Geçten sene Hakkari’ye bağlı Yüksekova’da zırhlı polis aracıyla 4 sivilin öldürülmesi olayına ilişkin kamera görüntüleri ortaya çıktı.
Geçen yıl, Hakkâri’nin Yüksekova ilçe merkezindeki Cengiz Topel Caddesi’nde 8 Ekim 2016’da yoldan geçen 4 sivili öldüren 2 kişiyi yaralayan kobra tipi zırhlı polis aracının kulesinden çekilen görüntüler ortaya çıktı.
İşte o görüntüler
Mezapotamya Ajansı’nın ulaştığı görüntülerde, araçtaki silahın 3 emniyetinin de açılması, ‘atışa hazır’ pozisyonda hareket ederek, sivillerin hedef alınması, ardından seri şekilde ateş açılması açık biçimde görülüyor.
NE OLMUŞTU
Devriye görevi yapan Hakkari Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne ait 30 A 0593 plakalı Orman kod adlı zırhlı polis aracının kule kısmındaki silahtan ateş edilmesi sonucu, Serhat Buldan, Rahmi Safhalı, Necdet İşözü ve Aydın Tümen isimli siviller yaşamını yitirmiş, Şemsettin Kaya ve Mehmet Ali Kaya ise yaralanmıştı.
Mezapotamya Ajansı’nın haberine göre, olay ile ilgili başlatılan adli ve idari soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan zırhlı aracın ‘silahçısı’ özel harekat polisi İlyas Mekikli, 8 Ekim 2016’da tutuklanmış, olayın bir kaza sonucu meydana geldiği açıklanmıştı.
3 YIL HAPSİ İSTENİYOR
Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak, sanık polis Mekikli hakkında “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
DİĞER 3 KAYIT ORTADA YOK
Hakkari Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne bağlı Orman Kobra kodlu zırhlı polis aracının kule kısmında bulunan ve olay anını gösteren kamera görüntüleri olaydan 1 yıl sonra dava dosyasına girdi.
Daha önce gönderilen görüntü kayıtlarının bulunduğu CD zımbalandığı için açılamamış, bunun üzerine mahkeme görüntüleri tekrar istemişti.
Yüksekova Emniyet Müdürlüğü’nün olaya karışan 30 A 0593 plakalı zırhlı aracın MOBİLBİL marka hard diskinden elde edilen zırhlı araç görüntülerini yargılamayı yapan mahkemeye gönderdi.
Zırhlı araçta kayıt yapan 4 farklı kamera olmasına rağmen sadece kulesindeki kameranın görüntüleri yer aldı.
Zırhlı aracın önünü, arkasını ve içini gösteren kameraların görüntüleri ise mahkemeye gönderilen kayıtlar arasında yok.
Bu kameraların görüntü kayıtlarının neden mahkemeye gönderilmediği konusunda bir açıklama yapılmazken, özellikle zırhlı aracın içini çeken kameranın kayıtları, araçtaki silahın nasıl ateşlendiği, olayın kasıtlı mı yoksa taksirle mi meydana geldiğinin açıklanması noktasında davanın en önemli delilleri arasında yer alıyor.
Öte yandan olayın yaşandığı çevrede inceleme yapan polisin, olay yerini ve anını gösteren hiçbir güvenlik kamerası kaydına rastlanmadığına ilişkin tutanak tuttuğu ortaya çıktı.
SİLAHI SİVİLLERE DOĞRULTTU
Dava dosyasına giren zırhlı aracın kule görüntüsünde ise olaya karışan 30 A 0593 plakalı zırhlı aracın başka bir zırhlı aracın arkasında Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün bahçesinden çıktığı görülüyor.
Görüntü ekranının sağ köşesinde kırmızı harfle ‘Atışa hazır’ ve el ile kontrolü ifade eden ‘El’ yazısı yer alıyor.
Polis, emniyetten çıktığı ilk andan itibaren silah kulesini sürekli sağa ve sola doğru hareket ettiriyor.
Polisin, ilçenin en yoğun caddesinde, silahı yoldan geçen sivillere doğrultarak hareket etmesi dikkat çekiyor.
BİR ANDA SERİ ATIŞA BAŞLIYOR
Aracın kulesi, baş döndürücü bir hızla 360 derecelik açıyla bir kez dönüyor. Eski cezaevi kavşağına gelen zırhlı araç, yolun sağ tarafındaki kamyonete yaklaştığı sırada bir anda ateş etmeye başlıyor.
Birkaç saniye sonra aracın kulesini, sağ tarafındaki işyerine ve kaldırımdan geçen 10’a yakın sivile çevirerek birkaç saniye boyunca seri şekilde ateş ediyor.
