Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
AKP Konya İl Başkanı Hasan Angı, hayat pahalılığına ilişkin yaptığı konuşmada “Domates 30 lira oldu diye dayak yiyoruz. Bir taraftan da düşündüğümüz zaman kışın salatalık domates yemezdik ya turşu yerdik, çok zenginleştik açık söyleyeyim” dedi.
AKP Konya İl Başkanı Hasan Angı, Hüyük ilçesinde partisinin haftalık il yönetim kurulu toplantısında yaptığı açıklamalarda ülke ekonomisi ve alım gücüne ilişkin konuştu.
Angı, gıda ve enerji fiyatlarındaki artışı koronavirüs salgını ve Ukrayna-Rusya savaşına bağladı.
Angı, hayat pahalılığından şikayetçi olanları hedefine alarak, “Bir taraftan da düşündüğümüz zaman, kışın salatalık domates yemezdik ya turşu yerdik, çok zenginleştik açık söyleyeyim. Ondan sonra ‘yok domatesin tanesi 5 lira…’ Bre mübarek haziranda çıkınca kendi toprağımızda bunu yemek lazım. Ha ihtiyaç varsa, paran da varsa, git al 30’a değil, 40’a ye, buna kimse bir şey demez” ifadelerini kullandı.
‘FİYATLAR DEĞİŞMİYOR’
Sözcü’nün aktardığına göre, Angı, “Tabii bir taraftan maliyetlerindeki aşırı artışların yanında, fırsatçılar maalesef her dönem olduğu gibi bu dönem gerek tarladan pazara inişteki o zinciri kendileri kontrol ettikleri için gerek üretilen markalı malların çıkışındaki süreci kendileri yönettikleri için burada sadece büyük marketlerde değil, en küçük bakkala da gidiyorsun, açıkçası fiyatlar değişmiyor” dedi.
’30 LİRA OLDU DİYE DAYAK YİYORUZ’
Zamlardan dolayı vatandaşın almakta zorlandığı sebze fiyatlarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Angı, eskiden vatandaşın kış aylarında domates yerine turşu yediğini ifade etti.
Angı, şöyle konuştu:
“Yeter ki üretelim. Bu, arpa buğday da olsa, sebze meyve de olsa. Bakın seradaki meyve üzerinden, ‘marketlerdeki domates patlıcan, 30 lira oldu’ diye dayak yiyoruz. Bir taraftan da düşündüğümüz zaman kışın salatalık domates yemezdik ya turşu yerdik, çok zenginleştik açık söyleyeyim, ondan sonra ‘yok domatesin tanesi 5 lira’… Bre mübarek haziranda çıkınca kendi toprağımızda bunu yemek lazım. Ha ihtiyaç varsa, paran da varsa, git al 30’a değil, 40’a ye, buna kimse bir şey demez. Serada da üretim yapmak kolay mı, hele çetin kış şartları; insanlar ısıtmak zorunda kaldı, hasar gören, çökenler oldu, şu oldu, bu oldu.”
