Basın Konseyi basın açıklaması yaparak; 2016’nın gazetecilik açısından kara bir yıl olduğunu, 2017’de de gazeteci avının son bulması dileğini iletti.
Gazetecileri Koruma Komitesi, bu yıl dünya çapında en az 257 gazetecinin hapse atıldığını, rekorun ise Türkiye’de bulunduğunu açıklamıştı. Türkiye’de bu yıl tutuklanan gazeteci sayısı 170’in üzerinde.
‘OHAL, medyaya balyoz gibi indi’
Konsey, Türkiye’nin Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün hazırladığı “Dünya Basın Özgürlüğü 2016 Raporu”nda 151’inci sıraya düştüğünü hatırlatarak, “Bu alanda Tacikistan ve Kongo’nun bile altında kaldı” dedi.
Açıklamada bugün ‘terör örgütü propagandası’ gerekçesiyle gözaltına alınan gazeteci Ahmet Şık’a ilişkin, “Attığı tweet’ler gerekçesiyle gazeteci Ahmet Şık da bu anlayıştan yine nasibini aldı ve yeni yıla gözaltında giriyor. Oysa, Ahmet Şık “GAZETECİDİR” ifadeleri yer aldı.
Tutuklanan, mal varlığına el konulan, pasaportları iptal edilen, yurt dışına çıkışları yasaklanan ve basın kartları ellerinden alınan gazetecilerden, hazırlanmayan iddianamelerden ve uzayan tutukluluk sürelerinden ‘endişe ettiğini’ duyuran Basın Konseyi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yayınlanan OHAL’in medyaya ‘balyoz gibi indiğini’ savundu.
Açıklamaya şöyle devam edildi: “KHK’lar aracılığıyla 170 medya organı kapatıldı. Bunlar arasında, gazeteler, televizyonlar, internet haber siteleri, dergiler ve radyolar yer aldı” denildi.
‘Gazetecilerin hedef gösterilmesi 2016’nın kabul edilemez gerçeği’
Konsey, hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş’un ‘kendisine soru sorma cesaretinde bulunan’ bir gazeteciye “Medya mensupları ayağını denk alsın” sözlerini hatırlatmanın yanı sıra gazetecilerin hedef gösterilip tehdit edilmesine ilişkin şöyle dedi: “Çağdaş demokrasilerde ‘gerçek gazetecilerin’ başka gazetecilere karşı sistematik linç kampanyalarına giriştiklerine rastlanmaz. 2016’da bunu da yoğunlukla yaşadık. Ekonomik yönden güç durumda olan bağımsız gazeteci ve yayın organlarını bazı gazetecilerin sıklıkla hedef göstermesi, 2016’nın kabul edilemez gerçeğiydi. Bu tür olaylarda tehditler ve hakaretler cezasız kaldı, tam aksine takdir gördü.”