ABD’de devam eden Reza Zarrab davasıyla ilgili resimleriyle davayı Karikatürist-Ressam Necdet Yılmaz anlatıyor. Yılmaz, Zarrab’ın mahkemedeki hallerini karikatüre dönüştürüp paylaşıyor.
İktidardan muhalefete herkes, ondan gelen “itiraflar”a odaklanmış durumda. Öyle ki, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a 50 milyon Euro rüşvet verdiğini öne sürdü ve Çağlayan’ın aktarımına dayanarak işlerin dönemin Başbakanı Erdoğan’ın talimatıyla yürütüldüğünü iddia etti Zarrab.
“ABD’deki mahkeme, Türkiye’yi bağlamaz, ambargoyu delmedik” diyor başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere iktidar cephesi tek ses hâlinde. Muhalefet ise AKP’nin ülke itibarını zedelediğini düşünüyor ve 17 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturması dosyasının yeniden açılmasını talep ediyor.
Duruşmalarda fotoğraf çekiminin yasak olması nedeniyle Zarrab’a ait tek fotoğraf, 19 Mart 2016’da çıkarıldığı federal mahkeme tarafından tutuklandığı Miami’den. Ayrıca duruşmaların ilk üç gününde dava dosyasına giren bir fotoğrafı daha yansıdı medyaya.
Ancak bu fotoğrafın tutuklanmadan önce çekilmiş bir fotoğrafı olduğu düşünülüyor. Hâliyle Zarrab’ı merak edenler, onun son hâlini ya duruşmayı takip eden gazetecilerin anlatımından ya da basına servis edilen çizimlerden öğreniyor.
Önceki duruşmalara göre Zarrab’ın zayıfladığı görülüyor mahkeme salonundan paylaşılan resimlerde. Peki kim bu Zarrab’ı çizen ressam? Hürriyet’in haberine göre, davanın birçok çizimi, New York’ta yaşayan karikatürist-ressam Necdet Yılmaz’a ait.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu Yılmaz’ın ilk karikatürü 14 yaşındayken Gırgır dergisinde yayınlanmış. 2003’te Uluslararası Aydın Doğan Karikatür Yarışması’nda ve Londra Metrosu Afiş Yarışması’nda birincilik, Amerikan İllüstratörler Derneği’nde altın madalya kazanan Yılmaz, duruşma izlenimlerini şöyle anlatıyor:
“İlk gün Reza Zarrab’ın üzerinde mahkûm elbisesi vardı. Tanık sandalyesinde ayakta yemin ettirildi. Sonra şirketlerinin nasıl çalıştığı sorulunca Harvard’da ekonomi profesörü edasıyla çizimini yaptı. Bugünün sembol resmi olacağı için bu sahneye yoğunlaştık.”
“Hakan Atilla sakinliğini bütün duruşmalarda korudu. Zarrab’la bir ses kaydı dinlenirken telefon bağlantısı öncesi neşeli bekleme müziği çalınca ilk kez onun da yüzünde bir gülümseme belirdi.”
“Akşam 5’e doğru savcının bitmeyen sorularından dolayı salondaki yorgun havayı hisseden Yargıç Richard Berman artık sona erdirmesini, çünkü buranın bir Türk hamamına döndüğünü söyleyince Türk izleyiciler kahkahalarla güldü.”
(ahval)