ABD Yönetimi, Erdoğan’ın koalisyon güçlerinin terör örgütlerine destek verdiği suçlamalarının “gülünç” olduğunu söyledi.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ
Tayyip Erdoğan, El Bab Operasyonu konusunda, “Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil. Öyle veya böyle şu anda biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehitlerimiz var, canımız acıyor ama geri dönemeyiz artık” dedi. Erdoğan, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde ile görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
KOALİSYON TERÖRE DESTEK
“DEAŞ terör örgütünü biz El Bab’da şu anda dört bir taraftan kuşatmış vaziyetteyiz. Koalisyon güçleri şu anda verdikleri sözü maalesef tutmuyorlar. Verilen söz farklıydı ama şu anda farklı konumdalar. Öyle olsa da olmasa da biz şu anda yolumuza kararlı şekilde devam ediyoruz, devam edeceğiz. Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil. Rakka’dan geliyormuş, gelmiyormuş arkadaşlar bütün bu olayların hepsi bir stratejidir. Unutmayın stratejinin içinde taktikleri vardır. Stratejinin gerekleri yapılır, tüm taktikler de değerlendirilir, ona göre adımlar atılır. Koalisyon güçleri ne diyorlardı, başından söyledikleri şuydu: ‘DEAŞ terör örgütüne karşı tüm mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz’ diyorlardı. Hatta bizi de DEAŞ’a destek vermekle suçluyorlardı. Şimdi hepsi ortadan kayboldu. Tam aksine terör örgütüne DEAŞ dahil olmak üzere YPG-PYD bunlara destek veriyorlar. Çok açık net ortada. Hepsinin tescilli olarak bütün resimle, fotoğraflarıyla video kayıtlarıyla elimizde belgeleri var.
GERİ DÖNEMEYİZ ARTIK
Öyle veya böyle şu anda biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehitlerimiz var, canımız acıyor ama geri dönemeyiz artık. Çünkü biz terörden arındırılmış güvenli bölge ilkesini tahakkuk ettireceğiz. Yoksa Gaziantep’e bombayı yediğimiz zaman 56 vatandaşım benim şehit olduğunda onun bedelini kim ödeyecek? Kilis’te 100’e yakın insan şehit olduğunda onun bedelini kim ödeyecek. O zaman ne diyorlar devlet nerede, hükümet nerede? İşte bunlara bunu dedirtmemek için hükümet, devlet olarak ne gerekiyorsa onu yapacağız.
CENEVRE BOŞ ÇIKTI
(Suriye konusunda Astana sürecinden umutlu musunuz?) Cenevre maalesef boş çıktı, kaç toplantı yapıldıysa hiçbir netice alınmadı. Sonunda Sayın Putin’le yaptığım görüşmede Sayın Putin bize Astana’yı teklif etti ‘ona nasıl bakarsınız’ dedi. Bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok dedik. Bu bölgeye komşu ülkelerin katılımıyla yapılacak bir Astana zirvesi ama bu Astana zirvesine eğer terör örgütleri davet edilecek olursa buna biz tabi ki sıcak bakmayız. Şu anda bu işleri Dışişleri Bakanları seviyesinde henüz yürütülüyor. Sonraki seviyede hakikaten işin hakkı veriliyorsa doğru yürüyorsa tabi ki bunu yine liderler seviyesinde de görüşmek suretiyle adımlar atılır. Ama bu liderler seviyesinde de kim katılacak bu da önemli. İlk adım Dışişleri Bakanları seviyesinde ve terör örgütleri kesinlikle buna katılmayacak. Terör örgütleri katılmadan bu görüşmeler başlayıp eğer bunu bir yere kavuşturabilirsek bu bizleri mutlu edecektir. İlk etapta ılımlı muhalifler gibi bunun yanında İran, Rusya, Türkiye gibi olursa, katılırsa, katılması halinde Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin burada yer alması bizim temennimizdir.”
