HDP’li Hüda Kaya, söylenenlerin aksine özel yaşama müdahalenin sistematik ve devletin kurumlarıyla yapıldığını savundu.
BAŞKANLIĞI GARANTİLEYENE KADAR OHAL UZATILACAK
OHAL’in 3’üncü kez uzatılmasına ilişkin olarak Kaya, Numan Kurtulmuş’un daha önce söylediği “45 günü geçmeyecek” sözlerini hatırlatarak; “Ama daha dün genel kurulda OHAL’in devam edeceğini, hesaplaşmanın bitmediğini, gözümüzün içine baka baka söyledi. Kiminle hesaplaşıyorlar, halkla hesaplaşıyorlar. Kendi halkını düşman olarak görüyorlar. Bu devlet refleksi halkı ile asla barışmadı. Bugün devletleşen kurum ve kişilerle aynı refleks devam ediyor. Onların en büyük düşmanı halk ve soru soranlar. Yakılan asker görüntülerini izledik, bunu soran gazeteciye bile ‘Ayağını denk al’ diyerek tehdit edebiliyorlar. En Makul insan olarak bilinen Numan Kurtulmuş bile bunu diyebiliyor. Daha neyle hesaplaşacaksınız, size hiç soru soran kalmasın mı, tamamen koyunlaşmış bir toplum yaratmaya çalışıyorlar ama başarılı olamayacaklar. Onların isteği halkları uyandıracak kadroların ortalıkta kalmaması. Ancak bindikleri dalı kesiyorlar. Tarih boyunca Nemrut, Hitler gibilerinin mazlumlara neler yaptıklarını, nasıl binlerce insanı gözden çıkarıp kan revan bir tarih yazdıkları için sonlarını iyi biliyoruz. OHAL referandumu garantiye almak içindirler, ama hala çıkacak sonuçtan emin değiller. Dolayısıyla referandumda kendi istedikleri sonuca dair bir aritmetik yok ve bundan rahatsızdırlar bunu şansa bırakmadan, ellerinde namlu, OHAL içinde bir referanduma götürerek Evren gibi bir sonucu ortaya çıkarmak, kendilerine meşruiyet kazandırmak istiyorlar” dedi.
‘DİYANET DEVLETİN ÖZEL SAVAŞINI MEŞRULAŞTIRAN BİR KURUM HALİNE GELDİ’
İstanbul Ortaköy’de bir gece kulübüne yönelik yapılan saldırının zeminin yıllardır hazırlandığını dile getiren HDP’li Kaya, Ümraniye’de bir camii imamının ve eski Refah Partili Şevki Yılmaz’ın yaptığı, ‘HDP’lilerin kellesini almalıyız’ şeklindeki açıklamalarının münferit olmadığını belirtti.
“Onların bu konularla ilgili bir öngörüleri, bilgi kaynağı olmadan kendi şahsi kanaatleriyle bunu söyleyeceklerini düşünmüyorum. Diyanet İşleri derin devletin özel savaşını meşrulaştıran bir kurum haline geldi. Şevki Yılmaz ise; geçmişten gelen İslami ismiyle, AKP’nin idam ederiz politikalarına karşı ‘o taban için kanuna gerek yok, kenarda bekleyen kahramanlarımız var, infazla hallederiz’ diyorsa bu şahsi bir şey değildir. Bu malum, o çevrelerle yapılan görüşme ve tartışmaların dışa yansımasıdır” diyen Kaya, kamuoyunun tepkilerini ölçtüklerini, bu konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını da dile getirdi.
Reina saldırısının sistematik olduğunu, saldırı zeminlerinin oluşmasında medyanın sorumluluğunun altını çizen Kaya, “Kusura bakmasınlar, devlet resmi hutbeleriyle nefret gündemi oluşturuyorlar. Tüm medyalarında Noel’i aşağıladılar, nefret atmosferini oluşturdular. Yeni yılı kutlayanı bile Noel kutlayanla karıştırıyorlar. Bunu inanç adına yapsalar bile bu başka bir inanca saldırıdır. Bu biraz da cahilane muhafazakar hassasiyeti olan çevreler üzerinde daha etkili olmak içindir. Hz. Muhammed bizim ne kadar önemli bir peygamberimiz ise Hz. İsa da ondan bir gram aşağı değildir. Hz. Muhammed’in doğum gününü kutluyorsan, Hz. İsa’nın doğum gününü kutlayana laf edemezsin. Her ikisini de kutlamayanlar var. Kimse kimseyi kınama hakkına sahip değildir. Bu saldırılar sistematiktir” şeklinde konuştu.
