Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

AKP için Büyükşehirleri kaybetmenin bedeli ne?

by aktifhabercom
April 5, 2019
AKP için Büyükşehirleri kaybetmenin bedeli ne?
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi dev büyükşehir belediyelerini yönetenler, dev bir ekonomik gücü de kontrol etmiş oluyor. Uzmanlara göre, seçim itirazlarını sürdüren AKP ekonomik çıkarlarını kaybetmemek için uğraşıyor.

31 Mart seçimleri geride kalsa da, başta İstanbul olmak üzere pek çok yerde başlatılan yeniden sayım işlemleri devam ediyor. AKP’nin özellikle 25 yıldır yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) kaybetmemek için tüm itiraz süreçlerini işletmesi bekleniyor. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre, AKP’nin bu ısrarının arkasında milyarlarca liralık ekonomiyi yöneten, hükümete yakın vakıfları finanse eden ve şirketlere dev ihaleler veren “büyükşehir holding”i muhalefete kaptırma endişesi var.

İBB dev bir holding gibi

2019 bütçesi bir önceki yıla göre yüzde 18,41 artışla 23,8 milyar lira olarak belirlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), adeta dev bir holding. İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü (İETT) ve İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) bütçeleri de eklendiğinde toplam bütçesi 35 milyar TL’ye yaklaşan İBB bünyesindeki 28 şirketin toplam cirosu ise 24 milyar TL civarında. İBB, bir özel sektör şirketi olsaydı, bu ciro ile İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2017’de yayınladığı “Türkiye’nin En Büyük 500 Şirketi (İSO 500)” listesinde, TÜPRAŞ’ın ardından ikinci sırada yer alacaktı.


Bünyesinde 15 şirket bulunan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 bütçesi ise Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) ve Elektrik Gaz Otobüs Genel Müdürlüğü (EGO) genel müdürlükleri ile birlikte 14 milyar TL olarak belirlendi. 11 şirkete sahip İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 bütçesi ise 5 milyar 995 milyon lira.

Bu kadar büyük bir ekonomik güce sahip büyükşehir belediyelerinin toplam bütçelerinin önemli bir kısmının her yıl yeni yatırımlara harcandığı dile getirilse de, yapılan harcamaların içeriğine ilişkin net bilgi almak mümkün olmuyor. Örneğin, bu yıl için özel sektör işbirliği ile İstanbul’da hayata geçirilecek Eyüp Silahtarağa-Gaziosmanpaşa Tüneli’nin inşası,  Sabiha Gökçen Havalimanı Tüneli’nin hizmete geçmesi, boşaltılan Atatürk Havalimanı arazisinin Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi gibi yatırımlar mevcut.

“Belediyeler kentsel rant dağıtımının merkezi”

DW Türkçe’ye konuşan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, büyükşehir belediyelerinin ekonomik gücünün iki başlıkta toplanabileceğini söylüyor. İlk olarak belediye bünyesinde kurulan şirketlerin yarattığı mal ve hizmetlerden elde edilen gelirlerin önemine işaret eden Karatepe, ikinci olarak ise büyükşehir belediyelerinin kentsel rant dağıtımındaki önemli rolüne vurgu yapıyor.

Büyükşehir yönetimlerinin imar, inşaat izinleri, arsa tahsisleri, emsal değer tespitleri gibi konulardaki yetkilerinin özellikle İstanbul ve Ankara gibi dev şehirlerde milyarlarca liralık ekonomi yarattığına işaret eden Prof. Karatepe, “Belediyelerin ihalelerini alan şirketler, bir süre sonra o belediyenin temsil ettiği siyasi hareketi de maddi olarak desteklemeye başlıyor” diyor.

“Erdoğan bazı yetkileri toplayabilir”

Peki İstanbul ve Ankara’daki büyükşehir belediyelerinin CHP’ye geçmesi halinde, AKP’nin bu belediyelere “ekonomik yaptırım” uygulama imkanı var mı? 

Prof. Dr. Yalçın Karatepe, bu soruya, “Erdoğan yönetimi İstanbul ve Ankara’daki bu rantı kaybetmemek için tüm imar yetkilerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çatısı altına toplama yoluna gidebilir” yanıtını veriyor.

Daha önce de kentsel dönüşüm ile ilgili böyle bir düzenleme yapıldığını ve bazı yetkilerin belediyelerden alınıp bakanlığa verildiğini hatırlatan Karatepe, şöyle konuşuyor:

“Ayrıca muhalefetin eline geçen büyükşehir belediyelerinin Hazine’den kaynak kullanımı konusunda da zorluk çıkarılabilir. Çıkarılacak anlamında söylemiyorum ama böyle bir imkân var. Şimdi İstanbul ve Ankara başta olmak üzere borçlu olan ve el değiştiren belediyelerden bu borçların hızla tahsil edilmesi gündeme gelebilir.”

