Kılıçdaroğlu’nun HDP’yi ziyaret edip partinin eş genel başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan’la görüşmesi bekleniyor. HDP’nin de bu görüşmenin ardından cumhurbaşkanı adayı konusunda son kararını vereceği belirtiliyor.
Anketler de HDP’nin seçimler ve sonrası için kilit parti konumunda olduğunu gösteriyor.
Sancar ‘demokrasi’ gündeminde mutabık kalınırsa Kılıçdaroğlu’na destek verebileceklerini, böylelikle cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turdan bitirilebileceğini söylemişti.
Demirtaş da T24’te yayımlanan ‘HDP, Kılıçdaroğlu’ndan ne isteyecek’ başlıklı yazısıyla Kılıçdaroğlu’nun istediği desteği nasıl alabileceğini anlattı.
AKP’ye karşı mümkün olan en geniş mutabakatın sağlanması gerektiğini düşünen Demirtaş, aylar önce kafasındaki ortak adayın tarifini vermiş, “Hedef yüzde 80+1” demişti.
Demirtaş’ın yazısından öne çıkanlar şöyle:
HDP’nin bakanlık, milletvekilliği talebi yok
“2HDP, millet ittifakının parçası değil, olmak gibi bir isteği de yok. Zaten HDP, emek ve özgürlük ittifakının kurucu parçası ve kendi öz gücüyle de parlamentoya girecektir. Dolayısıyla HDP’nin kimseden bakanlık, milletvekilliği talebi yoktur.
HDP, önümüzdeki dönemde parlamentonun ana muhalefet partisi olmaya aday.
Bununla birlikte HDP’nin duymak ve emin olmak istediği şey, yeni dönemde demokratik değişimin ciddiyetle, içtenlikle ele alınıp alınmayacağıdır.
HDP ne istiyor?
İfade özgürlüğünden örgütlenme ve gösteri hakkına, kadın eşitliğinden çevre haklarına, kültürel haklardan demokratik siyaset hakkına kadar temel haklara nasıl yaklaşılacak?
Ekonomiden eğitime, adaletten sağlığa kadar temel politikalar ne olacak?
Kürt sorunu TBMM’de, toplumda ve medyada özgürce konuşulup tartışılabilecek mi, barışçıl demokratik anlayışla Türkiye’nin birliği içinde çözüme nasıl bakılacak?
Geçmiş yılların adaletsizlikleri, suçları, yolsuzluklarıyla ilgili ne yapılacak? Toplumsal kutuplaşmanın bitmesi ve eşitsizlik sorunu nasıl ele alınacak?
Yani HDP’nin 11 maddelik tutum belgesinde ifadesini bulan politikalara yaklaşım nasıl olacak?
HDP yönetimi kendisi için bir şey istemeyecek; kimseyi ayırmadan, 85 milyonun huzurunu, refahını, barışını sağlamak için hazır olduğunu belirtecek.
HDP, Türkiye’nin birliğinden yanadır, demokratik cumhuriyetin tarafındadır, şiddetin kalıcı olarak sona ermesi için çalışır, tüm sorunların çözümünde müzakere ve demokratik siyaseti esas alır. Bu ilkelere saygı duyan herkesle de görüşür, birlikte hareket eder.
HDP Türkiye’nin parçasıdır
HDP, yılların mücadele birikimine, deneyimine sahip, kurucu bir siyasi öznedir. Bu misyonu nedeniyle de talep eden değil inşa edendir. HDP, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahiplerindendir, Türkiye’nin parçasıdır. Bu nedenle kimseyi hiyerarşik üstü olarak kabul etmez. Tüm gücüyle, demokratik cumhuriyetin inşasında bizzat yer alır.
HDP, Türkiye’de demokrasinin gelişmesi, yoksulluğun bitmesi, toplumsal barışın sağlanması için TBMM’de ve toplumsal tüm alanlarda mücadele eder.
Eğer Sayın Kılıçdaroğlu’yla ekibi tüm bu düşüncelere, ilkelere saygı duyuyor, değer veriyorsa bunu bizzat kendisinden duymak ister. Demokratik siyasi ortamın sağlanması için bir niyet, program, ciddiyeti kararlılık görürse de destek verir.
AKP medyasının ucuz yalanlarının hepsi de HDP gerçeğine çarpıp geri döner.
HDP korkulacak değil, el ele verilecek bir partidir. HDP’den korkacaksa devleti, milleti soyanlar korksun. Halka zulüm edenler, çeteler, mafyalar korksun, HDP’den.
HDP Türkiye’nin korkusu değil, barış özlemi ve demokrasi umududur.”