Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

“Bu kadını kovmazsan seni de onlardan diye ihbar ederim”

by aktifhabercom
February 28, 2017
“Bu kadını kovmazsan seni de onlardan diye ihbar ederim”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

İşsiz ve aşsız bırakılan kadının kapısını bir gece bir Hizmet gönüllüsü çalar…

Veysel Ayhan/TR724

Bir yardım hikayesi

Türkiye’de söz bitti. Akıl rafta. İnsanlık sona erdi. 80 milyon insan, ülkenin binbir problemi dururken bir adamın “başkan”lık sevdasına takılmış gidiyor. Cadı avı sürüyor. Aklını Saray’a ipotek etmiş zavallı yargıçlar eliyle hukuk tedavülden kalktı.


Ülke bir yandan böyle batarken diğer yandan ülkenin geleceğini omuzlayacak her biri binlerce kadın ve erkeğe bedel kahramanlar boy atıyor, sürgün veriyor. Bu azize ve azizlerin çile ve duaları memleketin tek ve biricik ümit kaynağı.

İşte bu zorlu velayet sürecinde eşi hapiste olan bir başka “Hatice” ve bir başka “Fatıma” hikayesi veya mektubu:

Ağabey,

bugün yeni bir hizmete başladık. İhtiyaç sahibi ablalarımızı, ağabeylerimizi ziyaret ediyoruz. Bugün gittiğim ablalarımı görünce insanlığımdan utandım. Bu nasıl bir tevekküldü, aklım hala almıyor. Fatma Abla’nın ilk sorduğu soru ‘biz iyiyiz de kendisinin sıhhati nasıl?’ O’nu merak ediyorlar. ‘İyi’ dedim. ‘Öyle söylüyorlar’ dedim. ‘Zaten her hafta beraber seyrediyoruz ya’ dedim. Yanında Hatice Abla da vardı. Yanımdaki içinde ufak bir miktar olan iki zarf ve erzak poşeti vardı. Masaya bırakınca baktım ikisi de buruklaştı. Dokunsam ağlayacaklardı. Ben hiç uzatmadan şöyle dedim:

– Abla aramızda konuştuk, siz artık lütfen çalışmayın. Sizin gibi yıllarca öğretmenlik yapmış insanların bu işlerde çalışması bize çok dokunuyor. Evde oturun. Dua edin. Biz gereken neyse bulup buluşturup getiririz.

Bu sefer burkulma gitti, gözyaşlarını saldılar. Ben kendimi nasıl tuttum bir bilsen. Sonra işin arka yanını öğrendim. Ben “çalışmayı bırakın” dedim ama meğer neler olmuş!

Hafta başında oturdukları apartmandan biri muhtarla Fatma Abla’nın bulaşıkçı olarak çalıştığı işyeri sahibine gitmiş. “Bu kadını kovmazsan seni de onlardan diye ihbar ederim” demiş.

İşyeri sahibi lokantacı da “Aman böyle bir şey yapmayın, hemen atarım” demiş. Ve o akşam işten çıkarmış. Fatma Abla ertesi sabah çocuklarına bir şey dememiş. Sanki işe gider gibi sabah evden çıkmış, iş aramaya başlamış. İki gün akşama kadar dolaşmış. İş bulamamış. Üçüncü gün öğleye kadar da iş bulamayınca son bir kez daha eski çalıştığı lokantanın sahibine gitmiş. “Kimse bize iş vermiyor, lütfen tekrar işe alın” demiş.

O kahrolası adam utanmadan “Size iş falan yok, git …luk yap” demiş. Fatma Abla yediği yeni şokla oradan çıkıp bulduğu ilk camiye girmiş. Caminin üst katına çıkmış gözyaşlarıyla ellerini kaldırmış: “Allah’ım senden başka kimsemiz yok. Anam yok, babam yok. Sana sığındım ne olur bizi yalnız bırakma” diye uzun uzun dualar etmiş. Sonra dua ederken orada bayılmış. Ne kadar öyle kaldığını bilmiyor. Telefonu çalınca aşağıda namaz kılanlar yukarı çıkıp onu buluyorlar. Sonra çaresizlik ve inkisar içinde eve dönüyor. Sonrasında da eve Hatice Abla gelmiş. Arkasından da biz gıda poşetleri ile kapıyı çalmışız.

Ben bir yandan ağlamamı bastırıyorum bir yandan konuşmaya çalışıyorum. Dedim ki “Abla biz aramızda konuştuk. Bunu Allah’ın izniyle her ay yapacağız. Düzenli olarak sizin iaşenizi temin edeceğiz.”