Sayıştay raporlarında usulsüzlük tespiti

Belediye harcamalarının ve gelirlerinin denetlenmesi konusunda en önemli görev Sayıştay’a düşüyor. Sayıştay’ın yıldan yıla hazırladığı raporlar, kamu kurumlarındaki hesap defterlerini ve ticari ilişkileri de ortaya seriyor. Ancak son yıllarda, yargı yetkisi de bulunan Sayıştay’ın da pek çok devlet kurumu gibi iktidar güdümüne girdiği eleştirileri artıyor.

Ekim 2018’de yayınlanan son denetim raporlarında özellikle AKP’li belediyelerdeki çok sayıda usulsüz işlem ve harcama ortaya konmuştu. Örneğin, Sayıştay raporlarına göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASKİ’nin kaçak su kullandığı, İstanbul’daki Güngören Belediyesi’nin resmi araçlarının özel işler için kullanıldığı, Ordu Büyükşehir Belediyesi’ndeki bazı daire başkanlarının bir yılda onlarca kez yurtdışı gezisine çıktığı ve Arnavutköy Belediyesi’nin bazı malların alımında piyasa fiyatlarının yüzlerce kat üzerinde ödeme yaptığı açıklanmıştı.

Hükümete yakın vakıflara bağış

Bu raporların medyaya da yansımasının ardından, Sayıştay’ın Denetim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fikret Çöker görevinden istifa etmiş; bu istifanın ardında ise Sayıştay’daki kadrolaşma olduğu iddiaları dile getirilmişti. Geçtiğimiz günlerde de CHP’li İstanbul Belediye Meclis üyesi Tarık Balyalı, 2018’de 351 milyon TL ciroya ulaşan İSPARK’ın kârının yalnızca 1 milyon TL gözüktüğünü belirterek, yalnızca binde 3’lük kâr oranını “partizan siyasetin finansmanı” sözleri ile tanımlamıştı.

Ayrıca İBB’den hükümete yakın dernek ve vakıflara yapılan bağışlar da bir başka tartışma konusu. Tarık Balyalı’nın medyada yer alan açıklamalarına göre, bugüne kadar iktidara yakınlığıyla bilinen Ensar, TÜGVA, TÜRGEV, Okçular Vakfı gibi kuruluşlara aktarılan kaynak 1 milyar TL’yi buluyor.

“AKP ekonomik gücü kaybetmek istemiyor”

DW Türkçe’ye konuşan Sabancı Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’na göre, iktidar 25 yıldır yönettiği İBB gibi dev bir ekonomik kaynağı devretmek istemiyor. Prof. Kalaycıoğlu, “İktidar elinde tuttuğu belediyelerden hesap sorulmasını istemiyor. Bu yüzden Sayıştay gibi denetim yapan kurumları akamete uğratmaya çalışıyor” diyor.

AKP’nin seçim sonuçlarını değiştirememesi halinde İstanbul ve Ankara’ya yönelik olarak büyükşehir bütçelerini kısacak bir yol izleyebileceğini dile getiren Prof. Kalaycıoğlu, “CHP’li Eskişehir ve İzmir yıllardır iktidar tarafından pek çok imkandan faydalandırılmıyor. Buna rağmen gayet iyi yönetiliyorlar. Demek ki doğru model uygulanırsa bu bütçe kesintilerini aşmak mümkün” diye konuşuyor.

Aram Ekin Duran / Deutsche Welle Türkçe

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi dev büyükşehir belediyelerini yönetenler, dev bir ekonomik gücü de kontrol etmiş oluyor. Uzmanlara göre, seçim itirazlarını sürdüren AKP ekonomik çıkarlarını kaybetmemek için uğraşıyor.

31 Mart seçimleri geride kalsa da, başta İstanbul olmak üzere pek çok yerde başlatılan yeniden sayım işlemleri devam ediyor. AKP’nin özellikle 25 yıldır yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) kaybetmemek için tüm itiraz süreçlerini işletmesi bekleniyor. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre, AKP’nin bu ısrarının arkasında milyarlarca liralık ekonomiyi yöneten, hükümete yakın vakıfları finanse eden ve şirketlere dev ihaleler veren “büyükşehir holding”i muhalefete kaptırma endişesi var.

İBB dev bir holding gibi

2019 bütçesi bir önceki yıla göre yüzde 18,41 artışla 23,8 milyar lira olarak belirlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), adeta dev bir holding. İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü (İETT) ve İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) bütçeleri de eklendiğinde toplam bütçesi 35 milyar TL’ye yaklaşan İBB bünyesindeki 28 şirketin toplam cirosu ise 24 milyar TL civarında. İBB, bir özel sektör şirketi olsaydı, bu ciro ile İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2017’de yayınladığı “Türkiye’nin En Büyük 500 Şirketi (İSO 500)” listesinde, TÜPRAŞ’ın ardından ikinci sırada yer alacaktı.