HDP’li Hüda Kaya, söylenenlerin aksine özel yaşama müdahalenin sistematik ve devletin kurumlarıyla yapıldığını savundu.
BAŞKANLIĞI GARANTİLEYENE KADAR OHAL UZATILACAK
OHAL’in 3’üncü kez uzatılmasına ilişkin olarak Kaya, Numan Kurtulmuş’un daha önce söylediği “45 günü geçmeyecek” sözlerini hatırlatarak; “Ama daha dün genel kurulda OHAL’in devam edeceğini, hesaplaşmanın bitmediğini, gözümüzün içine baka baka söyledi. Kiminle hesaplaşıyorlar, halkla hesaplaşıyorlar. Kendi halkını düşman olarak görüyorlar. Bu devlet refleksi halkı ile asla barışmadı. Bugün devletleşen kurum ve kişilerle aynı refleks devam ediyor. Onların en büyük düşmanı halk ve soru soranlar. Yakılan asker görüntülerini izledik, bunu soran gazeteciye bile ‘Ayağını denk al’ diyerek tehdit edebiliyorlar. En Makul insan olarak bilinen Numan Kurtulmuş bile bunu diyebiliyor. Daha neyle hesaplaşacaksınız, size hiç soru soran kalmasın mı, tamamen koyunlaşmış bir toplum yaratmaya çalışıyorlar ama başarılı olamayacaklar. Onların isteği halkları uyandıracak kadroların ortalıkta kalmaması. Ancak bindikleri dalı kesiyorlar. Tarih boyunca Nemrut, Hitler gibilerinin mazlumlara neler yaptıklarını, nasıl binlerce insanı gözden çıkarıp kan revan bir tarih yazdıkları için sonlarını iyi biliyoruz. OHAL referandumu garantiye almak içindirler, ama hala çıkacak sonuçtan emin değiller. Dolayısıyla referandumda kendi istedikleri sonuca dair bir aritmetik yok ve bundan rahatsızdırlar bunu şansa bırakmadan, ellerinde namlu, OHAL içinde bir referanduma götürerek Evren gibi bir sonucu ortaya çıkarmak, kendilerine meşruiyet kazandırmak istiyorlar” dedi.
‘DİYANET DEVLETİN ÖZEL SAVAŞINI MEŞRULAŞTIRAN BİR KURUM HALİNE GELDİ’
İstanbul Ortaköy’de bir gece kulübüne yönelik yapılan saldırının zeminin yıllardır hazırlandığını dile getiren HDP’li Kaya, Ümraniye’de bir camii imamının ve eski Refah Partili Şevki Yılmaz’ın yaptığı, ‘HDP’lilerin kellesini almalıyız’ şeklindeki açıklamalarının münferit olmadığını belirtti.
“Onların bu konularla ilgili bir öngörüleri, bilgi kaynağı olmadan kendi şahsi kanaatleriyle bunu söyleyeceklerini düşünmüyorum. Diyanet İşleri derin devletin özel savaşını meşrulaştıran bir kurum haline geldi. Şevki Yılmaz ise; geçmişten gelen İslami ismiyle, AKP’nin idam ederiz politikalarına karşı ‘o taban için kanuna gerek yok, kenarda bekleyen kahramanlarımız var, infazla hallederiz’ diyorsa bu şahsi bir şey değildir. Bu malum, o çevrelerle yapılan görüşme ve tartışmaların dışa yansımasıdır” diyen Kaya, kamuoyunun tepkilerini ölçtüklerini, bu konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını da dile getirdi.
Reina saldırısının sistematik olduğunu, saldırı zeminlerinin oluşmasında medyanın sorumluluğunun altını çizen Kaya, “Kusura bakmasınlar, devlet resmi hutbeleriyle nefret gündemi oluşturuyorlar. Tüm medyalarında Noel’i aşağıladılar, nefret atmosferini oluşturdular. Yeni yılı kutlayanı bile Noel kutlayanla karıştırıyorlar. Bunu inanç adına yapsalar bile bu başka bir inanca saldırıdır. Bu biraz da cahilane muhafazakar hassasiyeti olan çevreler üzerinde daha etkili olmak içindir. Hz. Muhammed bizim ne kadar önemli bir peygamberimiz ise Hz. İsa da ondan bir gram aşağı değildir. Hz. Muhammed’in doğum gününü kutluyorsan, Hz. İsa’nın doğum gününü kutlayana laf edemezsin. Her ikisini de kutlamayanlar var. Kimse kimseyi kınama hakkına sahip değildir. Bu saldırılar sistematiktir” şeklinde konuştu.