Bunu deyince ağlaması, sarsılarak devam etti ve şunu dedi: “Ben camide çok dua ettim. Ama neden nefsime dua ettim! Niye bütün arkadaşlarıma dua etmedim. Niye hizmetimize dua etmedim” diye ağlamaya devam etti. Sonra çocuklarını kucağına aldı dua etmeye başladı. Ben dayanamadım diğer odaya geçtim.

Ağabey ben Bamteli’ndeki kadar merhametli değilim. Orada ben de ellerimi kaldırdım, bu rezillikleri yapanlara Allah’tan hidayet falan da dilemedim. “Allah’ın bu melek gibi insanlara bu binler iftirayı atanları kahret” “Bu nezih insanları bu hale düşürenlere sessiz kalanları yerin dibine batır” diye uzun uzun dua ettim. Ve evde kenarda ne olur ne olmaz diye bir kenarda beklettiğim 12 bin lirama lanet ettim. ‘Bu insanlar neler yaşıyor sen yarınını düşünüyorsun’ diye kendime kızdım. Sonra yanlarına döndüm.

Fatma Abla çocuklarıyla konuşuyordu. “Artık öğretmenlik yapmayacağım. Sizin yanınızdan ayrılmayacağım.” diye konuşuyordu. Çocukların sevinçle bir zıplaması bir sarılmaları vardı ki görmeliydiniz. Sonra bize döndü:

– Allah razı olsun. Ben de inşaallah evde hafızlığımı tazelerim, dedi.

Meğer hafızmış!

Kapıdan çıkarken dudakları susmuyordu

– Allah gönderenlerden, bulanlardan hepinizden razı olsun, dedi.

Artık çıkarken dayanamadım.

– Abla biz de sizi namerde muhtaç edersek kahpeyiz, merak etmeyin. Ölmezsek her ay size uğrayacağız, dedim.

Çıkınca ağzımdan nasıl böyle kötü bir söz çıktı diye utandım. Dışarı çıktım az yürüdüm, takatim kesilmişti. Bir kenara oturdum. Yaşadığım hadiseyi anlamaya çalışıyordum. Bir yandan da bu olaylar olmasaydı bu ablalarımın kahramanlıklarını nasıl görecektim diye düşünüyordum.

Ağabey, hissiyatımı kattıysam özür dilerim. Bu arada söylemeden geçmeyeyim. Fatma Abla her maaş aldığında zaruri miktarı alır gerisini hizmete verirdi. Beş kuruş artırıp bir kenara koymazdı. Para yatırmak gerektiğinde ‘satma’ dememize rağmen arabasını satmıştı. Ağabey ben çok kazançlıyım. Yemin ederim riya olmasın şu an anamdan yeni doğmuş gibiyim. Bu veli insanların duasını aldım ya Allah benim sırtımı yere getirmez inşallah.

İşsiz ve aşsız bırakılan kadının kapısını bir gece bir Hizmet gönüllüsü çalar…

Veysel Ayhan/TR724

Bir yardım hikayesi

Türkiye’de söz bitti. Akıl rafta. İnsanlık sona erdi. 80 milyon insan, ülkenin binbir problemi dururken bir adamın “başkan”lık sevdasına takılmış gidiyor. Cadı avı sürüyor. Aklını Saray’a ipotek etmiş zavallı yargıçlar eliyle hukuk tedavülden kalktı.


Ülke bir yandan böyle batarken diğer yandan ülkenin geleceğini omuzlayacak her biri binlerce kadın ve erkeğe bedel kahramanlar boy atıyor, sürgün veriyor. Bu azize ve azizlerin çile ve duaları memleketin tek ve biricik ümit kaynağı.