Bünyesinde 15 şirket bulunan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 bütçesi ise Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) ve Elektrik Gaz Otobüs Genel Müdürlüğü (EGO) genel müdürlükleri ile birlikte 14 milyar TL olarak belirlendi. 11 şirkete sahip İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 bütçesi ise 5 milyar 995 milyon lira.

Bu kadar büyük bir ekonomik güce sahip büyükşehir belediyelerinin toplam bütçelerinin önemli bir kısmının her yıl yeni yatırımlara harcandığı dile getirilse de, yapılan harcamaların içeriğine ilişkin net bilgi almak mümkün olmuyor. Örneğin, bu yıl için özel sektör işbirliği ile İstanbul’da hayata geçirilecek Eyüp Silahtarağa-Gaziosmanpaşa Tüneli’nin inşası,  Sabiha Gökçen Havalimanı Tüneli’nin hizmete geçmesi, boşaltılan Atatürk Havalimanı arazisinin Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi gibi yatırımlar mevcut.

“Belediyeler kentsel rant dağıtımının merkezi”

DW Türkçe’ye konuşan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, büyükşehir belediyelerinin ekonomik gücünün iki başlıkta toplanabileceğini söylüyor. İlk olarak belediye bünyesinde kurulan şirketlerin yarattığı mal ve hizmetlerden elde edilen gelirlerin önemine işaret eden Karatepe, ikinci olarak ise büyükşehir belediyelerinin kentsel rant dağıtımındaki önemli rolüne vurgu yapıyor.

Büyükşehir yönetimlerinin imar, inşaat izinleri, arsa tahsisleri, emsal değer tespitleri gibi konulardaki yetkilerinin özellikle İstanbul ve Ankara gibi dev şehirlerde milyarlarca liralık ekonomi yarattığına işaret eden Prof. Karatepe, “Belediyelerin ihalelerini alan şirketler, bir süre sonra o belediyenin temsil ettiği siyasi hareketi de maddi olarak desteklemeye başlıyor” diyor.

“Erdoğan bazı yetkileri toplayabilir”

Peki İstanbul ve Ankara’daki büyükşehir belediyelerinin CHP’ye geçmesi halinde, AKP’nin bu belediyelere “ekonomik yaptırım” uygulama imkanı var mı? 

Prof. Dr. Yalçın Karatepe, bu soruya, “Erdoğan yönetimi İstanbul ve Ankara’daki bu rantı kaybetmemek için tüm imar yetkilerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çatısı altına toplama yoluna gidebilir” yanıtını veriyor.

Daha önce de kentsel dönüşüm ile ilgili böyle bir düzenleme yapıldığını ve bazı yetkilerin belediyelerden alınıp bakanlığa verildiğini hatırlatan Karatepe, şöyle konuşuyor:

“Ayrıca muhalefetin eline geçen büyükşehir belediyelerinin Hazine’den kaynak kullanımı konusunda da zorluk çıkarılabilir. Çıkarılacak anlamında söylemiyorum ama böyle bir imkân var. Şimdi İstanbul ve Ankara başta olmak üzere borçlu olan ve el değiştiren belediyelerden bu borçların hızla tahsil edilmesi gündeme gelebilir.”

Sayıştay raporlarında usulsüzlük tespiti

Belediye harcamalarının ve gelirlerinin denetlenmesi konusunda en önemli görev Sayıştay’a düşüyor. Sayıştay’ın yıldan yıla hazırladığı raporlar, kamu kurumlarındaki hesap defterlerini ve ticari ilişkileri de ortaya seriyor. Ancak son yıllarda, yargı yetkisi de bulunan Sayıştay’ın da pek çok devlet kurumu gibi iktidar güdümüne girdiği eleştirileri artıyor.

Ekim 2018’de yayınlanan son denetim raporlarında özellikle AKP’li belediyelerdeki çok sayıda usulsüz işlem ve harcama ortaya konmuştu. Örneğin, Sayıştay raporlarına göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASKİ’nin kaçak su kullandığı, İstanbul’daki Güngören Belediyesi’nin resmi araçlarının özel işler için kullanıldığı, Ordu Büyükşehir Belediyesi’ndeki bazı daire başkanlarının bir yılda onlarca kez yurtdışı gezisine çıktığı ve Arnavutköy Belediyesi’nin bazı malların alımında piyasa fiyatlarının yüzlerce kat üzerinde ödeme yaptığı açıklanmıştı.

Hükümete yakın vakıflara bağış

Bu raporların medyaya da yansımasının ardından, Sayıştay’ın Denetim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fikret Çöker görevinden istifa etmiş; bu istifanın ardında ise Sayıştay’daki kadrolaşma olduğu iddiaları dile getirilmişti. Geçtiğimiz günlerde de CHP’li İstanbul Belediye Meclis üyesi Tarık Balyalı, 2018’de 351 milyon TL ciroya ulaşan İSPARK’ın kârının yalnızca 1 milyon TL gözüktüğünü belirterek, yalnızca binde 3’lük kâr oranını “partizan siyasetin finansmanı” sözleri ile tanımlamıştı.

