Doğan Medya Grubu iktidara yakın Demirören Grubu’na satılırken yeni yönetimle birlikte ismi Hürriyet’le özdeşleşmiş ve sık sık AKP hükümetini eleştiren isimler için de ayrılık iddiaları kulislerde dolanıyor.
Özkök, bugün kaleme aldığı yazısında ilginç sözler sarf etti.
“Gazetecilik kariyerimi, Özal yanlısı bir siyaset yazarı olarak yaptım” diyen Özkök, “Eleştiri hakkım olduğu sürece, iktidara yakın gazeteci olmayı hep sevdim” ifadesini kullandı.
Artık siyaset yazmadığını söyleyen Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü o caddede söyleyebilecek lafım kalmadı. Yine de şunu söyleyeyim. Ben apolitik bir yazarım… Ama asla nonpolitik değilim… Eskiden siyaseti, siyasetin ana caddelerinde, herkesin gezdiği meydanlarında arıyordum. Orada çıkmaz yollara sapınca, şimdi hayatın çok daha renkli, daha derin ve daha estetik arka sokaklarında volta atmaya başladım…. Halimden de memnunum…”
Özkök’ün bu ifadeleri, Demirören Grubu ile de uyumlu bir çizgide kariyerini sürdürmek istediğine yorumlanırken akıllara 1 Kasım 2015 seçiminde yaptığı manevrayı getirdi.
1 Kasım seçimi öncesi AKP’nin tek başına iktidarı artık tamamıyla kaybedeceğini ve bir dönemin sona ereceğini belirten yazılar kaleme alan Özkök, AKP’nin yüzde 49,4 oy oranıyla 316 milletvekili kazanarak tek başına iktidar olduğu seçimin akşamında konuk olduğu CNN Türk canlı yayınında “Bu 17-25 konularını da artık konuşmanın bir anlamı yok. Bu konular Meclis’e gelmeyecek” diye konuşmuştu.
“İspyanyolların yaptığını, Franco rejiminin yaptığını, İspanya Parlamentosu oturdu” diyen Özkök, “Franco rejimiyle hesaplaşalım mı, hesaplaşmayalı mı, adamlar oturdu. Dediler ki adamlar, hep bizi geriye götürecek. Boş verin bir çizgi çizelim biz. İleriye bakalım. Hesaplaşma çizgilerini bir kenara bırakıp ileriye bakalım” diye de devam etmişti.