İşte bu zorlu velayet sürecinde eşi hapiste olan bir başka “Hatice” ve bir başka “Fatıma” hikayesi veya mektubu:

Ağabey,

bugün yeni bir hizmete başladık. İhtiyaç sahibi ablalarımızı, ağabeylerimizi ziyaret ediyoruz. Bugün gittiğim ablalarımı görünce insanlığımdan utandım. Bu nasıl bir tevekküldü, aklım hala almıyor. Fatma Abla’nın ilk sorduğu soru ‘biz iyiyiz de kendisinin sıhhati nasıl?’ O’nu merak ediyorlar. ‘İyi’ dedim. ‘Öyle söylüyorlar’ dedim. ‘Zaten her hafta beraber seyrediyoruz ya’ dedim. Yanında Hatice Abla da vardı. Yanımdaki içinde ufak bir miktar olan iki zarf ve erzak poşeti vardı. Masaya bırakınca baktım ikisi de buruklaştı. Dokunsam ağlayacaklardı. Ben hiç uzatmadan şöyle dedim:

– Abla aramızda konuştuk, siz artık lütfen çalışmayın. Sizin gibi yıllarca öğretmenlik yapmış insanların bu işlerde çalışması bize çok dokunuyor. Evde oturun. Dua edin. Biz gereken neyse bulup buluşturup getiririz.

Bu sefer burkulma gitti, gözyaşlarını saldılar. Ben kendimi nasıl tuttum bir bilsen. Sonra işin arka yanını öğrendim. Ben “çalışmayı bırakın” dedim ama meğer neler olmuş!

Hafta başında oturdukları apartmandan biri muhtarla Fatma Abla’nın bulaşıkçı olarak çalıştığı işyeri sahibine gitmiş. “Bu kadını kovmazsan seni de onlardan diye ihbar ederim” demiş.

İşyeri sahibi lokantacı da “Aman böyle bir şey yapmayın, hemen atarım” demiş. Ve o akşam işten çıkarmış. Fatma Abla ertesi sabah çocuklarına bir şey dememiş. Sanki işe gider gibi sabah evden çıkmış, iş aramaya başlamış. İki gün akşama kadar dolaşmış. İş bulamamış. Üçüncü gün öğleye kadar da iş bulamayınca son bir kez daha eski çalıştığı lokantanın sahibine gitmiş. “Kimse bize iş vermiyor, lütfen tekrar işe alın” demiş.

O kahrolası adam utanmadan “Size iş falan yok, git …luk yap” demiş. Fatma Abla yediği yeni şokla oradan çıkıp bulduğu ilk camiye girmiş. Caminin üst katına çıkmış gözyaşlarıyla ellerini kaldırmış: “Allah’ım senden başka kimsemiz yok. Anam yok, babam yok. Sana sığındım ne olur bizi yalnız bırakma” diye uzun uzun dualar etmiş. Sonra dua ederken orada bayılmış. Ne kadar öyle kaldığını bilmiyor. Telefonu çalınca aşağıda namaz kılanlar yukarı çıkıp onu buluyorlar. Sonra çaresizlik ve inkisar içinde eve dönüyor. Sonrasında da eve Hatice Abla gelmiş. Arkasından da biz gıda poşetleri ile kapıyı çalmışız.

Ben bir yandan ağlamamı bastırıyorum bir yandan konuşmaya çalışıyorum. Dedim ki “Abla biz aramızda konuştuk. Bunu Allah’ın izniyle her ay yapacağız. Düzenli olarak sizin iaşenizi temin edeceğiz.”

Bunu deyince ağlaması, sarsılarak devam etti ve şunu dedi: “Ben camide çok dua ettim. Ama neden nefsime dua ettim! Niye bütün arkadaşlarıma dua etmedim. Niye hizmetimize dua etmedim” diye ağlamaya devam etti. Sonra çocuklarını kucağına aldı dua etmeye başladı. Ben dayanamadım diğer odaya geçtim.

Ağabey ben Bamteli’ndeki kadar merhametli değilim. Orada ben de ellerimi kaldırdım, bu rezillikleri yapanlara Allah’tan hidayet falan da dilemedim. “Allah’ın bu melek gibi insanlara bu binler iftirayı atanları kahret” “Bu nezih insanları bu hale düşürenlere sessiz kalanları yerin dibine batır” diye uzun uzun dua ettim. Ve evde kenarda ne olur ne olmaz diye bir kenarda beklettiğim 12 bin lirama lanet ettim. ‘Bu insanlar neler yaşıyor sen yarınını düşünüyorsun’ diye kendime kızdım. Sonra yanlarına döndüm.

Fatma Abla çocuklarıyla konuşuyordu. “Artık öğretmenlik yapmayacağım. Sizin yanınızdan ayrılmayacağım.” diye konuşuyordu. Çocukların sevinçle bir zıplaması bir sarılmaları vardı ki görmeliydiniz. Sonra bize döndü:

– Allah razı olsun. Ben de inşaallah evde hafızlığımı tazelerim, dedi.

Meğer hafızmış!