ABD Yönetimi, Erdoğan’ın koalisyon güçlerinin terör örgütlerine destek verdiği suçlamalarının “gülünç” olduğunu söyledi.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ
Tayyip Erdoğan, El Bab Operasyonu konusunda, “Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil. Öyle veya böyle şu anda biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehitlerimiz var, canımız acıyor ama geri dönemeyiz artık” dedi. Erdoğan, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde ile görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
KOALİSYON TERÖRE DESTEK
“DEAŞ terör örgütünü biz El Bab’da şu anda dört bir taraftan kuşatmış vaziyetteyiz. Koalisyon güçleri şu anda verdikleri sözü maalesef tutmuyorlar. Verilen söz farklıydı ama şu anda farklı konumdalar. Öyle olsa da olmasa da biz şu anda yolumuza kararlı şekilde devam ediyoruz, devam edeceğiz. Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil. Rakka’dan geliyormuş, gelmiyormuş arkadaşlar bütün bu olayların hepsi bir stratejidir. Unutmayın stratejinin içinde taktikleri vardır. Stratejinin gerekleri yapılır, tüm taktikler de değerlendirilir, ona göre adımlar atılır. Koalisyon güçleri ne diyorlardı, başından söyledikleri şuydu: ‘DEAŞ terör örgütüne karşı tüm mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz’ diyorlardı. Hatta bizi de DEAŞ’a destek vermekle suçluyorlardı. Şimdi hepsi ortadan kayboldu. Tam aksine terör örgütüne DEAŞ dahil olmak üzere YPG-PYD bunlara destek veriyorlar. Çok açık net ortada. Hepsinin tescilli olarak bütün resimle, fotoğraflarıyla video kayıtlarıyla elimizde belgeleri var.
GERİ DÖNEMEYİZ ARTIK
Öyle veya böyle şu anda biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehitlerimiz var, canımız acıyor ama geri dönemeyiz artık. Çünkü biz terörden arındırılmış güvenli bölge ilkesini tahakkuk ettireceğiz. Yoksa Gaziantep’e bombayı yediğimiz zaman 56 vatandaşım benim şehit olduğunda onun bedelini kim ödeyecek? Kilis’te 100’e yakın insan şehit olduğunda onun bedelini kim ödeyecek. O zaman ne diyorlar devlet nerede, hükümet nerede? İşte bunlara bunu dedirtmemek için hükümet, devlet olarak ne gerekiyorsa onu yapacağız.
CENEVRE BOŞ ÇIKTI
(Suriye konusunda Astana sürecinden umutlu musunuz?) Cenevre maalesef boş çıktı, kaç toplantı yapıldıysa hiçbir netice alınmadı. Sonunda Sayın Putin’le yaptığım görüşmede Sayın Putin bize Astana’yı teklif etti ‘ona nasıl bakarsınız’ dedi. Bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok dedik. Bu bölgeye komşu ülkelerin katılımıyla yapılacak bir Astana zirvesi ama bu Astana zirvesine eğer terör örgütleri davet edilecek olursa buna biz tabi ki sıcak bakmayız. Şu anda bu işleri Dışişleri Bakanları seviyesinde henüz yürütülüyor. Sonraki seviyede hakikaten işin hakkı veriliyorsa doğru yürüyorsa tabi ki bunu yine liderler seviyesinde de görüşmek suretiyle adımlar atılır. Ama bu liderler seviyesinde de kim katılacak bu da önemli. İlk adım Dışişleri Bakanları seviyesinde ve terör örgütleri kesinlikle buna katılmayacak. Terör örgütleri katılmadan bu görüşmeler başlayıp eğer bunu bir yere kavuşturabilirsek bu bizleri mutlu edecektir. İlk etapta ılımlı muhalifler gibi bunun yanında İran, Rusya, Türkiye gibi olursa, katılırsa, katılması halinde Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin burada yer alması bizim temennimizdir.”
