Dış politikada, İran ile ABD arasında yaşanan ve Irak’ı da içine çeken kriz gündeme damgasını vurmaya devam ederken, iç politikada AKP’nin gündeminde yeni kurulan ve kurulacağı açıklanan siyasi partiler bulunuyor.
Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’ni kurmasının ardından, Ali Babacan’ın bu ay (ocak)) içinde açıklaması beklenen siyasi partisine dair AKP içindeki değerlendirmeler sürüyor.
Ankara kulislerine göre, AKP’de, yeni siyasi partilerin beklenen desteği alamadıkları görüşü hakim.
Gazete Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, AKP’de yeni siyasi partilerle ilgili, “AK Parti’nin gücüyle kendilerini dev aynasında sanıyorlardı, gerçekle karşılaşınca anladılar… Kurdular da ne oldu, fos çıktılar…” yorumlarının yapıldığını belirtti.
Aynı çevrelerin, yeni hareketlerin sahada seçmeni ümitlendirecek bir etki yaratmadıkları tespitinde bulunduğuna da değinen Sarıkaya, böylesi bir gelecek okumasının kolaycılık olacağı eleştirisinde bulundu ve ekledi:
“…yeni siyasi partiler eğer tekil olarak ele alınacaksa bunlara bakarak gelecek okumasında bulunmak kolaycılık olur… Çünkü yeni sistem, partilerin tekilliğinden çok, ittifaklarını önceliyor. Son seçimde tek milletvekili çıkarması olanaksız partiler, ittifak sayesinde TBMM’de iki milletvekiliyle temsil ediliyor. Örneğin ilk çıktığında İYİ Parti, Akşener hareketi olarak görülüyordu.
CHP’nin önce milletvekili, ardından da ittifak desteğiyle Meclis’te grup kurdu… Dolayısıyla partilerin tekil etkilerinin bugün bir önemi yok. Kaç olay veya konuda öteki partiyle aynı söylem birliğine ulaştığı, olaylara bakışında aynı tanıyı koyabildiği önem kazandığı bir döneme girildi.
Eğer Kanal İstanbul’dan, Libya’ya asker göndermeye, Suriye’de Şam ile müzakereden, ekonomik kararlara kadar aynı söylemde buluşup, aynı tanıyı koyuyorsa yaratacağı etki çok daha büyük olur. İlerideki ittifak sinerjisinin de habercisi olan, toplama etki yaratacak bu efektlerdir…”
İYİ Parti’nin MHP’den koparak milliyetçi kesimin oylarını aldığını, SP’nin Meclis’e iki vekil soktuğunu kaydeden Sarıkaya, yeni oluşumların söylem ve tanıdaki yaklaşımlarına bakmanın daha önemli olduğunu vurguladı.