Demirtaş’a göre, mevcut gelişmelerin erken seçimi giderek zorunlu kılıyor, çünkü iktidarın demokratikleşme kapasitesi son derece zayıf.
4 Kasım 2016 tarihinden beri Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, iktidarın demokratikleşme kapasitesinin son derece zayıf olduğunu söyleyerek, mevcut gelişmelerin erken seçimi giderek zorunlu kıldığını belirtti.
“HDP’nin büyümesinde benim kadar, binlerce HDP üyesinin ve milyonlarca gönüllümüzün emeği var. HDP’nin başarısı sırf benim kişisel başarım değildir, bunu özellikle belirtmek istiyorum ve elbette siyaseti halen çok yakından takip ediyorum” diyen Demirtaş, DW Türkçe’den Bülent Mumay’ın sorularını yanıtladığı söyleşide, Türkiye derin bir ekonomik krizin içine girdiği sürecin sorumluluğu için, “Elbette Türkiye’yi 18 yıldır yönetenlere ait” dedi.
“İYİ PARTİ’YE DESTEĞİMİZ OLMADI”
“Partiniz, son yerel seçimlerde CHP ve İYİ Parti ittifakına dışarıdan destek verdi. Sizin bakış açınızla bu akıllı bir hamle miydi?” sorusuna ise Demirtaş, “İYİ Parti’ye bir desteğimiz olmadı ancak diğer muhalif güçlere, demokrasinin gelişmesi amacıyla sunulan desteğin doğru olduğunu düşünüyorum” dedi.
“KİRLİ PROPOGANDALARA ARTIK KİMSE İNANMIYOR”
“Erdoğan, muhalefet blokuyla yaptığınız iş birliği nedeniyle, CHP ve İYİ Parti’yi PKK destekçisi olmakla suçluyor. Bu sizin açınızdan bir sorun teşkil etmiyor mu?” sorusuna Demirtaş, şöyle yanıt verdi: “Bu kirli propagandaya Türkiye’de artık kimse inanmıyor. Demokratik zeminlerde siyasi iş birliği meşru ve normaldir. HDP, Kürtler dahil tüm Türkiye toplumunun ve ezilenlerinin ortak partisidir. Bu tutumun ve politikanın devam ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim.”
Demirtaş, “HDP içindeki bazı isimler de, partinin PKK’nın uyguladığı şiddet ile araya mesafe koymadığı eleştirilerinde bulunuyor. Buna katılıyor musunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“HDP’NİN SİLAHLA BAĞLANTISI YOK, BARIŞÇIL SİYASETİ SAVUNUYOR”
“HDP’nin şiddetle, silahla hiçbir bağlantısı yoktur, olamaz. Kürt sorununun barışçıl çözümü için Türkiye’deki diğer siyasi partilerden farklı bir siyasi perspektif ortaya koymak hiçbir şekilde HDP’nin şiddeti savunduğu anlamına gelmez. HDP’de görev alan herkes, barışçıl siyaseti savunduğu için HDP’dedir. Bununla birlikte, HDP’nin de bu barışçıl ve demokratik siyaset misyonunu daha güçlü bir şekilde ve sık sık vurgulamasında fayda var. Maalesef yüzlerce değil, binlerce HDP’li cezaevinde. Ve bu durum siyasi çalışmaları elbette zorlaştırıyor. Ancak binlerce gönüllünün ve halkın desteğiyle, çalışmalar yürüyor.”
“ERKEN SEÇİM ZORUNLU”
Demirtaş, “Berat Albayrak’ın görevden ayrılmasından sonra hükümetin bir tür serbest düşüşte olduğu görülüyor. Erdoğan’ın daha ne kadar uzun süre gücü elinde tutabileceğini düşünüyorsunuz?” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Erdoğan açısından siyasi durumun giderek zorlaştığı görülüyor. Mevcut gelişmeler, erken seçimi giderek zorunlu kılıyor. Çünkü sürdürülebilir bir krizden söz etmiyoruz. Yapısal ve giderek derinleşen ciddi bir kriz hali yaşıyoruz. Bu kaos ortamında, iktidarın bütün gücü uzun süre elinde tutabileceğini düşünmüyorum. Zaten bu nedenle, tek çıkış yolu olarak erken seçimin ihtimal dahilinde olduğunu düşünüyorum. Erdoğan’ın gerçekçi olup olmadığını vaatlerinden değil, somut adımlarından anlayabiliriz. Bunu da hep birlikte göreceğiz.”
ARINÇ YORUMU: GEÇ KALMIŞ OLSA DA ADALETLİ YAKLAŞIM
“AKP’nin içinden Bülent Arınç gibi isimler de sizin serbest bırakılmanız çağrısında bulundu. Sizce bunun sebebi ne?” sorusunu Demirtaş, şöyle yanıtladı:
“Bülent Arınç’ın açıklamalarının nedenini bilmem mümkün değil. Ancak geç kalmış olsa da ahlaki, vicdani ve adaletli bir yaklaşım olduğunu da belirtmem gerekir. Fakat yine de demokrasi ve reform meseleleri kişiler üzerinden değil, ilkeler üzerinden tartışılmalıdır. Çünkü özgürlük ve insan hakları toplumun tamamının acil ihtiyacı ve beklentisidir. Umarım muhalefetin de desteği alınarak gerçekçi ve somut adımlar atılır. Çünkü bu tür meseleler geniş kesimlerle ortaklaşmayı, aynı zamanda da ciddiyet ve samimiyeti gerektirir. Hükümette bu kapasitenin olup olmadığını yakın zamanda göreceğiz.”