KAFASINDAN VURULUP DÜŞTÜ
Kurşun yağmuruna alınan yurttaşlar panikle yolun kenarındaki iş yerlerine ve sağa sola kaçışıyor. Bu sırada atılan mermilerin bir yurttaşın kafasına isabet ettiği görülüyor.
Ateşin kesilmesi ardından bir süre hareket eden araç duruyor. Kamera ekranındaki ‘atışa hazır’ ibaresinin bu sırada ekrandan çıktığı görülüyor.
Olay yerinin etrafındaki binaların üst taraflarına çevrilen kule, bir süre sonra havaya doğru sabit kalıyor.
BİLİRKİŞİ: ARIZA YOK
İddianamede, olaya karışan zırhlı araç üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda özetle, “Sistem güvenlik ekipmanlarının devre dışı bırakılmış ve silah kurulma işlemi ile atışa hazır durumda göreve çıkılmıştır. Bu tür kullanım şekli istem dışı durumlar ile atış yapma olasılığını yükseltir ve yüksek emniyet riski oluşturur (ani fren, kaza, ani el refleksi ile tetiğe çarpma vb. Oluşabilecek durumlar). Kullanıcının (silahçı) araç üzerinde görev tecrübe azlığı konsantrasyon bozulması, görev stresi ve benzeri nedenlerin söz konusu olayın yaşanabilmesine imkan verebileceği öncelikli değerlendirmemizdir. Araç üzerinde bulunan kule sisteminde ve silahta teknik olarak kendi kendine atış yapmaya sebebiyet verecek herhangi bir bulguya rastlanmamıştır” şeklindeki tespitlere yer verildi.
DİKKATSİZ VE ÖZENSİZ
Sanığın zırhlı aracın üzerindeki silahın atışa hazır halde devriye görevi yaptığı belirtilen iddianamede, sanık polisin uymakla yükümlü olduğu dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket ederek sorumlu olduğu zırhlı aracın silahını “taksirle ateşlemek sureti ile bilinçli taksirle” davrandığı ileri sürülmüştü. Dava “güvenlik” gerekçesiyle Yüksekova’dan Diyarbakır’a nakledildi.
POLİS: ‘MAHALLENİN ÖZEL ŞARTLARI’ VARDI
Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ifade veren sanık Mekikli, silah ateş almadan önce aracın sert şekilde fren yaptığını ileri sürmüştü. Mekikli ifadesinde özetle, “Ben bu silahı kullanmak için olaydan 25-30 gün önce 3 günlük bir eğitim almıştım. Normal şartlarda silah, atışa hazır vaziyette bulundurulmaz. Ancak Yüksekova’da devriye attığımız mahallenin özel şartlarından dolayı atışa hazır vaziyette devriye atılıyordu. Olay günü güvenlik açısından etrafı gözetliyordum. Bir ara seri şekilde silah sesi duydum. Duyduktan sonra korkarak bize ateş edildiğini sanarak elimi havaya kaldırdım. Benim elimi joystickten çektiğim anda silah sesi geliyordu. Daha sonra ateş sesi durunca ben hemen kuleyi boş bir alana çevirmek için hamle yaptım. Kuleyi yukarı doğru çevirdim, sonra camların kırıldığını gördüm. Ben tetiğe kesinlikle basmadım. Benim kusurum yoktur. Kobra tipi araçların kule kısmı sürekli arıza vermekteydi. İki aylık bir araçtı, ama sürekli arıza vermekteydi. Ben silahın arıza yaptığında oradaki yerel tamirciler ile basit bir şekilde tamir edildiğini görmüştüm” iddiasında bulundu.
TEHLİKELİ DEĞİL İŞLEK MAHALLE
Ancak bilirkişi raporu ve aracın görüntüleri sanığın bu iddiasını çürütmüştü. Polisin, ‘tehlikeli bir mahalle’ iddiasında bulunduğu nokta ise ilçe emniyet müdürlüğünün ilerisi ve ilçenin en işlek noktası.
FREN YAPMADI
Ayrıca görüntülerde aracın fren yaptığına dair bir bölüm de bulunmuyor. Davaya bakan mahkeme, 2 Ekim’de görülen 2’nci duruşmada sanığın etki edebileceği delillerin toplanmış olmasını gerekçe göstererek, sanık Mekikli’nin tahliyesine karar verdi. Müşteki avukatları ise aracın silahının kendiliğinden ateş almadığını, sanığın sivilleri bilinçli ve kasıtlı olarak taradığını, bu nedenle “olası kastla” yargılanması gerektiğini belirterek, sanığın tahliye edilmesine tepki göstermişti.