ABD Yönetimi, Erdoğan’ın koalisyon güçlerinin terör örgütlerine destek verdiği suçlamalarının “gülünç” olduğunu söyledi.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ
Tayyip Erdoğan, El Bab Operasyonu konusunda, “Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil. Öyle veya böyle şu anda biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehitlerimiz var, canımız acıyor ama geri dönemeyiz artık” dedi. Erdoğan, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde ile görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
KOALİSYON TERÖRE DESTEK
“DEAŞ terör örgütünü biz El Bab’da şu anda dört bir taraftan kuşatmış vaziyetteyiz. Koalisyon güçleri şu anda verdikleri sözü maalesef tutmuyorlar. Verilen söz farklıydı ama şu anda farklı konumdalar. Öyle olsa da olmasa da biz şu anda yolumuza kararlı şekilde devam ediyoruz, devam edeceğiz. Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil. Rakka’dan geliyormuş, gelmiyormuş arkadaşlar bütün bu olayların hepsi bir stratejidir. Unutmayın stratejinin içinde taktikleri vardır. Stratejinin gerekleri yapılır, tüm taktikler de değerlendirilir, ona göre adımlar atılır. Koalisyon güçleri ne diyorlardı, başından söyledikleri şuydu: ‘DEAŞ terör örgütüne karşı tüm mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz’ diyorlardı. Hatta bizi de DEAŞ’a destek vermekle suçluyorlardı. Şimdi hepsi ortadan kayboldu. Tam aksine terör örgütüne DEAŞ dahil olmak üzere YPG-PYD bunlara destek veriyorlar. Çok açık net ortada. Hepsinin tescilli olarak bütün resimle, fotoğraflarıyla video kayıtlarıyla elimizde belgeleri var.
GERİ DÖNEMEYİZ ARTIK
Öyle veya böyle şu anda biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehitlerimiz var, canımız acıyor ama geri dönemeyiz artık. Çünkü biz terörden arındırılmış güvenli bölge ilkesini tahakkuk ettireceğiz. Yoksa Gaziantep’e bombayı yediğimiz zaman 56 vatandaşım benim şehit olduğunda onun bedelini kim ödeyecek? Kilis’te 100’e yakın insan şehit olduğunda onun bedelini kim ödeyecek. O zaman ne diyorlar devlet nerede, hükümet nerede? İşte bunlara bunu dedirtmemek için hükümet, devlet olarak ne gerekiyorsa onu yapacağız.
CENEVRE BOŞ ÇIKTI
(Suriye konusunda Astana sürecinden umutlu musunuz?) Cenevre maalesef boş çıktı, kaç toplantı yapıldıysa hiçbir netice alınmadı. Sonunda Sayın Putin’le yaptığım görüşmede Sayın Putin bize Astana’yı teklif etti ‘ona nasıl bakarsınız’ dedi. Bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok dedik. Bu bölgeye komşu ülkelerin katılımıyla yapılacak bir Astana zirvesi ama bu Astana zirvesine eğer terör örgütleri davet edilecek olursa buna biz tabi ki sıcak bakmayız. Şu anda bu işleri Dışişleri Bakanları seviyesinde henüz yürütülüyor. Sonraki seviyede hakikaten işin hakkı veriliyorsa doğru yürüyorsa tabi ki bunu yine liderler seviyesinde de görüşmek suretiyle adımlar atılır. Ama bu liderler seviyesinde de kim katılacak bu da önemli. İlk adım Dışişleri Bakanları seviyesinde ve terör örgütleri kesinlikle buna katılmayacak. Terör örgütleri katılmadan bu görüşmeler başlayıp eğer bunu bir yere kavuşturabilirsek bu bizleri mutlu edecektir. İlk etapta ılımlı muhalifler gibi bunun yanında İran, Rusya, Türkiye gibi olursa, katılırsa, katılması halinde Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin burada yer alması bizim temennimizdir.”
