Havuz gazetelerinden Yenişafak Yazarı ve İletişim Uzmanı Ali Saydam, televizyon kanallarının muhalefetin adaylarına şans tanımadığını söyledi.
Saydam, “Şimdi o üç kavramı anlatma zamanı” başlığıyla yayımlanan yazısında, şu ifadeye de yer verdi:
“Güç kirlenmesinin en büyük göstergelerinden biri de medyada sahici olmayan hâkimiyettir. 1950 seçimlerinde medyaya silme CHP hâkimdi. DP kazandı. 1983 seçimlerinde medyanın kahir çoğunluğu biraz da Evren ve şürekâsının yayılmacı baskısı ile MDP ve HP yandaşı bir çizgidelerdi. ANAP kazandı. 2002 seçimlerinde yüksek tirajlı olmayan bir iki yayın organı dışında medyanın tamamı Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Partinin karşısındaydı ve AK Parti kazandı. Yani medya kazanmıyor ve kazandırmıyor. Peki ne kazandırıyor? Üç şey: Büyük Fikir, Büyük Lider ve Büyük Teşkilat.
“AK Parti’yi iktidara taşıyan ve onu orada tutan ‘esas mefkûre’nin özünde, duble yol, köprü, alt geçit, otoban kenarlarındaki yeşil alanlar, havaalanları, büyük yatırımlar, ihracat rekorları vaatlerini bulamazsınız. Öz, dediğimiz meselenin ruhudur çünkü. Alt yapı vaatleri, özü destekleyen payandalardır. Çok önemlidir ama mefkûrenin ruhu yaşadıkça, yaşatıldıkça alt yapı yatırımları da ışıldar. Sadece alt yapı yatırımlarına abanıldığında, mefkûre güneşiniz parlamıyorsa, yaptıklarınız gölgede kalır. AK Parti’nin, ‘Büyük Fikir, Büyük Lider, Büyük Teşkilat” üçlemesinin buluştuğu idealin ruhu, zaferlerin lokomotifidir. Adalet, özgürlük, insanca yaşama, AB standartları vb. gibi üst yapı meseleleri, işte bu temel siyasi söylemi belirleyen, ruhu giydiren, somutlaştıran temel meselelerimizin başlıcaları değil midir?”