MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD’li Andrew Brunson davasını örnek göstererek mahkemelerdeki gizli tanık uygulamasını tartışmaya açtı.
Bahçeli, Brunson davasında ifade değiştiren gizli tanıkların ‘kiralandığını’ öne sürerken “Gizli tanık, Türk Ceza Kanunu’na giren fitne tohumudur” ifadesini kullandı.
Bahçeli’nin konuşmalarından satırbaşları şöyle:
– Krizlerin biri biterken diğeri başlamaktadır. İnsanlık değerleri adalet ve ahlak ilkeleri yok sayılmaktadır. Özellikle Türkiye’nin de içinde bulunduğu geniş coğrafyaların durumu umut verici değildir. Terör yöntemlerini kullanarak mazlumların kanını döken İsrail’in arayıp da henüz bulamadığı belasına da er ya da geç kavuşacağına yürekten inanıyorum. Allah var gam yoktur. Tarih hiçbir katilin yaptığı kötülüklerin yanına kalmadığını göstermiştir. İsrail’in Gazze’de düzenlediği menfur saldırıyı kınıyorum.
“Zorluk varsa dayanacağız”
– Bölünme tartışmaları bölücü saldırılar bekamıza düzenlenen suikastlar çok tehlikeli olayların önünü açmıştır. Türk milleti yangına körükle gitmemiş ihanet ehline prim vermemiştir. Birilerinin canı çekiyor diye bu vatanı teslim etmeyeceğiz. Zorluk varsa dayanacağız.
“ABD karar versin”
– Güney kara sınırlarımız boyunca vahim senaryo hayata geçirilmek isteniyor. ABD terör örgütleri ile aleni düşüp kalkıyor açıktan emel ve hedef birlikteliği yapıyor. ABD kararını netleştirmelidir. ABD’nin müttefiki Türkiye midir yoksa PKK/YPG midir? Bir terör örgütünün ağır silahlarla donatılması hangi akıl ve mantığa sığmaktadır? ABD nereye varmak istiyor? ABD Fırat’ın doğusuna bütün gözünü dikmiş durumdadır. ABD terörizme çanak tutmaktadır. Sırtımıza hançer vurmak üzere harekete geçen bir ülke ile lafın gelişi de olsa dostluktan nasıl bahsedilecek? Fırat’ın doğusu tehdit olmaktan tamamen çıkarılmalıdır. Hiç kimse milletimizin sabrıyla oynanamamalıdır.
– ABD zehir saçmakta, müttefiki olan Türkiye’yi tehdit etmektedir; NATO çatısı altında nasıl çalışacağız?
“Trump’ın derdi nedir?”
– Herkesin gözü önünde Türkiye’den bir papaz gelip gitmiştir. Bu papaz ki Türkiye ile ABD ilişkilerini resmen zehirlemiştir. Papaz Brunson 9 Aralık 2016’da tutuklanmıştı. FETÖ ve PKK adına suç işleyip casusluk yaptığı ifade edildi. ABD Başkanı papazla yatıp papazla kalktı. Türkiye’nin geri adım atması hedeflendi. Papaz iki ülkenin bütün diyaloglarını tıkadı. Papaz Brunson’ın ev hapsine alınması fayda etmedi. 12 Ekim 2018’de 4. kez hakim karşısına çıkarılan papaz 3 yıl 1 ay 15 gün ceza almış yattığı süre hesaba katılarak tahliyesi kararlaştırılmış. Trump Oval Ofis’te kendisini kucaklamıştır. Diyebiliriz ki papaz gitmiş kavga gitmiştir. Trump’ın Türkiye hisleri şıpsevdiler gibi birdenbire değişmiştir. Seviyesiz Trump’ın yerini sempatik Trump almıştır. Böyle devlet adamı olunmaz böylesine şuur kaybı ile Türkiye ABD ilişkileri istikrarlı kalamaz. Türkiye’nin değerini bir papaza indiren bir ülkenin başkanına güven duyulamaz itibar edilemez. Bizim adam yerine koymayanı biz insan bile görmeyiz. Papazı almak için her dayatmayı yapan ABD Başkanı yarın bir başka meseleyle ilgili aynı tutumunu sürdürürse ne yapacağız? Trump’ın derdi nedir? Türkiye ABD’nin sömürgesi değildir 51. eyaleti hiç değildir. Trump uyuyorsa uyansın uyanıksa ayağa kalksın. ABD Başkanı büyük Türk milletini hafife almasın. Bu işin şakası yoktur. Türk’e kefen biçilmez Türk’e tuzak işlemez. Papazın serbest kalması elbette pek çok soru işaretine de neden olmuştur.
Gizli tanık eleştirisi: Fitne tohumu
– Papaz davasında ifade değiştiren gizli ve kiralanmış tanıklar kimlerdir? Bu gizli tanıklar kısa süre içerisinde ifade ve görüşlerini nasıl değiştirmişlerdir? Gizli tanık, Türk Ceza Kanunu’na giren fitne tohumudur.