Kapıdan çıkarken dudakları susmuyordu

– Allah gönderenlerden, bulanlardan hepinizden razı olsun, dedi.

Artık çıkarken dayanamadım.

– Abla biz de sizi namerde muhtaç edersek kahpeyiz, merak etmeyin. Ölmezsek her ay size uğrayacağız, dedim.

Çıkınca ağzımdan nasıl böyle kötü bir söz çıktı diye utandım. Dışarı çıktım az yürüdüm, takatim kesilmişti. Bir kenara oturdum. Yaşadığım hadiseyi anlamaya çalışıyordum. Bir yandan da bu olaylar olmasaydı bu ablalarımın kahramanlıklarını nasıl görecektim diye düşünüyordum.

Ağabey, hissiyatımı kattıysam özür dilerim. Bu arada söylemeden geçmeyeyim. Fatma Abla her maaş aldığında zaruri miktarı alır gerisini hizmete verirdi. Beş kuruş artırıp bir kenara koymazdı. Para yatırmak gerektiğinde ‘satma’ dememize rağmen arabasını satmıştı. Ağabey ben çok kazançlıyım. Yemin ederim riya olmasın şu an anamdan yeni doğmuş gibiyim. Bu veli insanların duasını aldım ya Allah benim sırtımı yere getirmez inşallah.

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

Elon Musk’tan Twitter kararı

Elon Musk’tan Twitter kararı

March 28, 2023
5.1k
Ali Sunal, ‘kovulduğu’ iddialarını yalanladı: Bir yere gittiğimiz yok!

Ali Sunal, ‘kovulduğu’ iddialarını yalanladı: Bir yere gittiğimiz yok!

March 26, 2023
5.4k

İşsiz ve aşsız bırakılan kadının kapısını bir gece bir Hizmet gönüllüsü çalar…

Veysel Ayhan/TR724

Bir yardım hikayesi

Türkiye’de söz bitti. Akıl rafta. İnsanlık sona erdi. 80 milyon insan, ülkenin binbir problemi dururken bir adamın “başkan”lık sevdasına takılmış gidiyor. Cadı avı sürüyor. Aklını Saray’a ipotek etmiş zavallı yargıçlar eliyle hukuk tedavülden kalktı.


Ülke bir yandan böyle batarken diğer yandan ülkenin geleceğini omuzlayacak her biri binlerce kadın ve erkeğe bedel kahramanlar boy atıyor, sürgün veriyor. Bu azize ve azizlerin çile ve duaları memleketin tek ve biricik ümit kaynağı.

İşte bu zorlu velayet sürecinde eşi hapiste olan bir başka “Hatice” ve bir başka “Fatıma” hikayesi veya mektubu:

Ağabey,

bugün yeni bir hizmete başladık. İhtiyaç sahibi ablalarımızı, ağabeylerimizi ziyaret ediyoruz. Bugün gittiğim ablalarımı görünce insanlığımdan utandım. Bu nasıl bir tevekküldü, aklım hala almıyor. Fatma Abla’nın ilk sorduğu soru ‘biz iyiyiz de kendisinin sıhhati nasıl?’ O’nu merak ediyorlar. ‘İyi’ dedim. ‘Öyle söylüyorlar’ dedim. ‘Zaten her hafta beraber seyrediyoruz ya’ dedim. Yanında Hatice Abla da vardı. Yanımdaki içinde ufak bir miktar olan iki zarf ve erzak poşeti vardı. Masaya bırakınca baktım ikisi de buruklaştı. Dokunsam ağlayacaklardı. Ben hiç uzatmadan şöyle dedim:

– Abla aramızda konuştuk, siz artık lütfen çalışmayın. Sizin gibi yıllarca öğretmenlik yapmış insanların bu işlerde çalışması bize çok dokunuyor. Evde oturun. Dua edin. Biz gereken neyse bulup buluşturup getiririz.

Bu sefer burkulma gitti, gözyaşlarını saldılar. Ben kendimi nasıl tuttum bir bilsen. Sonra işin arka yanını öğrendim. Ben “çalışmayı bırakın” dedim ama meğer neler olmuş!

Hafta başında oturdukları apartmandan biri muhtarla Fatma Abla’nın bulaşıkçı olarak çalıştığı işyeri sahibine gitmiş. “Bu kadını kovmazsan seni de onlardan diye ihbar ederim” demiş.