ABD Yönetimi, Erdoğan’ın koalisyon güçlerinin terör örgütlerine destek verdiği suçlamalarının “gülünç” olduğunu söyledi.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ
Tayyip Erdoğan, El Bab Operasyonu konusunda, “Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil. Öyle veya böyle şu anda biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehitlerimiz var, canımız acıyor ama geri dönemeyiz artık” dedi. Erdoğan, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde ile görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
KOALİSYON TERÖRE DESTEK
“DEAŞ terör örgütünü biz El Bab’da şu anda dört bir taraftan kuşatmış vaziyetteyiz. Koalisyon güçleri şu anda verdikleri sözü maalesef tutmuyorlar. Verilen söz farklıydı ama şu anda farklı konumdalar. Öyle olsa da olmasa da biz şu anda yolumuza kararlı şekilde devam ediyoruz, devam edeceğiz. Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil. Rakka’dan geliyormuş, gelmiyormuş arkadaşlar bütün bu olayların hepsi bir stratejidir. Unutmayın stratejinin içinde taktikleri vardır. Stratejinin gerekleri yapılır, tüm taktikler de değerlendirilir, ona göre adımlar atılır. Koalisyon güçleri ne diyorlardı, başından söyledikleri şuydu: ‘DEAŞ terör örgütüne karşı tüm mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz’ diyorlardı. Hatta bizi de DEAŞ’a destek vermekle suçluyorlardı. Şimdi hepsi ortadan kayboldu. Tam aksine terör örgütüne DEAŞ dahil olmak üzere YPG-PYD bunlara destek veriyorlar. Çok açık net ortada. Hepsinin tescilli olarak bütün resimle, fotoğraflarıyla video kayıtlarıyla elimizde belgeleri var.
GERİ DÖNEMEYİZ ARTIK
Öyle veya böyle şu anda biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehitlerimiz var, canımız acıyor ama geri dönemeyiz artık. Çünkü biz terörden arındırılmış güvenli bölge ilkesini tahakkuk ettireceğiz. Yoksa Gaziantep’e bombayı yediğimiz zaman 56 vatandaşım benim şehit olduğunda onun bedelini kim ödeyecek? Kilis’te 100’e yakın insan şehit olduğunda onun bedelini kim ödeyecek. O zaman ne diyorlar devlet nerede, hükümet nerede? İşte bunlara bunu dedirtmemek için hükümet, devlet olarak ne gerekiyorsa onu yapacağız.
CENEVRE BOŞ ÇIKTI
(Suriye konusunda Astana sürecinden umutlu musunuz?) Cenevre maalesef boş çıktı, kaç toplantı yapıldıysa hiçbir netice alınmadı. Sonunda Sayın Putin’le yaptığım görüşmede Sayın Putin bize Astana’yı teklif etti ‘ona nasıl bakarsınız’ dedi. Bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok dedik. Bu bölgeye komşu ülkelerin katılımıyla yapılacak bir Astana zirvesi ama bu Astana zirvesine eğer terör örgütleri davet edilecek olursa buna biz tabi ki sıcak bakmayız. Şu anda bu işleri Dışişleri Bakanları seviyesinde henüz yürütülüyor. Sonraki seviyede hakikaten işin hakkı veriliyorsa doğru yürüyorsa tabi ki bunu yine liderler seviyesinde de görüşmek suretiyle adımlar atılır. Ama bu liderler seviyesinde de kim katılacak bu da önemli. İlk adım Dışişleri Bakanları seviyesinde ve terör örgütleri kesinlikle buna katılmayacak. Terör örgütleri katılmadan bu görüşmeler başlayıp eğer bunu bir yere kavuşturabilirsek bu bizleri mutlu edecektir. İlk etapta ılımlı muhalifler gibi bunun yanında İran, Rusya, Türkiye gibi olursa, katılırsa, katılması halinde Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin burada yer alması bizim temennimizdir.”