Ayrıca İBB’den hükümete yakın dernek ve vakıflara yapılan bağışlar da bir başka tartışma konusu. Tarık Balyalı’nın medyada yer alan açıklamalarına göre, bugüne kadar iktidara yakınlığıyla bilinen Ensar, TÜGVA, TÜRGEV, Okçular Vakfı gibi kuruluşlara aktarılan kaynak 1 milyar TL’yi buluyor.

“AKP ekonomik gücü kaybetmek istemiyor”

DW Türkçe’ye konuşan Sabancı Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’na göre, iktidar 25 yıldır yönettiği İBB gibi dev bir ekonomik kaynağı devretmek istemiyor. Prof. Kalaycıoğlu, “İktidar elinde tuttuğu belediyelerden hesap sorulmasını istemiyor. Bu yüzden Sayıştay gibi denetim yapan kurumları akamete uğratmaya çalışıyor” diyor.

AKP’nin seçim sonuçlarını değiştirememesi halinde İstanbul ve Ankara’ya yönelik olarak büyükşehir bütçelerini kısacak bir yol izleyebileceğini dile getiren Prof. Kalaycıoğlu, “CHP’li Eskişehir ve İzmir yıllardır iktidar tarafından pek çok imkandan faydalandırılmıyor. Buna rağmen gayet iyi yönetiliyorlar. Demek ki doğru model uygulanırsa bu bütçe kesintilerini aşmak mümkün” diye konuşuyor.

Aram Ekin Duran / Deutsche Welle Türkçe

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

Alman Siyasetçiler: Türkiye’deki seçim sürecinde adil bir ortam yok

Alman Siyasetçiler: Türkiye’deki seçim sürecinde adil bir ortam yok

March 28, 2023
5.1k
Kendisini ve eşini belediyenin önünde ateşe verdi

Kendisini ve eşini belediyenin önünde ateşe verdi

March 28, 2023
5.2k

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi dev büyükşehir belediyelerini yönetenler, dev bir ekonomik gücü de kontrol etmiş oluyor. Uzmanlara göre, seçim itirazlarını sürdüren AKP ekonomik çıkarlarını kaybetmemek için uğraşıyor.

31 Mart seçimleri geride kalsa da, başta İstanbul olmak üzere pek çok yerde başlatılan yeniden sayım işlemleri devam ediyor. AKP’nin özellikle 25 yıldır yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) kaybetmemek için tüm itiraz süreçlerini işletmesi bekleniyor. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre, AKP’nin bu ısrarının arkasında milyarlarca liralık ekonomiyi yöneten, hükümete yakın vakıfları finanse eden ve şirketlere dev ihaleler veren “büyükşehir holding”i muhalefete kaptırma endişesi var.

İBB dev bir holding gibi

2019 bütçesi bir önceki yıla göre yüzde 18,41 artışla 23,8 milyar lira olarak belirlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), adeta dev bir holding. İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü (İETT) ve İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) bütçeleri de eklendiğinde toplam bütçesi 35 milyar TL’ye yaklaşan İBB bünyesindeki 28 şirketin toplam cirosu ise 24 milyar TL civarında. İBB, bir özel sektör şirketi olsaydı, bu ciro ile İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2017’de yayınladığı “Türkiye’nin En Büyük 500 Şirketi (İSO 500)” listesinde, TÜPRAŞ’ın ardından ikinci sırada yer alacaktı.


Bünyesinde 15 şirket bulunan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 bütçesi ise Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) ve Elektrik Gaz Otobüs Genel Müdürlüğü (EGO) genel müdürlükleri ile birlikte 14 milyar TL olarak belirlendi. 11 şirkete sahip İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 bütçesi ise 5 milyar 995 milyon lira.

Bu kadar büyük bir ekonomik güce sahip büyükşehir belediyelerinin toplam bütçelerinin önemli bir kısmının her yıl yeni yatırımlara harcandığı dile getirilse de, yapılan harcamaların içeriğine ilişkin net bilgi almak mümkün olmuyor. Örneğin, bu yıl için özel sektör işbirliği ile İstanbul’da hayata geçirilecek Eyüp Silahtarağa-Gaziosmanpaşa Tüneli’nin inşası,  Sabiha Gökçen Havalimanı Tüneli’nin hizmete geçmesi, boşaltılan Atatürk Havalimanı arazisinin Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi gibi yatırımlar mevcut.