Geçten sene Hakkari’ye bağlı Yüksekova’da zırhlı polis aracıyla 4 sivilin öldürülmesi olayına ilişkin kamera görüntüleri ortaya çıktı.
Geçen yıl, Hakkâri’nin Yüksekova ilçe merkezindeki Cengiz Topel Caddesi’nde 8 Ekim 2016’da yoldan geçen 4 sivili öldüren 2 kişiyi yaralayan kobra tipi zırhlı polis aracının kulesinden çekilen görüntüler ortaya çıktı.
İşte o görüntüler
Mezapotamya Ajansı’nın ulaştığı görüntülerde, araçtaki silahın 3 emniyetinin de açılması, ‘atışa hazır’ pozisyonda hareket ederek, sivillerin hedef alınması, ardından seri şekilde ateş açılması açık biçimde görülüyor.
NE OLMUŞTU
Devriye görevi yapan Hakkari Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne ait 30 A 0593 plakalı Orman kod adlı zırhlı polis aracının kule kısmındaki silahtan ateş edilmesi sonucu, Serhat Buldan, Rahmi Safhalı, Necdet İşözü ve Aydın Tümen isimli siviller yaşamını yitirmiş, Şemsettin Kaya ve Mehmet Ali Kaya ise yaralanmıştı.
Mezapotamya Ajansı’nın haberine göre, olay ile ilgili başlatılan adli ve idari soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan zırhlı aracın ‘silahçısı’ özel harekat polisi İlyas Mekikli, 8 Ekim 2016’da tutuklanmış, olayın bir kaza sonucu meydana geldiği açıklanmıştı.
3 YIL HAPSİ İSTENİYOR
Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak, sanık polis Mekikli hakkında “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
DİĞER 3 KAYIT ORTADA YOK
Hakkari Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne bağlı Orman Kobra kodlu zırhlı polis aracının kule kısmında bulunan ve olay anını gösteren kamera görüntüleri olaydan 1 yıl sonra dava dosyasına girdi.
Daha önce gönderilen görüntü kayıtlarının bulunduğu CD zımbalandığı için açılamamış, bunun üzerine mahkeme görüntüleri tekrar istemişti.
Yüksekova Emniyet Müdürlüğü’nün olaya karışan 30 A 0593 plakalı zırhlı aracın MOBİLBİL marka hard diskinden elde edilen zırhlı araç görüntülerini yargılamayı yapan mahkemeye gönderdi.
Zırhlı araçta kayıt yapan 4 farklı kamera olmasına rağmen sadece kulesindeki kameranın görüntüleri yer aldı.
Zırhlı aracın önünü, arkasını ve içini gösteren kameraların görüntüleri ise mahkemeye gönderilen kayıtlar arasında yok.
Bu kameraların görüntü kayıtlarının neden mahkemeye gönderilmediği konusunda bir açıklama yapılmazken, özellikle zırhlı aracın içini çeken kameranın kayıtları, araçtaki silahın nasıl ateşlendiği, olayın kasıtlı mı yoksa taksirle mi meydana geldiğinin açıklanması noktasında davanın en önemli delilleri arasında yer alıyor.
Öte yandan olayın yaşandığı çevrede inceleme yapan polisin, olay yerini ve anını gösteren hiçbir güvenlik kamerası kaydına rastlanmadığına ilişkin tutanak tuttuğu ortaya çıktı.
SİLAHI SİVİLLERE DOĞRULTTU
Dava dosyasına giren zırhlı aracın kule görüntüsünde ise olaya karışan 30 A 0593 plakalı zırhlı aracın başka bir zırhlı aracın arkasında Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün bahçesinden çıktığı görülüyor.
Görüntü ekranının sağ köşesinde kırmızı harfle ‘Atışa hazır’ ve el ile kontrolü ifade eden ‘El’ yazısı yer alıyor.
Polis, emniyetten çıktığı ilk andan itibaren silah kulesini sürekli sağa ve sola doğru hareket ettiriyor.
Polisin, ilçenin en yoğun caddesinde, silahı yoldan geçen sivillere doğrultarak hareket etmesi dikkat çekiyor.
BİR ANDA SERİ ATIŞA BAŞLIYOR
Aracın kulesi, baş döndürücü bir hızla 360 derecelik açıyla bir kez dönüyor. Eski cezaevi kavşağına gelen zırhlı araç, yolun sağ tarafındaki kamyonete yaklaştığı sırada bir anda ateş etmeye başlıyor.
Birkaç saniye sonra aracın kulesini, sağ tarafındaki işyerine ve kaldırımdan geçen 10’a yakın sivile çevirerek birkaç saniye boyunca seri şekilde ateş ediyor.
