Yeni kabinenin iki koltuğu gelecekte olacakların sinyalini veriyor.
Bekir Bozdağ’ın OHAL döneminde ve öncesinde Adalet Bakanlığında sergilediği tutum Erdoğan tarafından ödüllendirildi. Bozdağ böylece Adalet Bakanlığından Başbakan Yardımcılığı görevine getirildi.
Erdoğan’ın Bozdağ’ı Adalet Bakanlığı’ndan alması bir memnuniyetsizliğin sebebi değil, yeni planın bir parçası.
Bozdağ’ın yerine Adalet Bakanlığına getirilen Abdulhamit Gül, İslamcı siyasettin çekirdekten yetişen kadrolarından biri. İmam Hatip Lisesi mezunu olan Gül, daha önce Milli Gençlik Vakfı, HUDER gibi kurumlarda yer alan Fazilet ve Refah partilerinden sonra Saadet ve HAS Parti’de önemli görevler üstlenmiş bir isim ve en son AKP Genel Sekreterliği görevini yürütüyordu. Son dönemlerde HSK’de yapılan değişikler, hakim ve savcıların atanmalarında dile getirilen, “partili yargı oluşturuluyor” eleştirilerinden sonra Gül’ün Adalet Bakanlığına getirilmesi bu yönlü atılacak adımların hız kazanacağının göstergesi. Çünkü AKP teşkilatını yakından tanıyan Gül’ün hakim savcı atamalarında bu kriterleri dikkate alması büyük olasılık taşıyor.
SOYLU’NUN KALMASININ ANLAMI
Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığında tutulması yeni kabinenin en önemli şifresi niteliğini taşıyor.
Mehmet Ağar, Tansu Çiller gibi isimler ile çalışan ve onlar tarafından siyaseten yetiştirilen Soylu, OHAL döneninde İçişleri Bakanlığına getirildi. Daha önce Kürt hareketine yaptığı ağır hakaretler ile dikkatleri üzerine çeken Soylu’nun İçişleri Bakanlığı döneminde operasyonlar yoğunlaştırıldı. Bir yandan savaş politikalarını derinleştiren Soylu, öte yandan OHAL uygulamasının da sorumluluğunu üstlendi. Soylu’nun görevde tutulması, yeni dönemde de “OHAL’in aynı sertlikte sürdürülmesi ve savaş politikalarına devam etmesi” mesajını taşıyor.
Erdoğan, böylece Ağar ekibinin özellikle Emniyet’teki işkenceci kadrosunu da kullanabilecek.
Yeni kabinenin iki koltuğu gelecekte olacakların sinyalini veriyor.
Bekir Bozdağ’ın OHAL döneminde ve öncesinde Adalet Bakanlığında sergilediği tutum Erdoğan tarafından ödüllendirildi. Bozdağ böylece Adalet Bakanlığından Başbakan Yardımcılığı görevine getirildi.
Erdoğan’ın Bozdağ’ı Adalet Bakanlığı’ndan alması bir memnuniyetsizliğin sebebi değil, yeni planın bir parçası.
Bozdağ’ın yerine Adalet Bakanlığına getirilen Abdulhamit Gül, İslamcı siyasettin çekirdekten yetişen kadrolarından biri. İmam Hatip Lisesi mezunu olan Gül, daha önce Milli Gençlik Vakfı, HUDER gibi kurumlarda yer alan Fazilet ve Refah partilerinden sonra Saadet ve HAS Parti’de önemli görevler üstlenmiş bir isim ve en son AKP Genel Sekreterliği görevini yürütüyordu. Son dönemlerde HSK’de yapılan değişikler, hakim ve savcıların atanmalarında dile getirilen, “partili yargı oluşturuluyor” eleştirilerinden sonra Gül’ün Adalet Bakanlığına getirilmesi bu yönlü atılacak adımların hız kazanacağının göstergesi. Çünkü AKP teşkilatını yakından tanıyan Gül’ün hakim savcı atamalarında bu kriterleri dikkate alması büyük olasılık taşıyor.
SOYLU’NUN KALMASININ ANLAMI
Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığında tutulması yeni kabinenin en önemli şifresi niteliğini taşıyor.
Mehmet Ağar, Tansu Çiller gibi isimler ile çalışan ve onlar tarafından siyaseten yetiştirilen Soylu, OHAL döneninde İçişleri Bakanlığına getirildi. Daha önce Kürt hareketine yaptığı ağır hakaretler ile dikkatleri üzerine çeken Soylu’nun İçişleri Bakanlığı döneminde operasyonlar yoğunlaştırıldı. Bir yandan savaş politikalarını derinleştiren Soylu, öte yandan OHAL uygulamasının da sorumluluğunu üstlendi. Soylu’nun görevde tutulması, yeni dönemde de “OHAL’in aynı sertlikte sürdürülmesi ve savaş politikalarına devam etmesi” mesajını taşıyor.
Erdoğan, böylece Ağar ekibinin özellikle Emniyet’teki işkenceci kadrosunu da kullanabilecek.