İşyeri sahibi lokantacı da “Aman böyle bir şey yapmayın, hemen atarım” demiş. Ve o akşam işten çıkarmış. Fatma Abla ertesi sabah çocuklarına bir şey dememiş. Sanki işe gider gibi sabah evden çıkmış, iş aramaya başlamış. İki gün akşama kadar dolaşmış. İş bulamamış. Üçüncü gün öğleye kadar da iş bulamayınca son bir kez daha eski çalıştığı lokantanın sahibine gitmiş. “Kimse bize iş vermiyor, lütfen tekrar işe alın” demiş.

O kahrolası adam utanmadan “Size iş falan yok, git …luk yap” demiş. Fatma Abla yediği yeni şokla oradan çıkıp bulduğu ilk camiye girmiş. Caminin üst katına çıkmış gözyaşlarıyla ellerini kaldırmış: “Allah’ım senden başka kimsemiz yok. Anam yok, babam yok. Sana sığındım ne olur bizi yalnız bırakma” diye uzun uzun dualar etmiş. Sonra dua ederken orada bayılmış. Ne kadar öyle kaldığını bilmiyor. Telefonu çalınca aşağıda namaz kılanlar yukarı çıkıp onu buluyorlar. Sonra çaresizlik ve inkisar içinde eve dönüyor. Sonrasında da eve Hatice Abla gelmiş. Arkasından da biz gıda poşetleri ile kapıyı çalmışız.

Ben bir yandan ağlamamı bastırıyorum bir yandan konuşmaya çalışıyorum. Dedim ki “Abla biz aramızda konuştuk. Bunu Allah’ın izniyle her ay yapacağız. Düzenli olarak sizin iaşenizi temin edeceğiz.”

Bunu deyince ağlaması, sarsılarak devam etti ve şunu dedi: “Ben camide çok dua ettim. Ama neden nefsime dua ettim! Niye bütün arkadaşlarıma dua etmedim. Niye hizmetimize dua etmedim” diye ağlamaya devam etti. Sonra çocuklarını kucağına aldı dua etmeye başladı. Ben dayanamadım diğer odaya geçtim.

Ağabey ben Bamteli’ndeki kadar merhametli değilim. Orada ben de ellerimi kaldırdım, bu rezillikleri yapanlara Allah’tan hidayet falan da dilemedim. “Allah’ın bu melek gibi insanlara bu binler iftirayı atanları kahret” “Bu nezih insanları bu hale düşürenlere sessiz kalanları yerin dibine batır” diye uzun uzun dua ettim. Ve evde kenarda ne olur ne olmaz diye bir kenarda beklettiğim 12 bin lirama lanet ettim. ‘Bu insanlar neler yaşıyor sen yarınını düşünüyorsun’ diye kendime kızdım. Sonra yanlarına döndüm.

Fatma Abla çocuklarıyla konuşuyordu. “Artık öğretmenlik yapmayacağım. Sizin yanınızdan ayrılmayacağım.” diye konuşuyordu. Çocukların sevinçle bir zıplaması bir sarılmaları vardı ki görmeliydiniz. Sonra bize döndü:

– Allah razı olsun. Ben de inşaallah evde hafızlığımı tazelerim, dedi.

Meğer hafızmış!

Kapıdan çıkarken dudakları susmuyordu

– Allah gönderenlerden, bulanlardan hepinizden razı olsun, dedi.

Artık çıkarken dayanamadım.

– Abla biz de sizi namerde muhtaç edersek kahpeyiz, merak etmeyin. Ölmezsek her ay size uğrayacağız, dedim.

Çıkınca ağzımdan nasıl böyle kötü bir söz çıktı diye utandım. Dışarı çıktım az yürüdüm, takatim kesilmişti. Bir kenara oturdum. Yaşadığım hadiseyi anlamaya çalışıyordum. Bir yandan da bu olaylar olmasaydı bu ablalarımın kahramanlıklarını nasıl görecektim diye düşünüyordum.

Ağabey, hissiyatımı kattıysam özür dilerim. Bu arada söylemeden geçmeyeyim. Fatma Abla her maaş aldığında zaruri miktarı alır gerisini hizmete verirdi. Beş kuruş artırıp bir kenara koymazdı. Para yatırmak gerektiğinde ‘satma’ dememize rağmen arabasını satmıştı. Ağabey ben çok kazançlıyım. Yemin ederim riya olmasın şu an anamdan yeni doğmuş gibiyim. Bu veli insanların duasını aldım ya Allah benim sırtımı yere getirmez inşallah.

