Daha önce yerel ve ulusal basında OHAL adı altında birçok insanlik dışı uygulamalarla gündeme gelen Mersin’de insanlık adına utanç verici olayların ardı arkası kesilmiyor.
15 Temmuz’dan sonra Hizmet Hareketi’ne yönelik kitlesel kırımlar ve insan hakları ihlalleri devam ediyor..
Darbe Tiyatrosunun ardından 100 binden fazla insan KHK’larla işlerinden atıldı ve komik gerekçelerle operasyonlar yapılarak gözaltına alındı. Hali hazırda 17 bin kadın/anne 600 civarından bebeğiyle ve 35 bine yakın erkek toplamda 51 bin kişi cehennem odalarına tıka basa konularak tutsak altına alındı.
Cehennem odalarının mağduru annelerinden birisi de Betül Selçuk ve bebeği Mehmet Selim bebek. Fizik ögretmeni olan olan Betül Selçuk bylok kullandığı gerekçesiyle bebeğiyle beraber 11 aydır tutuklu. Kendisi gibi ögretmen olan eşi Abdurrahman Selçuk da hiç gerekçe gösterilmeden ve adliye kayıtlarında da tutukluluğu hakkında hiç bir karar olmamasına rağmen yaklaşık 90 gündür hapiste tutuluyor.
Selçuk ailesinin tek çocuğu olan Mehmet Selim daha 5 aylıkken annesiyle beraber hapisle tanıştı. Küçük Selim gelişme bozukluğuna bağlı olarak çene ve gözkapağı kaslarıyla bağlantılı sinirlerin yapışık olması sebebiyle sol göz kapağını kontrol edemiyor. Göz kapağının sürekli kapanması sebebiyle de göz gelişimi ve görmesi sağlıklı gerçekleşmiyor.
Küçük Selim’in durumuna müdahele edilmemesi durumunda körlüğe kadar gidebilecek bir riskle karşı karşıya. Steril olmayan bir ortamda çocuğunu büyütmeye çalışan anne tedavi için birçok kez savcılığa adli kontrol talebiyle başvurdu fakat dilekçesi dikkate alınmadı.
Selim bebek ailesi tarafından daha önce Ankara’da uzman bir doktora götürülürken şu anda bu imkan kendisine sağlanmıyor. Selçuk ailesinin yakın akrabalarından alınan bilgiye göre Mehmet Selim’in rahatsızlığının ilerlemesi durumunda kör olma riskinin olduğu belirtiliyor.
“Selim bebek yetişkinlerle aynı koğuşta kalıyor, her taraf tozlu ve hijyen değil. Koğuslar da klima yok. Çocugun göz kapağını açık veya kapalı tutması için doktoru tarafından verilen ve hergün yapıştırılması gereken özel bantlar sıcak ortamda terden yapışmıyor ve çok kısa bir süre sonra kalkıyor. Yine sıcaktan dolayı Mehmet Selim sürekli ağlıyor buda gözü için problem oluşturuyor. En son Tarsus Devlet Hastanesi’ne götürdükleri doktor çocuğun göz rahatsızlığının ilerlediğini ve kısmi görme kaybının başladığını söyledi” diyen Selçuk ailesinin yakınları bebeğin sağlığından ve Betül Anne’nin psikolojik durumundan endişe ediyor.
Daha önce yerel ve ulusal basında OHAL adı altında birçok insanlik dışı uygulamalarla gündeme gelen Mersin’de insanlık adına utanç verici olayların ardı arkası kesilmiyor.
15 Temmuz’dan sonra Hizmet Hareketi’ne yönelik kitlesel kırımlar ve insan hakları ihlalleri devam ediyor..
Darbe Tiyatrosunun ardından 100 binden fazla insan KHK’larla işlerinden atıldı ve komik gerekçelerle operasyonlar yapılarak gözaltına alındı. Hali hazırda 17 bin kadın/anne 600 civarından bebeğiyle ve 35 bine yakın erkek toplamda 51 bin kişi cehennem odalarına tıka basa konularak tutsak altına alındı.
Cehennem odalarının mağduru annelerinden birisi de Betül Selçuk ve bebeği Mehmet Selim bebek. Fizik ögretmeni olan olan Betül Selçuk bylok kullandığı gerekçesiyle bebeğiyle beraber 11 aydır tutuklu. Kendisi gibi ögretmen olan eşi Abdurrahman Selçuk da hiç gerekçe gösterilmeden ve adliye kayıtlarında da tutukluluğu hakkında hiç bir karar olmamasına rağmen yaklaşık 90 gündür hapiste tutuluyor.
Selçuk ailesinin tek çocuğu olan Mehmet Selim daha 5 aylıkken annesiyle beraber hapisle tanıştı. Küçük Selim gelişme bozukluğuna bağlı olarak çene ve gözkapağı kaslarıyla bağlantılı sinirlerin yapışık olması sebebiyle sol göz kapağını kontrol edemiyor. Göz kapağının sürekli kapanması sebebiyle de göz gelişimi ve görmesi sağlıklı gerçekleşmiyor.
Küçük Selim’in durumuna müdahele edilmemesi durumunda körlüğe kadar gidebilecek bir riskle karşı karşıya. Steril olmayan bir ortamda çocuğunu büyütmeye çalışan anne tedavi için birçok kez savcılığa adli kontrol talebiyle başvurdu fakat dilekçesi dikkate alınmadı.
