Sözcü yazarı Emin Çölaşan, bugünkü köşesinde son yaşanan sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Apo çıkacak da ötekiler ne olacak?” başlıklı yazısına, “Sevgili okurlarım, Apo’nun tahliye edileceği günün tarihini henüz bilmiyoruz ama adım adım yaklaşıyoruz…” cümlesiyle başlayan Çölaşan, ardndan, “Aklın yolu birdir, bu süreç devam ederse elbette tahliye edilecek. Bunun başka çaresi, ikinci bir seçeneği var mı? Her adım onun için atılıyor. İktidarla yapılan pazarlıkta gelinen aşamalar bunu açıkça gösteriyor. Burada sorulması gereken önemli sorulardan biri şudur; Apo bırakılacak ama hapishaneleri dolduran on binlerce kişi ne olacak, onlar da salıverilecek mi?” ifadelerini kullandı.
Emin Çölaşan, ‘terörden’ hüküm giyen on binlerce insanın halen tutuklu olduğunu hatırlattı. Cezaevi koşullarının yetersizliğinden bahseden Çölaşan, Öcalan’ın ise tek kişilik odada kaldığını, kendi isteğiyle 5 PKK’lı arkadaşının yanına getirildiğini, günün belli saatlerinde arkadaşlarıyla sohbet ettiklerini belirtti.
Ardından şunları yazdı:
Şimdi bir de 15 Temmuz darbe girişimine bakalım. Binlerce kişi tutuklandı. Yargılandılar, çoğuna müebbet verildi. Şimdi Türkiye’deki istisnasız bütün hapishaneler onlarla dolu.
★★★
Sözünü ettiğim bu binlerce mahkumun önemli bir bölümü şunlardan oluşuyor:
-Subaylar.
-Astsubaylar.
-Erler.
-Ve askeri öğrenciler.
Bir er ya da askeri öğrenci düşünün, o gece komutanlarının emriyle belli yerlere sürüklenmiş. Gerekçe hepsi için aynı: “Önemli terör olayları var, hazırlanın.”
Bu durumda siz olsanız ne yapardınız? Mahkeme tutanaklarında yer alıyor, hemen hepsi silahsız. Neler olduğundan haberleri bile yok.
Bu binlerce insan şimdi yıllardan bu yana, suçsuz oldukları halde hapishanelerde çile çekiyor.
★★★
Şimdi bir bunlara bakın, bir de İmralı’da krallar gibi yaşatılan, günlük koşullarda bir dediği iki edilmeyen Apo’ya!..
Emrinde avukatları var, bir takım kısıtlamalar olsa bile onun için her şey dört dörtlük. Soran bazılarına “Tahliye kararı verilse bile ben burada kalmak isterim” diyen bir terörist.
Çünkü nereye giderse gitsin can güvenliği olmayacağını biliyor. Binlerce insanımızın öldürülmesinden sorumlu. Şimdi yapılan siyasi pazarlıklar sonrasında kendi tahliyesine güvenle bakıyor…
Ve bir de hiçbir suça bulaşmadıkları halde içeride tutulan binlerce masum insan. Bu büyük vicdan borcunun hesabını acaba kimlere sormalı!