Düne kadar bu yıl Türkiye’de vaka olmadığını savunan bakanlık sosyal medya hesabından altı kişide Batı Nil virüsü tespit edildiğini duyurdu:
“Hastalık genelde mevsimsel olup yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerinde görülmektedir. Hastalık, kişiden kişiye doğrudan bulaşmamaktadır. Ülkemizde 2010 yılından itibaren görülen Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu 2024 yılında altı kişide tespit edilmiştir. Hastalarımızın takip ve tedavilerine devam edilmektedir. Bakanlığımızca gerekli çalışmalar yürütülmekte ve süreç hassasiyetle takip edilmektedir. Güncel gelişmeler kamuoyunun bilgisine sunulacaktır.”
Sivrisineklerden bulaşıyor
Batı Nil virüsü enfeksiyonunu (ateşi de deniyor) yayan sivrisinekler (culex spp.) İstanbul’un bütün bölgelerinde yaygın. Bu sivrisineklerin iki soyu var. Her ikisi de İstanbul’da bulunuyor.
Hastalık kuşlardan sivrisineklere, sivrisineklerden de insanlara bulaşıyor. İnsandan insana geçmiyor. Enfeksiyon zaman zaman pik yapıyor.
Türkiye Batı Nil virüsü enfeksiyonu açısından riskli bir bölge.
Haziran-ekim arası mevsimi
Enfeksiyon İstanbul’da daha önce 2019’da salgın yapmıştı. 2010 salgınında 10, 2016 ve 2017’de birer, 2018’de üç hasta öldü.
Enfeksiyon haziran ile ekim arasında görülüyor. Ancak küresel ısınmanın etkisiyle, hem mevsimi hem de bölgesi giderek genişliyor.
Virüs bulaşanların yüzde 80’inde herhangi bir belirti yaşanmıyor. Ancak yüzde 20’sinde nöroinvaziv denen ciddi ve ağır tablo ortaya çıkıyor. Belirtilerle seyreden vakaların yaklaşık yüzde 90’ında Batı Nil ateşi gelişirken, yüzde 10’unda sinir sistemi tutulumuyla seyreden nöroinvazif Batı Nil hastalığı görülüyor.
Ani başlangıçlı yüksek ateş, kas ve eklem ağrısı, yorgunluk, baş ağrısı, gözlerde ağrı, bulantı-kusma sık görülen belirtileri. Nöroinvaziv tablo daha çok yaşlı ve başka kronik sağlık sorunları olanlarda gelişiyor.
Henüz aşısı ve tedavisi yok
Hastalığın henüz bir aşısı ya da ilacı yok. Hastalığın bir başka bulaşma yolu kan nakli. Bu nedenle uzmanlar kan donörlerinin de taranması gerektiğini düşünüyor.
Sivrisinek çoğalma alanlarının (durgun sular, su birikintileri, vb) ortadan kaldırılması, larvaların yok edilmesi önemli. Sivrisineklerin yumurtalarını bırakabildiği kovalar, lastikler, saksılar, küçük havuzlarda olan suların da haftada bir kez boşaltılarak temizlenip yenilenmesi, üstünün kapatılması veya atılması öneriliyor.
Sinek kovucuların sürülmesi, evlere sineklik takılması, alınabilecek diğer önlemler.
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz