CHP MYK toplantısı devam ederken CHP Sözcüsü Deniz Yücel yaptığı açıklamada, ”Daha Narin kızımız bulunmamışken, bir AKP Milletvekili çıkıyor ‘Bildiğim her şeyi söyleyemem, aile dostum’ diyor. Bunun üzerine gerçekleri saklayan bu kişiye bir kişi de çıkıp sen ne biliyorsun da anlatmıyorsun? diye sormuyor. Erdoğan diyor ki, ‘Bir çocuğun naaşı üzerinden siyaset yürütülmez’ Evet, çok doğru ‘Bir çocuğun naaşı üzerinden siyaset yürütülmez’ de, sen Berkin Elvan’ın annesini seçim meydanlarında yuhalattığını ne çabuk unuttun Sayın Erdoğan!” dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında toplandı.
Parti genel merkezindeki toplantı, saat 12.00’de başladı.
Kurmaylar sunum yapacak
CHP kaynaklarından edinilen bilgiye göre MYK’de, genel başkan yardımcıları parti programı hazırlıklarına ilişkin sunum yapacak.Ekonomi, iç ve dış gelişmeler, Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran’ın soruşturması ve etkinlik takvimi ele alınacak.Ayrıca Genel Başkan Özel’in 25 Eylül’de ABD’nin New York kentinde katılacağı Sosyalist Enternasyonal Toplantısı’na yönelik hazırlıklar da gündeme gelecek.
Parti Sözcüsü Yücel’den açıklama
Parti Sözcüsü Deniz Yücel, toplantı devam ederken basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Narin Güran cinayetine ilişkin olarak ‘Siyaset yapmayın’ sözlerini eleştirerek şunları söyledi:
”Bu ülkeyi çocuklar için güvenli bir yer haline getiremediğimiz her günü sorgulamamız gerekiyor. 8 yaşındaki Narin’i toprağın altına gönderen bu organize kötülükle, hukuk önünde hesaplaşmadan, yeni Narinlerin ortaya çıkmasını engelleyemeyiz. Bunun için de etkili bir soruşturma bağımsız ve tarafsız bir yargılama olması gerekiyor. Ama bizde ne oluyor? Daha Narin kızımız bulunmamışken, bir AKP Milletvekili çıkıyor “Bildiğim her şeyi söyleyemem, aile dostum” diyor. Bunun üzerine gerçekleri saklayan bu kişiye bir kişi de çıkıp sen ne biliyorsun da anlatmıyorsun? diye sormuyor. Erdoğan diyor ki, ‘Bir çocuğun naaşı üzerinden siyaset yürütülmez.’ Evet, çok doğru ‘Bir çocuğun naaşı üzerinden siyaset yürütülmez’ de sen Berkin Elvan’ın annesini seçim meydanlarında yuhalattığını ne çabuk unuttun Sayın Erdoğan!”
Ensarioğlu’nun sözlerine ve Adalet Bakanı Tunç’un açıklamalarına tepki
Yücel, AKP milletvekili Galip Ensarioğlu’nun Narin cinayeti ardından ”Bildiklerim var, söyleyemiyorum” sözlerine dair; ”Adalet Bakanı, Galip Ensarioğlu’na bildikleri soruldu mu?” sorusuna “Galip Bey bu konuda ne demek istediğini basın mensuplarına açıkladı, burada dosyanın gizliliğine vurgu yaptı” diyor. Soruşturmanın gizliliği devam ederken televizyonlarda çarşaf çarşaf ifadelerin yayınlandığını bilmediğimizi zannediyor…” ifadelerini kullandı.
”Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Bodrum’da tatildeydi”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın Narin’in kayıp olduğu süreç boyunca sessiz kalmasını eleştiren Yücel, ”Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ise 19 gün boyunca ortada yoktu. Kendisine hiçbir şey sorulamadı. Çünkü 8 yaşında bir çocuğun can verdiği, 2 yaşında bir bebeğin istismara uğradığı günlerde kendileri Bodrum’da tatildeydi…” dedi.
