Son yerel seçimde DEVA Partisi’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı da olan Prof. Dr. Cenap Ekinci, X hesabındaki paylaşımında Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bazı Covid-19 hastalarının Türk Işın Tedavi Yöntemi’ni (TurkishBeam) denemek için kobay olarak kullanıldığını söyledi.
Ekinci cihaz denendiği sırada bunları ifşa ettiğini ancak beklediği ilgiyi görmeyince yineledi. Ekinci’nin iddialarına göre Diyabakır’a özel uçakla gelen ekibin amacı Covid-19 virüsünü kanda ilaçsız tedavi edebilen bir cihazı Sağlık Bakanlığı’na tanıtarak satmaktı. Ancak Sağlık Bakanlığı, cihazın bilimsel bir dayanağı olmadığını ve dünyada henüz kullanılmadığını, ayrıca cihazla ilgili hiçbir deney ve faz çalışması yapılmadığını belirterek cihazı almak istemedi.
Buna rağmen, ekibin başındaki M.S. (‘Mehmet Soylu, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kuzeni’) cihazın denenmesi ve bir an önce raporlanması konusunda ısrarcıydı. Hiçbir hastane, hasta üzerinde denenecek bu yöntemi kabul etmezken, Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimi, kendi hastaları üzerinde bu denemeyi kabul etti. Bu şekilde, üç gün boyunca hastalara ve yakınlarına bilgi verilmeden deneyler yapıldı. Bu deneylerin amacı, cihazın etkilerini gözlemlemekti. Ancak Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmadı ve cihaz satın alınmadı. Bu tedavi yöntemiyle tedavi edilen bazı hastalar hayatını kaybetti.
‘Dünyada ilk kez’ yapıldığı söylenen yöntem pek çok medya kuruluşunda yer bulmuştu.
Ekinci: Anlattıklarım eksiktir, fazla değil!
Diken’in sorularını yanıtlayan Ekinci şöyle konuştu: “O hastanede görevli değildim. Ancak bütün gelişmeleri takip ediyordum. Sonuçta pandemiydi ve her yerle ilgileniyorduk. Arkadaşlarım orada çalışıyordu. Üç gün boyunca cihazın yüklendiği özel uçakla Ankara’dan her sabah geldiler ve akşam geri döndüler. Araştırma ekibinde mikrobiyolog, enfeksiyon hastalıkları ya da yoğun bakım uzmanları yoktu. Bakanlığın onayını almadan, test etmeden hastaların kanlarına apor topar lazer verdiler. Beş ile 10 arasında hastaya uygulandığını net olarak biliyorum. Hastaların diğer tedavileri kesildi ve alet denendi. Bunlardan ölenler oldu.”
‘Organizasyonu Mehmet Soylu’nun yaptığını’ iddia eden Ekinci, şunları anlattı: “Anlattıklarım eksiktir, fazla değil. Mahkemeye versinler, beni yalanlasınlar, soruşturma açsınlar hakkımda. Hazırım. Neden sadece Diyarbakırdan bahsedildi? Neden üstü kapatıldı, örtüldü? Böyle araştırma mı olur? Önce hayvan deneyleri, bilimsel yayınlar yapılır. Literatüre girer. ‘Bir hastanın kanındaki enfeksiyon negatife döndü’ derseniz, bilimsel bir deney olmaktan çıkar. Mengele (Alman nazi doktor) gibi denersiniz. Başarılı olduk deyip, toplandılar uçaklarıyla gittiler. Bu işleme onay verenler ödüllendirildi. Olay böylece kapandı.”
Diyarbakır Tabip Odası: Yetkililer harekete geçmeli
Diken’e konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Veysi Ülgen, araştırmadan sağlık bakanlığının haberinin olup olmadığını sordu. Ülgen Ekinci’nin iddialarının suç duyurusu niteliğinde olduğunu ve yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Deney için Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin seçilmesinin de sebebini merak ettiklerini belirten Ülgen, şöyle devam etti: “Etik bilimsel araştırmalar için önemli bir konu. Bilimsel araştırmalar, bilim kurullarınca yapılır. Bunun için insanlardan onam yani rıza alınır. Sonuçlar bir zaman sonra açıklanır. Böyle çalışma olmaz. Ciddi ihlaller var. Zaten bütün pandemi dönemi şeffaf değillerdi. Bilim dışı açıklama yapanlar için düşünce ve ifade özgürlüğü deniyor, soruşturmalar yapılmıyordu. Türk Tabipleri Birliği’nin, bilimsel konuşanların sesleri soruşturmalarla kısılmaya çalışıldı.”
Söz konusu 2020’deki basın toplantısından sonra Diyarbakır Tabip Odası da araştırmaya tepki göstermişti.
Yönetim kurulu başkanlığını Raşit Dinç’in yaptığı firmanın web sitesinde yer alan habere göre RD Global-Invamed Cleveland Clinic ve New York Üniversitesi Tıp Merkezi tarafından TurkishBeam tedavisinin ilgili denemelerini ve analizlerini yürütmek üzere resmi olarak davet edildi. Yine web sitesinde firmanın adresi olarak ABD veriliyor ve Sağlık Bakanlığı’nın araştırma onayını verdiği öne sürülüyor.
Firmanın usulsüzlükleri bitmedi
Öte yandan Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, 2021’de firmanın hastanelere verdiği ürünlerin Ürün Takip Sistemi (ÜTS) kayıtlarıyla Sağlıkta Uygulama Tebliği (SUT) kodları arasında uyuşmazlık olduğunu belirlemişti. Firmanın birçok ürününün sertifikalarına yönelik de usulsüzlükler tespit edilmişti. Bu iddialar TBMM’ye taşınmıştı. Tepkilerden sonra Soylu’nun şirketten istifa ettiği haberleri basına yansımıştı.
Türk ışını bir daha ne gündeme geldi ne de firmanın hastanelere girme hayali gerçek oldu.