İşsiz ve aşsız bırakılan kadının kapısını bir gece bir Hizmet gönüllüsü çalar…

Veysel Ayhan/TR724

Bir yardım hikayesi

Türkiye’de söz bitti. Akıl rafta. İnsanlık sona erdi. 80 milyon insan, ülkenin binbir problemi dururken bir adamın “başkan”lık sevdasına takılmış gidiyor. Cadı avı sürüyor. Aklını Saray’a ipotek etmiş zavallı yargıçlar eliyle hukuk tedavülden kalktı.


Ülke bir yandan böyle batarken diğer yandan ülkenin geleceğini omuzlayacak her biri binlerce kadın ve erkeğe bedel kahramanlar boy atıyor, sürgün veriyor. Bu azize ve azizlerin çile ve duaları memleketin tek ve biricik ümit kaynağı.

İşte bu zorlu velayet sürecinde eşi hapiste olan bir başka “Hatice” ve bir başka “Fatıma” hikayesi veya mektubu:

Ağabey,

bugün yeni bir hizmete başladık. İhtiyaç sahibi ablalarımızı, ağabeylerimizi ziyaret ediyoruz. Bugün gittiğim ablalarımı görünce insanlığımdan utandım. Bu nasıl bir tevekküldü, aklım hala almıyor. Fatma Abla’nın ilk sorduğu soru ‘biz iyiyiz de kendisinin sıhhati nasıl?’ O’nu merak ediyorlar. ‘İyi’ dedim. ‘Öyle söylüyorlar’ dedim. ‘Zaten her hafta beraber seyrediyoruz ya’ dedim. Yanında Hatice Abla da vardı. Yanımdaki içinde ufak bir miktar olan iki zarf ve erzak poşeti vardı. Masaya bırakınca baktım ikisi de buruklaştı. Dokunsam ağlayacaklardı. Ben hiç uzatmadan şöyle dedim:

– Abla aramızda konuştuk, siz artık lütfen çalışmayın. Sizin gibi yıllarca öğretmenlik yapmış insanların bu işlerde çalışması bize çok dokunuyor. Evde oturun. Dua edin. Biz gereken neyse bulup buluşturup getiririz.

Bu sefer burkulma gitti, gözyaşlarını saldılar. Ben kendimi nasıl tuttum bir bilsen. Sonra işin arka yanını öğrendim. Ben “çalışmayı bırakın” dedim ama meğer neler olmuş!

Hafta başında oturdukları apartmandan biri muhtarla Fatma Abla’nın bulaşıkçı olarak çalıştığı işyeri sahibine gitmiş. “Bu kadını kovmazsan seni de onlardan diye ihbar ederim” demiş.

İşyeri sahibi lokantacı da “Aman böyle bir şey yapmayın, hemen atarım” demiş. Ve o akşam işten çıkarmış. Fatma Abla ertesi sabah çocuklarına bir şey dememiş. Sanki işe gider gibi sabah evden çıkmış, iş aramaya başlamış. İki gün akşama kadar dolaşmış. İş bulamamış. Üçüncü gün öğleye kadar da iş bulamayınca son bir kez daha eski çalıştığı lokantanın sahibine gitmiş. “Kimse bize iş vermiyor, lütfen tekrar işe alın” demiş.

O kahrolası adam utanmadan “Size iş falan yok, git …luk yap” demiş. Fatma Abla yediği yeni şokla oradan çıkıp bulduğu ilk camiye girmiş. Caminin üst katına çıkmış gözyaşlarıyla ellerini kaldırmış: “Allah’ım senden başka kimsemiz yok. Anam yok, babam yok. Sana sığındım ne olur bizi yalnız bırakma” diye uzun uzun dualar etmiş. Sonra dua ederken orada bayılmış. Ne kadar öyle kaldığını bilmiyor. Telefonu çalınca aşağıda namaz kılanlar yukarı çıkıp onu buluyorlar. Sonra çaresizlik ve inkisar içinde eve dönüyor. Sonrasında da eve Hatice Abla gelmiş. Arkasından da biz gıda poşetleri ile kapıyı çalmışız.

Ben bir yandan ağlamamı bastırıyorum bir yandan konuşmaya çalışıyorum. Dedim ki “Abla biz aramızda konuştuk. Bunu Allah’ın izniyle her ay yapacağız. Düzenli olarak sizin iaşenizi temin edeceğiz.”

