İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, koltuğundaki birinci yılını tamamladı. İmamoğlu, bir yılın hesabını düzenlediği değerlendirme toplantısı ile bütün İstanbullulara verdi.
İmamoğlu, dünya siyaset tarihinde kendisine yer bulan seçim zaferinin 1’nci yılında, kameraların karşısına geçti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in mesajlarının okunduğu toplantıya; TBMM Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu, CHP ve İYİ Parti İstanbul milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ile İBB üst yönetimi tam kadro katıldı.
BARO BAŞKANLARI VE AVUKATLARI SELAMLADI
İmamoğlu, sosyal mesafe kurallarına uygun oturma düzeniyle organize edilen salona eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte girdi. Toplantı; Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler için saygı duruşunda bulunulması, ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. İmamoğlu, konuşmasının başında, “Savunma Yürüyor” sloganıyla 19 Haziran günü yürüyüşe geçen, ancak Ankara girişinde müdahaleyle karşılaşan baro başkanları ve avukatları selamlayarak başladı.
Toplantının asıl amacının 16 milyona hesap vermek olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bir kamu yöneticisi için en güzel, en onurlu görevlerden biri hesap vermektir” dedi. Kamuda şeffaflık ve hesap verebilirlik kalmazsa çürümenin başlayacağına dikkat çeken İmamoğlu, bu nedenle “ısrarla ve sık sık” hesap vereceklerinin altını çizdi.
“PANDEMİ SÜRECİNE RAĞMEN BAŞARILI BİR İLK YIL GEÇİRDİK”
Yaşanan tüm olumsuzluklara, her türlü engellemelere ve tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecine rağmen başarılı bir ilk yıl geçirdiklerinin altını çizen İmamoğlu, slaytlar eşliğinde gerçekleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gelirlerimiz; planlı bütçemizden 5 milyar, bir önceki yıl aynı dönemden ise 1.5 milyar lira daha düşük noktaya geriledi. Aldığımız tasarruf tedbirleri ve etkin bütçe yönetimiyle giderlerimizi yöneterek, neredeyse denk bütçe seviyesine geldik. Bu tabloda bizi zorlayan, en önemli faktör, bizden önceki yönetimlerin İBB’ye yüklemiş olduğu borçlar ve kredi geri ödemeleridir. İkinci önemli faktör iktidar blokunun uygulamaları ve yaklaşımlarıdır. Örneğin, kredi taleplerimiz konusunda kamu bankalarının engellenmesi. Örneğin, Ulaştırma Bakanlığı’na devredilen Başakşehir gibi metrolara ilişkin ödemelerin, maliye payımızdan kaynağında, peşin peşin ve aylık 50 milyonluk dilimlerle kesilmesi. Bizim kredi almamız engellenmese; bu hat için toplamda 300 milyon lira bizden kesilmese, biz, Başakşehir hattını, 20 yıllık vade ile ve çok daha ucuza yapabiliriz. Bir taraftan bizim ucuza ve çok uzun vadeli dış kredi kullanmamız engelleniyor, diğer taraftan da bizim naktimize el konurak bizim adımıza güya metro inşaatı yapılıyor.”
İSTANBUL İÇİN 3 ÖNEMLİ TEHDİT: “DEPREM”, “MÜLTECİ MESELESİ” VE “KANAL İSTANBUL”
İstanbul için en önemli 3 tehditi; “deprem”, “mülteci meselesi” ve “Kanal İstanbul” olarak sıralayan İmamoğlu, “Birileri ve onların yakın çevresi para kazanacak diye bu kadim şehrin doğal çevresinin, yaşam alanlarının ve su havzalarının yok edilmesine izin veremeyiz, vermeyeceğiz” dedi. Bu konulardaki sıkıntıları ve çözüm yollarını da konuşmasında detaylı olarak yer verdi.
“PANDEMİ SONRASI SÜRECE HAZIRLANIYORUZ”
Pandemi süreci sonrası hayatın normale dönmesiyle birlikte, turizmde ve kültür sanat alanlarında kentin yeniden yükselmesi için çalışamalarının devam ettiğini vurgulayan İmamoğlu, “Tasavvuf Müzesi, Yenikapı Arkeopark, Oyun Bilim Çocuk Müzesi, Yarımburgaz Arkeopark, Müzik Müzesi, İstanbul Tılsımlar Müzesi ve Doğa Müzesi’ni de ilk yılımızda projelendirmeyi başardık. İstanbul’un kimliği ile bütünleşmiş önemli yapıları korumak ve hayata kazandırmak için büyük çaba harcıyoruz. 25 yıldır hiçbir restorasyon veya koruma çalışmasına konu olmamış, yıkılmaya yüz tutmuş İstanbul surlarının onarımı için projeleri bitirdik ve Bölge Koruma Kurulu onayına sunduk. UNESCO dünya mirası kapsamındaki Surlar için Koruma Kurulu’nun acilen karar vermesi ve çabamıza destek vermesi büyük önem taşıyor.” diye konuştu.