KAFASINDAN VURULUP DÜŞTÜ
Kurşun yağmuruna alınan yurttaşlar panikle yolun kenarındaki iş yerlerine ve sağa sola kaçışıyor. Bu sırada atılan mermilerin bir yurttaşın kafasına isabet ettiği görülüyor.
Ateşin kesilmesi ardından bir süre hareket eden araç duruyor. Kamera ekranındaki ‘atışa hazır’ ibaresinin bu sırada ekrandan çıktığı görülüyor.
Olay yerinin etrafındaki binaların üst taraflarına çevrilen kule, bir süre sonra havaya doğru sabit kalıyor.
BİLİRKİŞİ: ARIZA YOK
İddianamede, olaya karışan zırhlı araç üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda özetle, “Sistem güvenlik ekipmanlarının devre dışı bırakılmış ve silah kurulma işlemi ile atışa hazır durumda göreve çıkılmıştır. Bu tür kullanım şekli istem dışı durumlar ile atış yapma olasılığını yükseltir ve yüksek emniyet riski oluşturur (ani fren, kaza, ani el refleksi ile tetiğe çarpma vb. Oluşabilecek durumlar). Kullanıcının (silahçı) araç üzerinde görev tecrübe azlığı konsantrasyon bozulması, görev stresi ve benzeri nedenlerin söz konusu olayın yaşanabilmesine imkan verebileceği öncelikli değerlendirmemizdir. Araç üzerinde bulunan kule sisteminde ve silahta teknik olarak kendi kendine atış yapmaya sebebiyet verecek herhangi bir bulguya rastlanmamıştır” şeklindeki tespitlere yer verildi.
DİKKATSİZ VE ÖZENSİZ
Sanığın zırhlı aracın üzerindeki silahın atışa hazır halde devriye görevi yaptığı belirtilen iddianamede, sanık polisin uymakla yükümlü olduğu dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket ederek sorumlu olduğu zırhlı aracın silahını “taksirle ateşlemek sureti ile bilinçli taksirle” davrandığı ileri sürülmüştü. Dava “güvenlik” gerekçesiyle Yüksekova’dan Diyarbakır’a nakledildi.
POLİS: ‘MAHALLENİN ÖZEL ŞARTLARI’ VARDI
Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada ifade veren sanık Mekikli, silah ateş almadan önce aracın sert şekilde fren yaptığını ileri sürmüştü. Mekikli ifadesinde özetle, “Ben bu silahı kullanmak için olaydan 25-30 gün önce 3 günlük bir eğitim almıştım. Normal şartlarda silah, atışa hazır vaziyette bulundurulmaz. Ancak Yüksekova’da devriye attığımız mahallenin özel şartlarından dolayı atışa hazır vaziyette devriye atılıyordu. Olay günü güvenlik açısından etrafı gözetliyordum. Bir ara seri şekilde silah sesi duydum. Duyduktan sonra korkarak bize ateş edildiğini sanarak elimi havaya kaldırdım. Benim elimi joystickten çektiğim anda silah sesi geliyordu. Daha sonra ateş sesi durunca ben hemen kuleyi boş bir alana çevirmek için hamle yaptım. Kuleyi yukarı doğru çevirdim, sonra camların kırıldığını gördüm. Ben tetiğe kesinlikle basmadım. Benim kusurum yoktur. Kobra tipi araçların kule kısmı sürekli arıza vermekteydi. İki aylık bir araçtı, ama sürekli arıza vermekteydi. Ben silahın arıza yaptığında oradaki yerel tamirciler ile basit bir şekilde tamir edildiğini görmüştüm” iddiasında bulundu.
TEHLİKELİ DEĞİL İŞLEK MAHALLE
Ancak bilirkişi raporu ve aracın görüntüleri sanığın bu iddiasını çürütmüştü. Polisin, ‘tehlikeli bir mahalle’ iddiasında bulunduğu nokta ise ilçe emniyet müdürlüğünün ilerisi ve ilçenin en işlek noktası.
FREN YAPMADI
Ayrıca görüntülerde aracın fren yaptığına dair bir bölüm de bulunmuyor. Davaya bakan mahkeme, 2 Ekim’de görülen 2’nci duruşmada sanığın etki edebileceği delillerin toplanmış olmasını gerekçe göstererek, sanık Mekikli’nin tahliyesine karar verdi. Müşteki avukatları ise aracın silahının kendiliğinden ateş almadığını, sanığın sivilleri bilinçli ve kasıtlı olarak taradığını, bu nedenle “olası kastla” yargılanması gerektiğini belirterek, sanığın tahliye edilmesine tepki göstermişti.