“Belediyeler kentsel rant dağıtımının merkezi”

DW Türkçe’ye konuşan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, büyükşehir belediyelerinin ekonomik gücünün iki başlıkta toplanabileceğini söylüyor. İlk olarak belediye bünyesinde kurulan şirketlerin yarattığı mal ve hizmetlerden elde edilen gelirlerin önemine işaret eden Karatepe, ikinci olarak ise büyükşehir belediyelerinin kentsel rant dağıtımındaki önemli rolüne vurgu yapıyor.

Büyükşehir yönetimlerinin imar, inşaat izinleri, arsa tahsisleri, emsal değer tespitleri gibi konulardaki yetkilerinin özellikle İstanbul ve Ankara gibi dev şehirlerde milyarlarca liralık ekonomi yarattığına işaret eden Prof. Karatepe, “Belediyelerin ihalelerini alan şirketler, bir süre sonra o belediyenin temsil ettiği siyasi hareketi de maddi olarak desteklemeye başlıyor” diyor.

“Erdoğan bazı yetkileri toplayabilir”

Peki İstanbul ve Ankara’daki büyükşehir belediyelerinin CHP’ye geçmesi halinde, AKP’nin bu belediyelere “ekonomik yaptırım” uygulama imkanı var mı? 

Prof. Dr. Yalçın Karatepe, bu soruya, “Erdoğan yönetimi İstanbul ve Ankara’daki bu rantı kaybetmemek için tüm imar yetkilerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çatısı altına toplama yoluna gidebilir” yanıtını veriyor.

Daha önce de kentsel dönüşüm ile ilgili böyle bir düzenleme yapıldığını ve bazı yetkilerin belediyelerden alınıp bakanlığa verildiğini hatırlatan Karatepe, şöyle konuşuyor:

“Ayrıca muhalefetin eline geçen büyükşehir belediyelerinin Hazine’den kaynak kullanımı konusunda da zorluk çıkarılabilir. Çıkarılacak anlamında söylemiyorum ama böyle bir imkân var. Şimdi İstanbul ve Ankara başta olmak üzere borçlu olan ve el değiştiren belediyelerden bu borçların hızla tahsil edilmesi gündeme gelebilir.”

Sayıştay raporlarında usulsüzlük tespiti

Belediye harcamalarının ve gelirlerinin denetlenmesi konusunda en önemli görev Sayıştay’a düşüyor. Sayıştay’ın yıldan yıla hazırladığı raporlar, kamu kurumlarındaki hesap defterlerini ve ticari ilişkileri de ortaya seriyor. Ancak son yıllarda, yargı yetkisi de bulunan Sayıştay’ın da pek çok devlet kurumu gibi iktidar güdümüne girdiği eleştirileri artıyor.

Ekim 2018’de yayınlanan son denetim raporlarında özellikle AKP’li belediyelerdeki çok sayıda usulsüz işlem ve harcama ortaya konmuştu. Örneğin, Sayıştay raporlarına göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASKİ’nin kaçak su kullandığı, İstanbul’daki Güngören Belediyesi’nin resmi araçlarının özel işler için kullanıldığı, Ordu Büyükşehir Belediyesi’ndeki bazı daire başkanlarının bir yılda onlarca kez yurtdışı gezisine çıktığı ve Arnavutköy Belediyesi’nin bazı malların alımında piyasa fiyatlarının yüzlerce kat üzerinde ödeme yaptığı açıklanmıştı.

Hükümete yakın vakıflara bağış

Bu raporların medyaya da yansımasının ardından, Sayıştay’ın Denetim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fikret Çöker görevinden istifa etmiş; bu istifanın ardında ise Sayıştay’daki kadrolaşma olduğu iddiaları dile getirilmişti. Geçtiğimiz günlerde de CHP’li İstanbul Belediye Meclis üyesi Tarık Balyalı, 2018’de 351 milyon TL ciroya ulaşan İSPARK’ın kârının yalnızca 1 milyon TL gözüktüğünü belirterek, yalnızca binde 3’lük kâr oranını “partizan siyasetin finansmanı” sözleri ile tanımlamıştı.

Ayrıca İBB’den hükümete yakın dernek ve vakıflara yapılan bağışlar da bir başka tartışma konusu. Tarık Balyalı’nın medyada yer alan açıklamalarına göre, bugüne kadar iktidara yakınlığıyla bilinen Ensar, TÜGVA, TÜRGEV, Okçular Vakfı gibi kuruluşlara aktarılan kaynak 1 milyar TL’yi buluyor.

“AKP ekonomik gücü kaybetmek istemiyor”

DW Türkçe’ye konuşan Sabancı Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’na göre, iktidar 25 yıldır yönettiği İBB gibi dev bir ekonomik kaynağı devretmek istemiyor. Prof. Kalaycıoğlu, “İktidar elinde tuttuğu belediyelerden hesap sorulmasını istemiyor. Bu yüzden Sayıştay gibi denetim yapan kurumları akamete uğratmaya çalışıyor” diyor.

