Geçen hafta çırılçıplak yerlerde sürüklenmişti.
Üç gün hücre cezası ve bir ay da görüşme yasağı getirilen Alayumat’ın avukatı Turgay Bek, darp edenler hakkında hiçbir işlemin yapılmadığını söyledi. Mersin Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nde aralarında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Medya Haber Ajansı (dihaber) muhabiri Erdoğan Alayumat ve Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanı Serkan Erdoğan’ın da bulunduğu tutuklular ayakta sayım vermedikleri gerekçesiyle 2 Ekim’de çırılçıplak soyulup, yerlerde sürüklenip süngerli odaya konulmasının ardından bu kez iletişim ve hücre cezası verildi. Dün müvekkilleriyle görüşen avukat Tugay Bek, Alayumat ve Zeki Çiçek’e 3’er gün hücre cezası yanı sıra Alayumat ve Çiçek’le birlikte darp edilen tüm tutuklulara da bir ay ziyaretçi yasağı getirildiğini aktardı. Bek, darp edenler hakkında yaptığı suç duyurusuna ilişkin hiçbir işlem yapılmadığını belirtti.
‘DARP EDENE DEĞİL DARP EDİLENE SORUŞTURMA’
Darp eden değil darp edilenlere ceza verildiğini hatırlatan avukat Bek, şunları aktardı: “Gazeteci Erdoğan Alayumat ve koğuşunda bulunanlar darp edilmesinden sonra 10 Ekim’de cezaevinde kendisi ile görüştüm. Savcılığa yapmış olduğumuz suç duyurusunda ivedi olarak mağdurların vücutlarındaki darp izlerinin tespit edilmesini talep etmiş olmamıza rağmen şu ana dek hiç bir işlem yapılmadığını gördük. Sayım konusunda idarenin baskıcı uygulaması devam ediyor. Geçen hafta basına yansıyan ve şikayet ettiğimiz darp olayı sonrası cezaevi idaresi darp edilen mahkumlar hakkında derhal disiplin soruşturması başlatmış ve hızla sonuçlandırmış.”
‘ŞİKAYETTEN VAZGEÇ BASKISI’
Müvekkili Çiçek’in gardiyanlar tarafından bir odaya konularak, şikayetinden vazgeçmesi yönünde telkinlerde bulunulduğunu ifade eden Bek, “Şikayet etmemesini istemişler. Biz işkence konusunda şikayette bulunduk. Savcılık da hiç bir hareket göstermedi. Oysa idare hızla disiplin cezası verdi. Bu durumun kendisi işkencenin sistematik olduğunu bir devlet politikası olduğunu gösterir. Cezaevi idaresi işkenceciyi savunup mağduru cezalandırıyor. Savcı şikayet karşısında sessiz kalıyor. Öteden beri olan bir durum aslında işkenceci cezasız kalıyor” diye belirtti.
‘TEK KİŞİLİK HÜCREDE TUTULUYORLAR’
Öte yandan tutuklulardan Soncan Gedik’in 13, Kasım Elçik’in ise 24 gündür haklarında herhangi bir disiplin soruşturması olmamasına rağmen tek kişilik hücrede tutulduğunu aktaran Bek, şunları söyledi: “Şu an ikisi aynı koğuşta kalıyor. Sayım sırasında ayağa kalkmadıkları için darp ediliyorlar. Gedik, 24 Eylül’de darp edilip ters kelepçe ve çıplak bir halde süngerli odaya konulmuş. Bundan dolayı sol kolunu kullanamıyor. Revir talep etmiş ama çıkartılmamış. Kasım Elçik yüksek tansiyon nedeni ile hastaneye kaldırılmış. Ancak dönüşte çıplak arama dayatılıp darp edilmiş. Cezaevi gidişte ve dönüşte Elçik’e çıplak arama dayatılmış.”
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTU
Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 2 Ekim’de 20-30 kadar gardiyanın giderek, ayakta ve tek sıra halinde sayım istemiş, tutukluların bunu kabul etmemesi ardından cezaevi birinci ve ikinci müdürünün talimatı ile odada bulunan infaz koruma memurları tarafından tutuklular tekme ve yumrukla yoğun bir şekilde darp edildi. Yerlerde sürüklenerek darp edilen tutuklulardan gazeteci Erdoğan Alayumat ve tutuklu Zeki Çiçek darp edilerek, “Süngerli Oda” diye tabir edilen hücreye konulmuştu. Çırılçıplak soyulan Alayumat, infaz koruma memurları tarafından darp edilirken “Gazeteci bunları da yaz” diyerek alay edilmişti. Aynı gün darp edilen Serkan Erdoğan, Erdoğan Alayumat, Mübarek Aksu, Hayrullah Turan, Zeki Çiçek, Mehmet Sekin, Şemsettin Koyun, Hadi Elçiçek, Serko Minkara, Özgür Özçelik, Özgür Kutlu, Taner Sala ve Mahfuz Çiçek adına Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığına, “İşkence, kötü muamele, tehdit ve hakaret, görevi kötüye kullanmak”tan suç duyurusunda bulunulmasına rağmen hiçbir işlem yapılmadığı öğrenildi.