Yeni kabinenin iki koltuğu gelecekte olacakların sinyalini veriyor.
Bekir Bozdağ’ın OHAL döneminde ve öncesinde Adalet Bakanlığında sergilediği tutum Erdoğan tarafından ödüllendirildi. Bozdağ böylece Adalet Bakanlığından Başbakan Yardımcılığı görevine getirildi.
Erdoğan’ın Bozdağ’ı Adalet Bakanlığı’ndan alması bir memnuniyetsizliğin sebebi değil, yeni planın bir parçası.
Bozdağ’ın yerine Adalet Bakanlığına getirilen Abdulhamit Gül, İslamcı siyasettin çekirdekten yetişen kadrolarından biri. İmam Hatip Lisesi mezunu olan Gül, daha önce Milli Gençlik Vakfı, HUDER gibi kurumlarda yer alan Fazilet ve Refah partilerinden sonra Saadet ve HAS Parti’de önemli görevler üstlenmiş bir isim ve en son AKP Genel Sekreterliği görevini yürütüyordu. Son dönemlerde HSK’de yapılan değişikler, hakim ve savcıların atanmalarında dile getirilen, “partili yargı oluşturuluyor” eleştirilerinden sonra Gül’ün Adalet Bakanlığına getirilmesi bu yönlü atılacak adımların hız kazanacağının göstergesi. Çünkü AKP teşkilatını yakından tanıyan Gül’ün hakim savcı atamalarında bu kriterleri dikkate alması büyük olasılık taşıyor.
SOYLU’NUN KALMASININ ANLAMI
Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığında tutulması yeni kabinenin en önemli şifresi niteliğini taşıyor.
Mehmet Ağar, Tansu Çiller gibi isimler ile çalışan ve onlar tarafından siyaseten yetiştirilen Soylu, OHAL döneninde İçişleri Bakanlığına getirildi. Daha önce Kürt hareketine yaptığı ağır hakaretler ile dikkatleri üzerine çeken Soylu’nun İçişleri Bakanlığı döneminde operasyonlar yoğunlaştırıldı. Bir yandan savaş politikalarını derinleştiren Soylu, öte yandan OHAL uygulamasının da sorumluluğunu üstlendi. Soylu’nun görevde tutulması, yeni dönemde de “OHAL’in aynı sertlikte sürdürülmesi ve savaş politikalarına devam etmesi” mesajını taşıyor.
Erdoğan, böylece Ağar ekibinin özellikle Emniyet’teki işkenceci kadrosunu da kullanabilecek.
Yeni kabinenin iki koltuğu gelecekte olacakların sinyalini veriyor.
Bekir Bozdağ’ın OHAL döneminde ve öncesinde Adalet Bakanlığında sergilediği tutum Erdoğan tarafından ödüllendirildi. Bozdağ böylece Adalet Bakanlığından Başbakan Yardımcılığı görevine getirildi.
Erdoğan’ın Bozdağ’ı Adalet Bakanlığı’ndan alması bir memnuniyetsizliğin sebebi değil, yeni planın bir parçası.
Bozdağ’ın yerine Adalet Bakanlığına getirilen Abdulhamit Gül, İslamcı siyasettin çekirdekten yetişen kadrolarından biri. İmam Hatip Lisesi mezunu olan Gül, daha önce Milli Gençlik Vakfı, HUDER gibi kurumlarda yer alan Fazilet ve Refah partilerinden sonra Saadet ve HAS Parti’de önemli görevler üstlenmiş bir isim ve en son AKP Genel Sekreterliği görevini yürütüyordu. Son dönemlerde HSK’de yapılan değişikler, hakim ve savcıların atanmalarında dile getirilen, “partili yargı oluşturuluyor” eleştirilerinden sonra Gül’ün Adalet Bakanlığına getirilmesi bu yönlü atılacak adımların hız kazanacağının göstergesi. Çünkü AKP teşkilatını yakından tanıyan Gül’ün hakim savcı atamalarında bu kriterleri dikkate alması büyük olasılık taşıyor.
SOYLU’NUN KALMASININ ANLAMI
Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığında tutulması yeni kabinenin en önemli şifresi niteliğini taşıyor.
Mehmet Ağar, Tansu Çiller gibi isimler ile çalışan ve onlar tarafından siyaseten yetiştirilen Soylu, OHAL döneninde İçişleri Bakanlığına getirildi. Daha önce Kürt hareketine yaptığı ağır hakaretler ile dikkatleri üzerine çeken Soylu’nun İçişleri Bakanlığı döneminde operasyonlar yoğunlaştırıldı. Bir yandan savaş politikalarını derinleştiren Soylu, öte yandan OHAL uygulamasının da sorumluluğunu üstlendi. Soylu’nun görevde tutulması, yeni dönemde de “OHAL’in aynı sertlikte sürdürülmesi ve savaş politikalarına devam etmesi” mesajını taşıyor.
Erdoğan, böylece Ağar ekibinin özellikle Emniyet’teki işkenceci kadrosunu da kullanabilecek.