MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda resmi olmayan sonuçların ilan edilmesinin ardından konuştu, seçim dönemine işaret ederek nefret kustu.
“Milletimiz, iftira ve inkar siyasetine pirim vermemiştir” diye konuşan Bahçeli, Türkiye’ye iç ve dış mahreçli operasyon çekmekle suçladığı muhalif siyasi partiler ve seçmene nefret kustu.
Bahçeli, “Dünya birleşmiş ve karşımıza geçmiş, ancak Türk milletine sökmemiştir. Küresel lobiler, kulisler çıkarcılar, eyyamcılar, entrikacılar, provokatörler, kirli örgütler, sermaye çevreleri, tefeciler, bankerler, ABD’sinden AB’sine kadar tüm ülkeler zilletin fermanını okumuş fakat Çanakkale ruhunu, milli mücadele duruşunu, Cumhur’un haysiyetle perçinleşmiş ufkunu aşamamışlardır” diye konuştu.
Bahçeli’nin açıklamaları özetle şöyle:
“Türk milleti bugün tarih yazmış, muteber geleceğine tertemiz iradesiyle sahip çıkmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan vatandaşların katılımıyla ikinci tur oylaması yapılmış, kesin olmayan sonuçlara göre Erdoğan 13. Cumhurbaşkanımız seçilmiştir.
Tezahul eden milli iradeye herkesin asgari düzeyde saygı duymalıdır. Türk demokrasisi ve siyaset tarihinde iki turlu seçimin ilk örneği yaşanmakla birlikte, seçime katılım oranının yüksekliği milli ve demokrasi şuurunun canlılığına işaret etmiştir.
“BÜYÜK TÜRKİYE ÜLKÜSÜ DESTEKLENDİ”
Türkiye’nin demokrasi standartlarında yüksek bir seviyeye ulaşmasının yanı sıra bu hususta dünya çapında mukayeseli bir üstünlük kazandığı artık hiç kimsenin ihmal edemeyeceği çarpıcı bir gerçek olarak belirginlik kazanmıştır.
İstanbul’un fethinin bir gün öncesinde aziz milletimiz bu defa parlak bir demokrasi fethi ile egemenlik haklarını ve tarihi mirasını güçlü şekilde kucaklamış, aynı zamanda kardeşlik hukukuyla var oluş namusunu koruyarak Türk ve Türkiye vizyonu ile buluşturma iradesi göstermiştir.
14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan Milletvekilliği genel seçimleriyle TBMM’de çoğunluğu Cumhur İttifakı’na tevdi eden Türk milleti, 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı ittifakının Cumhurbaşkanı adayını seçmiş, nitekim büyük Türkiye ülküsünü desteklemiştir.
“PROVOKATÖRLER, KİRLİ ÖRGÜTLER, SERMAYE ÇEVRELERİ, TEFECİLER”
İstikrar ve güvenliğimiz, iç barış ve huzur ortamımız, istiklal hedeflerimiz sandıkta mümtaz ve müessir bir iradeyle müdafaa edilmiş, hamd olsun ülkemizin önü ardına kadar açılmıştır.
Milletimiz, iftira ve inkar siyasetine pirim vermemiştir. Yine milletimiz yalan ve yıkım simsarlarına itibar etmemiştir. Milli geleceğimizin zillete değil zafere müstahak olduğu da tescillenmiştir. Dünya birleşmiş ve karşımıza geçmiş, ancak Türk milletine sökmemiştir. Küresel lobiler, kulisler çıkarcılar, eyyamcılar, entrikacılar, provokatörler, kirli örgütler, sermaye çevreleri, tefeciler, bankerler, ABD’sinden AB’sine kadar tüm ülkeler zilletin fermanını okumuş fakat Çanakkale ruhunu, milli mücadele duruşunu, Cumhur’un haysiyetle perçinleşmiş ufkunu aşamamışlardır.
Bilhassa 14 Mayıs seçimleri öncesi Türkiye dört bir koldan ablukaya alınmış, milli iradenin kundaklanması amacıyla her türlü iç ve dış mahreçli operasyonlar küstahça ilerletilip icra edilmiştir.
“SOSYAL MEDYA TERÖRİSTLERİ, EKONOMİK TETİKÇİLER…”
Bu kapsamda sosyal medya teröristlerin ahlaksız isnatları, ekonomik tetikçilerin azgın tehditleri, küresel medyanın zehirli emelleri, emperyalizmin karanlık senaryoları, egemen güçlerin zelil tezgahları, kanlı terör örgütlerinin hain eylem ve telkinleri, Türkiye aleyhine çalışan etki ajanlarının alçak faaliyetleri, satılmış anket şirketlerinin sahtekar servisleri, iş birlikçi köşe yazarlarının bitmek tükenmek bilmeyen rezillikleri, çürük yorumcuların ve sahte uzmanların körüklenmiş ezberleri, manşetinden nifak damlayan bazı gazetelerin anormal dezanformasyonları, ekranlarından zift gibi kara propaganda açılan bir kısım televizyon kanalının tertipleri, son tahlilde Türkiye’ye karşı beşinci kol faaliyetini aratmayacak şekilde siyaset yapan zilleti ittfakının sivri ve spükülatif teklifleri, milletimizin gözü önünde vicdan ve insaf ölçülerini çiğneye çiğneye sahnelenmiştir.
Türk milleti 14 Mayıs ile 28 Mayıs’ta tarihi ve hür iradesini hiçbir mihrakın zincir vuramayacağını göstermiştir. Bu tablo gurur verici demokratik asaletin tarih boyunca yüksek mücadelelerle tam bağımsızlık onurunun ikamesi olmayan kazanımı olarak tarihe geçmiştir. 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminde küresel kuşatma yarılmış, Türkiye kutup yıldızını andıran aydınlığını korumuştur.
Bundan sonra gelecek Türk asrıdır, geleceğin gücü Türkiye’dir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yıldönümü taçlanmıştır. Türk ve Türkiye yüzyılı hedefine doğru adımla doğru adamla cumhurun bizahati varlığıyla kuvvetli biçimde atılmıştır.”