Bunu deyince ağlaması, sarsılarak devam etti ve şunu dedi: “Ben camide çok dua ettim. Ama neden nefsime dua ettim! Niye bütün arkadaşlarıma dua etmedim. Niye hizmetimize dua etmedim” diye ağlamaya devam etti. Sonra çocuklarını kucağına aldı dua etmeye başladı. Ben dayanamadım diğer odaya geçtim.

Ağabey ben Bamteli’ndeki kadar merhametli değilim. Orada ben de ellerimi kaldırdım, bu rezillikleri yapanlara Allah’tan hidayet falan da dilemedim. “Allah’ın bu melek gibi insanlara bu binler iftirayı atanları kahret” “Bu nezih insanları bu hale düşürenlere sessiz kalanları yerin dibine batır” diye uzun uzun dua ettim. Ve evde kenarda ne olur ne olmaz diye bir kenarda beklettiğim 12 bin lirama lanet ettim. ‘Bu insanlar neler yaşıyor sen yarınını düşünüyorsun’ diye kendime kızdım. Sonra yanlarına döndüm.

Fatma Abla çocuklarıyla konuşuyordu. “Artık öğretmenlik yapmayacağım. Sizin yanınızdan ayrılmayacağım.” diye konuşuyordu. Çocukların sevinçle bir zıplaması bir sarılmaları vardı ki görmeliydiniz. Sonra bize döndü:

– Allah razı olsun. Ben de inşaallah evde hafızlığımı tazelerim, dedi.

Meğer hafızmış!

Kapıdan çıkarken dudakları susmuyordu

– Allah gönderenlerden, bulanlardan hepinizden razı olsun, dedi.

Artık çıkarken dayanamadım.

– Abla biz de sizi namerde muhtaç edersek kahpeyiz, merak etmeyin. Ölmezsek her ay size uğrayacağız, dedim.

Çıkınca ağzımdan nasıl böyle kötü bir söz çıktı diye utandım. Dışarı çıktım az yürüdüm, takatim kesilmişti. Bir kenara oturdum. Yaşadığım hadiseyi anlamaya çalışıyordum. Bir yandan da bu olaylar olmasaydı bu ablalarımın kahramanlıklarını nasıl görecektim diye düşünüyordum.

Ağabey, hissiyatımı kattıysam özür dilerim. Bu arada söylemeden geçmeyeyim. Fatma Abla her maaş aldığında zaruri miktarı alır gerisini hizmete verirdi. Beş kuruş artırıp bir kenara koymazdı. Para yatırmak gerektiğinde ‘satma’ dememize rağmen arabasını satmıştı. Ağabey ben çok kazançlıyım. Yemin ederim riya olmasın şu an anamdan yeni doğmuş gibiyim. Bu veli insanların duasını aldım ya Allah benim sırtımı yere getirmez inşallah.

ShareTweetShare
Previous Post

Akademisyen Altıparmak’a yurtdışı engeli

Next Post

İstanbul’da vapur seferlerine sis engeli

İLGİLİ HABERLER

Elon Musk’tan Twitter kararı
GÜNDEM

Elon Musk’tan Twitter kararı

March 28, 2023
5.1k
Ali Sunal, ‘kovulduğu’ iddialarını yalanladı: Bir yere gittiğimiz yok!
GÜNDEM

Ali Sunal, ‘kovulduğu’ iddialarını yalanladı: Bir yere gittiğimiz yok!

March 26, 2023
5.4k
‘Asgari nezaket’ isteyen Kübra Par AKP’lilerin hedef tahtasında
Manşet Altı

‘Asgari nezaket’ isteyen Kübra Par AKP’lilerin hedef tahtasında

March 21, 2023
5.1k
Sahte diploma skandalı büyüyor: Erkan Tan ‘Vermiş mehteri‘ almış diplomayı
GÜNDEM

Sahte diploma skandalı büyüyor: Erkan Tan ‘Vermiş mehteri‘ almış diplomayı

March 20, 2023
5.7k
Cumhur İttifakı’na ‘hayır’ dedi: TRT, Fatih Erbakan’ın sesini kesip canlı yayından çıktı
GÜNDEM

Cumhur İttifakı’na ‘hayır’ dedi: TRT, Fatih Erbakan’ın sesini kesip canlı yayından çıktı

March 20, 2023
5.3k
AKP medyasından tepki: Özlem Zengin ‘Aday olursa oy vermem’
GÜNDEM

AKP medyasından tepki: Özlem Zengin ‘Aday olursa oy vermem’