AKP’nin seçim sonuçlarını değiştirememesi halinde İstanbul ve Ankara’ya yönelik olarak büyükşehir bütçelerini kısacak bir yol izleyebileceğini dile getiren Prof. Kalaycıoğlu, “CHP’li Eskişehir ve İzmir yıllardır iktidar tarafından pek çok imkandan faydalandırılmıyor. Buna rağmen gayet iyi yönetiliyorlar. Demek ki doğru model uygulanırsa bu bütçe kesintilerini aşmak mümkün” diye konuşuyor.

Aram Ekin Duran / Deutsche Welle Türkçe

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi dev büyükşehir belediyelerini yönetenler, dev bir ekonomik gücü de kontrol etmiş oluyor. Uzmanlara göre, seçim itirazlarını sürdüren AKP ekonomik çıkarlarını kaybetmemek için uğraşıyor.

31 Mart seçimleri geride kalsa da, başta İstanbul olmak üzere pek çok yerde başlatılan yeniden sayım işlemleri devam ediyor. AKP’nin özellikle 25 yıldır yönettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) kaybetmemek için tüm itiraz süreçlerini işletmesi bekleniyor. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre, AKP’nin bu ısrarının arkasında milyarlarca liralık ekonomiyi yöneten, hükümete yakın vakıfları finanse eden ve şirketlere dev ihaleler veren “büyükşehir holding”i muhalefete kaptırma endişesi var.

İBB dev bir holding gibi

2019 bütçesi bir önceki yıla göre yüzde 18,41 artışla 23,8 milyar lira olarak belirlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), adeta dev bir holding. İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü (İETT) ve İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) bütçeleri de eklendiğinde toplam bütçesi 35 milyar TL’ye yaklaşan İBB bünyesindeki 28 şirketin toplam cirosu ise 24 milyar TL civarında. İBB, bir özel sektör şirketi olsaydı, bu ciro ile İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2017’de yayınladığı “Türkiye’nin En Büyük 500 Şirketi (İSO 500)” listesinde, TÜPRAŞ’ın ardından ikinci sırada yer alacaktı.


Bünyesinde 15 şirket bulunan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 bütçesi ise Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) ve Elektrik Gaz Otobüs Genel Müdürlüğü (EGO) genel müdürlükleri ile birlikte 14 milyar TL olarak belirlendi. 11 şirkete sahip İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 bütçesi ise 5 milyar 995 milyon lira.

Bu kadar büyük bir ekonomik güce sahip büyükşehir belediyelerinin toplam bütçelerinin önemli bir kısmının her yıl yeni yatırımlara harcandığı dile getirilse de, yapılan harcamaların içeriğine ilişkin net bilgi almak mümkün olmuyor. Örneğin, bu yıl için özel sektör işbirliği ile İstanbul’da hayata geçirilecek Eyüp Silahtarağa-Gaziosmanpaşa Tüneli’nin inşası,  Sabiha Gökçen Havalimanı Tüneli’nin hizmete geçmesi, boşaltılan Atatürk Havalimanı arazisinin Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi gibi yatırımlar mevcut.

“Belediyeler kentsel rant dağıtımının merkezi”

DW Türkçe’ye konuşan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, büyükşehir belediyelerinin ekonomik gücünün iki başlıkta toplanabileceğini söylüyor. İlk olarak belediye bünyesinde kurulan şirketlerin yarattığı mal ve hizmetlerden elde edilen gelirlerin önemine işaret eden Karatepe, ikinci olarak ise büyükşehir belediyelerinin kentsel rant dağıtımındaki önemli rolüne vurgu yapıyor.

Büyükşehir yönetimlerinin imar, inşaat izinleri, arsa tahsisleri, emsal değer tespitleri gibi konulardaki yetkilerinin özellikle İstanbul ve Ankara gibi dev şehirlerde milyarlarca liralık ekonomi yarattığına işaret eden Prof. Karatepe, “Belediyelerin ihalelerini alan şirketler, bir süre sonra o belediyenin temsil ettiği siyasi hareketi de maddi olarak desteklemeye başlıyor” diyor.

“Erdoğan bazı yetkileri toplayabilir”

Peki İstanbul ve Ankara’daki büyükşehir belediyelerinin CHP’ye geçmesi halinde, AKP’nin bu belediyelere “ekonomik yaptırım” uygulama imkanı var mı? 

Prof. Dr. Yalçın Karatepe, bu soruya, “Erdoğan yönetimi İstanbul ve Ankara’daki bu rantı kaybetmemek için tüm imar yetkilerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çatısı altına toplama yoluna gidebilir” yanıtını veriyor.

