptı. Peki, o yürüyüşü 29 gün yaparken, onun yol güvenliğini kim sağladı? Bu hükümet sağladı. Bunların derdi ülkeyi karıştırmak.
Halen ülkesinin aleyhine işlediği suçtan dolayı cezaevinde bulunan zat konunun kendisine kadar ulaşmasına endişe ettiği için şimdiden suyu bulandırmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın. Buradan çıktım, çıktım, çıkmadığım taktirde açıklamalarda bulunacağım diyor içerideki zat.
Sessiz kalmayız, kimse kusura bakmasın. Hiçbir siyasi veya bireysel çıkar böyle bir ihaneti mazur gösteremez.”
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu tehdit ederken yalanlanan havuz medyasının iddialarını gerçekmiş gibi söyledi.
Antalya’da AKP İl Danışma Kurulu toplantısında konuşan Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“Bir zamanlar Taksim Meydanı’na 4 ayaklı koysam seçtiririm diye siyasetçiler çıktı. Seçme de 18, seçilme de 18 olacak dedik ve bunu başardık. Yani, gencine, gençliğine kıymet veren hareket, AK Parti hareketidir.
26 Ağustos’ta Malazgirt’teyiz. Tüm gençliğimizi davet ediyorum. Orada beraber olacağız ve bizler Sultan Alparslan’ın torunları olarak da o heyecanı, coşkuyu, o doğuş harekatının olduğu yerde hep beraber yaşayacağız. Bundan sonra aynen Çanakkale gibi Malazgirt’i de anacağız.
‘PARTİMİZDE YOLUNU KAYBEDENLER OLDU’
Allah’ın yardımı, milletimizin desteği ve dava arkadaşlarımızın metaneti ile tüm saldırıları boşa çıkardık. Partimiz içinde de yolunu kaybedenler elbette oldu. Milletvekillerinden, belediye başkanlarından, teşkilat mensuplarından bazı firelerle elbette karşılaştık fakat yaşadığımız saldırının büyüklüğünü dikkate aldığımızda bunların sayısı ve oranı çok küçük.
KILIÇDAROĞLU’NA TEHDİT
Ana muhalefet partisinin başındaki şahıs, Alman dergisine röportaj veriyor. Normal şartlarda bir siyasetçi, böyle bir imkanı ülkesinin faydasına kullanır.
Bizim ana muhalefet partisinin başındaki zat ne yapıyor, Türkiye’yi Alman medyasına şikayet ediyor. Öyle bir şikayet ediyor ki, Alman yatırımcılar da, turistler de Türkiye’ye gelmesin diye bangır bangır bağırıyor.
Neymiş efendim? Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliği yokmuş. Önce sözlerini inkar etmeye çalıştı, sonra ‘ben bunları her yerde söylüyorum’ diyerek işin içinden sıyrılmaya kalkıştı. Yazıklar olsun. Ekmeğini yediği, suyunu içtiği, milletvekiliyle emekli olarak maaş aldığı devleti ve ülkesine böyle bir ihaneti yapabilen zata ne desek boştur. Ankara’dan İstanbul’a yürüdü değil mi? Sözde adalet yürüyüşü yaptı. Peki, o yürüyüşü 29 gün yaparken, onun yol güvenliğini kim sağladı? Bu hükümet sağladı. Bunların derdi ülkeyi karıştırmak.
Halen ülkesinin aleyhine işlediği suçtan dolayı cezaevinde bulunan zat konunun kendisine kadar ulaşmasına endişe ettiği için şimdiden suyu bulandırmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın. Buradan çıktım, çıktım, çıkmadığım taktirde açıklamalarda bulunacağım diyor içerideki zat.
Sessiz kalmayız, kimse kusura bakmasın. Hiçbir siyasi veya bireysel çıkar böyle bir ihaneti mazur gösteremez.”