March 19, 2023
5.4k
Daha Fazla Haber

Alman Siyasetçiler: Türkiye’deki seçim sürecinde adil bir ortam yok

Alman Siyasetçiler: Türkiye’deki seçim sürecinde adil bir ortam yok
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Kendisini ve eşini belediyenin önünde ateşe verdi

Kendisini ve eşini belediyenin önünde ateşe verdi
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Elon Musk’tan Twitter kararı

Elon Musk’tan Twitter kararı
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Tarih belli oldu; Kılıçdaroğlu ile İnce yarın görüşecek

Tarih belli oldu; Kılıçdaroğlu ile İnce yarın görüşecek
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5k

Devamını oku

AB’ye sığınmak isteyenlerde rekor artış: Türkiye’den kaç kişi iltica etti?

AB’ye sığınmak isteyenlerde rekor artış: Türkiye’den kaç kişi iltica etti?
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Askerler ifadeleri ‘helikopterden atılmayı’ doğruladı

Askerler ifadeleri ‘helikopterden atılmayı’ doğruladı
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

ABD’de bir kadın okula silahlı saldırı düzenledi: 3’ü çocuk 6 ölü

ABD’de bir kadın okula silahlı saldırı düzenledi: 3’ü çocuk 6 ölü
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Bu belgesel çok konuşulacak!

Bu belgesel çok konuşulacak!
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Eski Hizbullah Terör Örgütü hükümlüleri AKP listelerinden Milletvekili olma yolunda

Eski Hizbullah Terör Örgütü hükümlüleri AKP listelerinden Milletvekili olma yolunda
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Af Örgütü’nün 2023 Türkiye raporu: İnsan Hakları İhlalleri, temelsiz yargılamalar, işkence, polis şiddetti…

Af Örgütü’nün 2023 Türkiye raporu: İnsan Hakları İhlalleri, temelsiz yargılamalar, işkence, polis şiddetti…
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5k

Devamını oku

DEVA Partisi de Erdoğan’ın adaylığına itiraz etti

DEVA Partisi de Erdoğan’ın adaylığına itiraz etti
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Metin Akpınar: Türkiye’de demokrasi falan yok, ‘ucube’ diyorlar ya öyle…

Metin Akpınar: Türkiye’de demokrasi falan yok, ‘ucube’ diyorlar ya öyle…
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Hizbullah’ın öldürdüğü Konca Kuriş’in ağabeyi: HÜDA-PAR’ın bir katliam örgütü olduğunu biliyoruz

Hizbullah’ın öldürdüğü Konca Kuriş’in ağabeyi: HÜDA-PAR’ın bir katliam örgütü olduğunu biliyoruz
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.1k

Devamını oku

AİHM’den önemli karar: Erdoğan zulmünden kaçan sığınmacıların geri itilmesini yasakladı

AİHM’den önemli karar: Erdoğan zulmünden kaçan sığınmacıların geri itilmesini yasakladı
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.3k

Devamını oku

İmza süreci bitti; Perinçek 27 binde kaldı, Ahmet Özal 2 bini bile bulamadı!

İmza süreci bitti; Perinçek 27 binde kaldı, Ahmet Özal 2 bini bile bulamadı!
by Özkan yazar
March 28, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Hakan Şükür: Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce için ‘O bizim karşı taraftaki adamımız’ dedi

Hakan Şükür: Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce için ‘O bizim karşı taraftaki adamımız’ dedi
by Özkan yazar
March 27, 2023
0
5.7k

Devamını oku

Mehmet Ağar, Azerbaycan’da görüldü: Aliyev ile aynı karede

Mehmet Ağar, Azerbaycan’da görüldü: Aliyev ile aynı karede
by Özkan yazar
March 27, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Gökhan Özoğuz’dan Muharrem İnce’ye: Projesiniz ve hepimiz bunu biliyoruz

Gökhan Özoğuz’dan Muharrem İnce’ye: Projesiniz ve hepimiz bunu biliyoruz
by Özkan yazar
March 27, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Türkiye mahkemeyi kaybetti; Irak’a 1,5 milyar dolar tazminat ödeyecek

Türkiye mahkemeyi kaybetti; Irak’a 1,5 milyar dolar tazminat ödeyecek
by Özkan yazar
March 27, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Cevabı bu oldu! ‘Kaos çıkar’ diye istifa etmemiş

Cevabı bu oldu! ‘Kaos çıkar’ diye istifa etmemiş
by aktifhabercom
March 27, 2023
0
5.1k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.