Daha önce de kentsel dönüşüm ile ilgili böyle bir düzenleme yapıldığını ve bazı yetkilerin belediyelerden alınıp bakanlığa verildiğini hatırlatan Karatepe, şöyle konuşuyor:

“Ayrıca muhalefetin eline geçen büyükşehir belediyelerinin Hazine’den kaynak kullanımı konusunda da zorluk çıkarılabilir. Çıkarılacak anlamında söylemiyorum ama böyle bir imkân var. Şimdi İstanbul ve Ankara başta olmak üzere borçlu olan ve el değiştiren belediyelerden bu borçların hızla tahsil edilmesi gündeme gelebilir.”

Sayıştay raporlarında usulsüzlük tespiti

Belediye harcamalarının ve gelirlerinin denetlenmesi konusunda en önemli görev Sayıştay’a düşüyor. Sayıştay’ın yıldan yıla hazırladığı raporlar, kamu kurumlarındaki hesap defterlerini ve ticari ilişkileri de ortaya seriyor. Ancak son yıllarda, yargı yetkisi de bulunan Sayıştay’ın da pek çok devlet kurumu gibi iktidar güdümüne girdiği eleştirileri artıyor.

Ekim 2018’de yayınlanan son denetim raporlarında özellikle AKP’li belediyelerdeki çok sayıda usulsüz işlem ve harcama ortaya konmuştu. Örneğin, Sayıştay raporlarına göre, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASKİ’nin kaçak su kullandığı, İstanbul’daki Güngören Belediyesi’nin resmi araçlarının özel işler için kullanıldığı, Ordu Büyükşehir Belediyesi’ndeki bazı daire başkanlarının bir yılda onlarca kez yurtdışı gezisine çıktığı ve Arnavutköy Belediyesi’nin bazı malların alımında piyasa fiyatlarının yüzlerce kat üzerinde ödeme yaptığı açıklanmıştı.

Hükümete yakın vakıflara bağış

Bu raporların medyaya da yansımasının ardından, Sayıştay’ın Denetim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fikret Çöker görevinden istifa etmiş; bu istifanın ardında ise Sayıştay’daki kadrolaşma olduğu iddiaları dile getirilmişti. Geçtiğimiz günlerde de CHP’li İstanbul Belediye Meclis üyesi Tarık Balyalı, 2018’de 351 milyon TL ciroya ulaşan İSPARK’ın kârının yalnızca 1 milyon TL gözüktüğünü belirterek, yalnızca binde 3’lük kâr oranını “partizan siyasetin finansmanı” sözleri ile tanımlamıştı.

Ayrıca İBB’den hükümete yakın dernek ve vakıflara yapılan bağışlar da bir başka tartışma konusu. Tarık Balyalı’nın medyada yer alan açıklamalarına göre, bugüne kadar iktidara yakınlığıyla bilinen Ensar, TÜGVA, TÜRGEV, Okçular Vakfı gibi kuruluşlara aktarılan kaynak 1 milyar TL’yi buluyor.

“AKP ekonomik gücü kaybetmek istemiyor”

DW Türkçe’ye konuşan Sabancı Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’na göre, iktidar 25 yıldır yönettiği İBB gibi dev bir ekonomik kaynağı devretmek istemiyor. Prof. Kalaycıoğlu, “İktidar elinde tuttuğu belediyelerden hesap sorulmasını istemiyor. Bu yüzden Sayıştay gibi denetim yapan kurumları akamete uğratmaya çalışıyor” diyor.

AKP’nin seçim sonuçlarını değiştirememesi halinde İstanbul ve Ankara’ya yönelik olarak büyükşehir bütçelerini kısacak bir yol izleyebileceğini dile getiren Prof. Kalaycıoğlu, “CHP’li Eskişehir ve İzmir yıllardır iktidar tarafından pek çok imkandan faydalandırılmıyor. Buna rağmen gayet iyi yönetiliyorlar. Demek ki doğru model uygulanırsa bu bütçe kesintilerini aşmak mümkün” diye konuşuyor.

Aram Ekin Duran / Deutsche Welle Türkçe

ShareTweetShare
Previous Post

AKP Ankara’da tüm oyların yeniden sayımı için başvuru yaptı

Next Post

İstanbul’da son 8 seçimde belediye başkanları kaç oy almıştı?

İLGİLİ HABERLER

Alman Siyasetçiler: Türkiye’deki seçim sürecinde adil bir ortam yok
GÜNDEM

Alman Siyasetçiler: Türkiye’deki seçim sürecinde adil bir ortam yok

March 28, 2023
5.1k
Kendisini ve eşini belediyenin önünde ateşe verdi
GÜNDEM

Kendisini ve eşini belediyenin önünde ateşe verdi

March 28, 2023
5.2k
Tarih belli oldu; Kılıçdaroğlu ile İnce yarın görüşecek
GÜNDEM

Tarih belli oldu; Kılıçdaroğlu ile İnce yarın görüşecek

March 28, 2023
5k
AB’ye sığınmak isteyenlerde rekor artış: Türkiye’den kaç kişi iltica etti?
DÜNYA

AB’ye sığınmak isteyenlerde rekor artış: Türkiye’den kaç kişi iltica etti?

