Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dramatik Yazarlık Anasanat Dalı Başkanvekilliği’ne Coğrafya Bölümü öğretim üyesi İhsan Çiçek getirildi.
‘Gelecek parlak görünmüyor’
Birgün’ün haberine göre; KHK ile ihraç edilen bölümün eski öğretim üyelerinden Doç. Dr. Süreyya Karacabey, yüksek lisans ve doktora programlarının açılamayacağına dikkati çekerek, “Anasanat dalında bir, bölümde dört arkadaşımız kaldı. Kalan arkadaşlarımız ağırlıklı olarak oyunculuk dersleri veriyor. Bir yazarlık hocası kaldı, o da öğretim üyesi olmadığı için yüksek lisans ve doktora tezi alamıyor ve başkanlık yapamıyor. Bu durumda lisans derslerini yürütmek dahi mümkün görünmüyor” dedi.
Bölümün kuram ve yazarlık derslerinin ağırlıklı olarak ihraç edilen hocalar tarafından verildiğini aktaran Karacabey, “Kalan arkadaşlar ellerinden geleni yapsalar da işleri fiziksel olarak zor. Dersler devam edebilsin diye bölüme destek olan araştırma görevlileri de ÖYP’li, kadroları Ankara Üniversitesi’nde değil. Gelecek pek parlak görünmüyor” ifadelerini kullandı.
‘Rektör siyasi kaygılarla hareket ediyor’
Bölüm kadrolarını doldurmak için yapılanların formaliteden ibaret olduğunu belirten Karacabey, eğitimin ve öğrenci haklarının ikinci plana atıldığını ve her şeyin siyasi pazarlıklara kaldığını söyledi. Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş’in kendi geleceğini düşünerek hareket ettiğini söyleyen Karacabey, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ortada kalmış öğrenciler, tezler, yapılamayan dersler… Bunlar umurlarında mıdır acaba? Her şeyi kâğıt üzerinde çözme çabası içerisindeler. Bölümün eriyip yok olması en büyük korkum. Atılmak değil asıl dert, bölüme ve öğrencilerimize borcumuz var. Yoksa bu koşullarda akademide olsak ne olmasak ne?”
Evrim karşıtı sergiye onay vermişti
Dekan Vekili Çiçek’in ismi, 2012 yılında Adnan Oktar yanlılarının hiçbir bilimsel dayanağı olmayan sahte fosil sergisine izin vermesiyle gündeme gelmişti. Tepkiler üzerine, Çiçek, “İstanbul’dan eski bir öğrencim benimle bağlantıya geçerek elinde 130 bin yıllık çok değerli fosiller olduğunu söyledi. Okulumuzda, ‘Ulusal Coğrafya Sempozyumu’ çerçevesinde sergilemek istediklerini söyledi. Ben de ‘Olabilir’ diyerek kabul ettim. Serginin evrimsel boyutundan haberim yoktu. Bana ‘Evrim karşıtı bir sergi açacağız’ dememişlerdi” açıklamasında bulunmuştu.
Birgün