”Delil toplama aşamasında zaafiyetler var”
”Sorumlular hukuk karşısında hesap vermezse başka Narin’ler olacak” diyen Yücel, soruşturmanın ‘gizliliğini’ eleştirerek şunları söyledi:
”Delil toplama aşamasında çok ciddi zaafiyetler var. Jandarma, adeta halkın beyanı üzerinden bir soruşturma yürütüyor. Yönlendirmelerle delil topluyor. Arama çalışmalarını yine köyde yaşayan ve bu cinayetin şüphelilerinin yönlendirmeleri doğrultusunda yapılıyor. Soruşturmadaki belgelerin, ifade tutanaklarının, delillerin yayınlanması, ne yazık ki bazı delillerin karartılmasına, şüphelilerin ifadelerini organize etmesine sebep oldu. Tüm bunlar da; etkin bir soruşturma yapılmasını engelledi. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, çocuklarımızın geleceğinin güvencede olabilmesi için bu dosyayı sonuna kadar takip edeceğiz. Bu dosyanın unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ve uyarıyoruz eğer gerçek sorumlular hukuk karşısında hesap vermezse başka Narinler olacak…”
Yusuf Tekin’e ”foncu” tepkisi
Yücel, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğretmenlere ”foncu” demesine tepki göstererek şöyle konuştu:
”Türkiye’de eğitimde ‘sessiz bir devrim’ gerçekleştirdiğini söylemiş. Bu ifade küstahça, pişkince ve şuursuzca söylenmiş bir itiraftır. Pırıl pırıl çocuklarımızı imzaladığı protokollerle cemaat ve tarikatların kucağına iten, tüm okullarımıza adeta medrese müfredatını sokan bu zatın her hamlesi bir gericilik örneğidir, her hamlesi Milli Eğitime ihanettir! Yusuf Tekin’in başında olduğu Milli Eğitim Bakanlığında; öğretmene atama yok ama “foncu” diyerek hakaret etmek var. Öğretmen maaşlarında eşitlik yok, ama protesto hakkını kullanan öğretmeni yerlerde sürüklemek var. Bilimin esamesi yok ama Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli saçmalığıyla çocuklarımızı laik, çağdaş ve bilimin ışığındaki eğitimden uzaklaştırmak var. ÇEDES denen ucube projelerle körpe yavrularımızı tabut başında ağlatmak var. Bak Yusuf Tekin bunun adı ‘sessiz devrim’ değildir; bunun adı olsa olsa ‘Çağdaş ve Laik Türk Milli Eğitim sistemine, darbe girişimidir.’ Ama hiç heveslenme, o darbe girişimin asla ve asla başarıya ulaşmayacak.”
”Ayşenur Ezgi Eygi’nin davasının takipçisi; Türkiye Cumhuriyeti olmalıdır”
Gazze’de İsrail askerleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkının Türkiye tarafından aranması gerektiğini vurgulayarak şunları aktardı:
”Hamas terör örgütünün 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırılardan bu yana İsrail’in yaptığı katliamlar, işlediği savaş suçları neticesinde, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere, 40 binden fazla insan hayatını kaybetti. İsrail’in uygulamış olduğu devlet terörü o kadar çığırından çıkmış durumda ki; keskin nişancıyla aktivistleri dahi katlediyor. 6 Eylül’de Ayşenur Ezgi Eygi’yi başından vurarak katleden İsrail, kadınlardan, çocuklardan o kadar korkuyor ki her gün onlarca çocuk ve kadının üzerine bombalar yağdırıyor, Ayşenur Ezgi Eygi gibi aktivistleri keskin nişancılarıyla katlediyor. Türk ve ABD vatandaşı olan Ayşenur Ezgi Eygi için Amerika Birleşik Devletleri de soruşturma başlattığını cılız birtakım açıklamalarla duyurdu. Bu olay bize şunu gösterdi; ABD için kendi vatandaşı olsa dahi; bir Türk’ün ölümü mühim bir mesele değildir. Ayşenur Ezgi Eygi’nin davasının takipçisi; Türkiye Cumhuriyeti olmalıdır.”