March 28, 2023
5.1k
Askerler ifadeleri ‘helikopterden atılmayı’ doğruladı
İŞKENCE

Askerler ifadeleri ‘helikopterden atılmayı’ doğruladı

March 28, 2023
5.1k
Bu belgesel çok konuşulacak!
GÜNDEM

Bu belgesel çok konuşulacak!

March 28, 2023
5.2k
Daha Fazla Haber

Alman Siyasetçiler: Türkiye’deki seçim sürecinde adil bir ortam yok

Alman Siyasetçiler: Türkiye’deki seçim sürecinde adil bir ortam yok
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Kendisini ve eşini belediyenin önünde ateşe verdi

Kendisini ve eşini belediyenin önünde ateşe verdi
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Elon Musk’tan Twitter kararı

Elon Musk’tan Twitter kararı
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Tarih belli oldu; Kılıçdaroğlu ile İnce yarın görüşecek

Tarih belli oldu; Kılıçdaroğlu ile İnce yarın görüşecek
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5k

Devamını oku

AB’ye sığınmak isteyenlerde rekor artış: Türkiye’den kaç kişi iltica etti?

AB’ye sığınmak isteyenlerde rekor artış: Türkiye’den kaç kişi iltica etti?
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Askerler ifadeleri ‘helikopterden atılmayı’ doğruladı

Askerler ifadeleri ‘helikopterden atılmayı’ doğruladı
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

ABD’de bir kadın okula silahlı saldırı düzenledi: 3’ü çocuk 6 ölü

ABD’de bir kadın okula silahlı saldırı düzenledi: 3’ü çocuk 6 ölü
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Bu belgesel çok konuşulacak!

Bu belgesel çok konuşulacak!
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Eski Hizbullah Terör Örgütü hükümlüleri AKP listelerinden Milletvekili olma yolunda

Eski Hizbullah Terör Örgütü hükümlüleri AKP listelerinden Milletvekili olma yolunda
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Af Örgütü’nün 2023 Türkiye raporu: İnsan Hakları İhlalleri, temelsiz yargılamalar, işkence, polis şiddetti…

Af Örgütü’nün 2023 Türkiye raporu: İnsan Hakları İhlalleri, temelsiz yargılamalar, işkence, polis şiddetti…
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5k

Devamını oku

DEVA Partisi de Erdoğan’ın adaylığına itiraz etti

DEVA Partisi de Erdoğan’ın adaylığına itiraz etti
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Metin Akpınar: Türkiye’de demokrasi falan yok, ‘ucube’ diyorlar ya öyle…

Metin Akpınar: Türkiye’de demokrasi falan yok, ‘ucube’ diyorlar ya öyle…
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Hizbullah’ın öldürdüğü Konca Kuriş’in ağabeyi: HÜDA-PAR’ın bir katliam örgütü olduğunu biliyoruz

Hizbullah’ın öldürdüğü Konca Kuriş’in ağabeyi: HÜDA-PAR’ın bir katliam örgütü olduğunu biliyoruz
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

AİHM’den önemli karar: Erdoğan zulmünden kaçan sığınmacıların geri itilmesini yasakladı

AİHM’den önemli karar: Erdoğan zulmünden kaçan sığınmacıların geri itilmesini yasakladı
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.3k

Devamını oku

İmza süreci bitti; Perinçek 27 binde kaldı, Ahmet Özal 2 bini bile bulamadı!

İmza süreci bitti; Perinçek 27 binde kaldı, Ahmet Özal 2 bini bile bulamadı!
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Hakan Şükür: Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce için ‘O bizim karşı taraftaki adamımız’ dedi

Hakan Şükür: Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce için ‘O bizim karşı taraftaki adamımız’ dedi
by Özkan yazar
March 27, 2023
0
5.7k

Devamını oku

Mehmet Ağar, Azerbaycan’da görüldü: Aliyev ile aynı karede

Mehmet Ağar, Azerbaycan’da görüldü: Aliyev ile aynı karede
by Özkan yazar
March 27, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Gökhan Özoğuz’dan Muharrem İnce’ye: Projesiniz ve hepimiz bunu biliyoruz

Gökhan Özoğuz’dan Muharrem İnce’ye: Projesiniz ve hepimiz bunu biliyoruz
by Özkan yazar
March 27, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Türkiye mahkemeyi kaybetti; Irak’a 1,5 milyar dolar tazminat ödeyecek

Türkiye mahkemeyi kaybetti; Irak’a 1,5 milyar dolar tazminat ödeyecek
by Özkan yazar
March 27, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Cevabı bu oldu! ‘Kaos çıkar’ diye istifa etmemiş

Cevabı bu oldu! ‘Kaos çıkar’ diye istifa etmemiş
by aktifhabercom
March 27, 2023
0
5.1k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.