Selim bebek ailesi tarafından daha önce Ankara’da uzman bir doktora götürülürken şu anda bu imkan kendisine sağlanmıyor. Selçuk ailesinin yakın akrabalarından alınan bilgiye göre Mehmet Selim’in rahatsızlığının ilerlemesi durumunda kör olma riskinin olduğu belirtiliyor.
“Selim bebek yetişkinlerle aynı koğuşta kalıyor, her taraf tozlu ve hijyen değil. Koğuslar da klima yok. Çocugun göz kapağını açık veya kapalı tutması için doktoru tarafından verilen ve hergün yapıştırılması gereken özel bantlar sıcak ortamda terden yapışmıyor ve çok kısa bir süre sonra kalkıyor. Yine sıcaktan dolayı Mehmet Selim sürekli ağlıyor buda gözü için problem oluşturuyor. En son Tarsus Devlet Hastanesi’ne götürdükleri doktor çocuğun göz rahatsızlığının ilerlediğini ve kısmi görme kaybının başladığını söyledi” diyen Selçuk ailesinin yakınları bebeğin sağlığından ve Betül Anne’nin psikolojik durumundan endişe ediyor.
Daha önce yerel ve ulusal basında OHAL adı altında birçok insanlik dışı uygulamalarla gündeme gelen Mersin’de insanlık adına utanç verici olayların ardı arkası kesilmiyor.
15 Temmuz’dan sonra Hizmet Hareketi’ne yönelik kitlesel kırımlar ve insan hakları ihlalleri devam ediyor..
Darbe Tiyatrosunun ardından 100 binden fazla insan KHK’larla işlerinden atıldı ve komik gerekçelerle operasyonlar yapılarak gözaltına alındı. Hali hazırda 17 bin kadın/anne 600 civarından bebeğiyle ve 35 bine yakın erkek toplamda 51 bin kişi cehennem odalarına tıka basa konularak tutsak altına alındı.
Cehennem odalarının mağduru annelerinden birisi de Betül Selçuk ve bebeği Mehmet Selim bebek. Fizik ögretmeni olan olan Betül Selçuk bylok kullandığı gerekçesiyle bebeğiyle beraber 11 aydır tutuklu. Kendisi gibi ögretmen olan eşi Abdurrahman Selçuk da hiç gerekçe gösterilmeden ve adliye kayıtlarında da tutukluluğu hakkında hiç bir karar olmamasına rağmen yaklaşık 90 gündür hapiste tutuluyor.
Selçuk ailesinin tek çocuğu olan Mehmet Selim daha 5 aylıkken annesiyle beraber hapisle tanıştı. Küçük Selim gelişme bozukluğuna bağlı olarak çene ve gözkapağı kaslarıyla bağlantılı sinirlerin yapışık olması sebebiyle sol göz kapağını kontrol edemiyor. Göz kapağının sürekli kapanması sebebiyle de göz gelişimi ve görmesi sağlıklı gerçekleşmiyor.
Küçük Selim’in durumuna müdahele edilmemesi durumunda körlüğe kadar gidebilecek bir riskle karşı karşıya. Steril olmayan bir ortamda çocuğunu büyütmeye çalışan anne tedavi için birçok kez savcılığa adli kontrol talebiyle başvurdu fakat dilekçesi dikkate alınmadı.
Selim bebek ailesi tarafından daha önce Ankara’da uzman bir doktora götürülürken şu anda bu imkan kendisine sağlanmıyor. Selçuk ailesinin yakın akrabalarından alınan bilgiye göre Mehmet Selim’in rahatsızlığının ilerlemesi durumunda kör olma riskinin olduğu belirtiliyor.
“Selim bebek yetişkinlerle aynı koğuşta kalıyor, her taraf tozlu ve hijyen değil. Koğuslar da klima yok. Çocugun göz kapağını açık veya kapalı tutması için doktoru tarafından verilen ve hergün yapıştırılması gereken özel bantlar sıcak ortamda terden yapışmıyor ve çok kısa bir süre sonra kalkıyor. Yine sıcaktan dolayı Mehmet Selim sürekli ağlıyor buda gözü için problem oluşturuyor. En son Tarsus Devlet Hastanesi’ne götürdükleri doktor çocuğun göz rahatsızlığının ilerlediğini ve kısmi görme kaybının başladığını söyledi” diyen Selçuk ailesinin yakınları bebeğin sağlığından ve Betül Anne’nin psikolojik durumundan endişe ediyor.
Daha önce yerel ve ulusal basında OHAL adı altında birçok insanlik dışı uygulamalarla gündeme gelen Mersin’de insanlık adına utanç verici olayların ardı arkası kesilmiyor.
15 Temmuz’dan sonra Hizmet Hareketi’ne yönelik kitlesel kırımlar ve insan hakları ihlalleri devam ediyor..
Darbe Tiyatrosunun ardından 100 binden fazla insan KHK’larla işlerinden atıldı ve komik gerekçelerle operasyonlar yapılarak gözaltına alındı. Hali hazırda 17 bin kadın/anne 600 civarından bebeğiyle ve 35 bine yakın erkek toplamda 51 bin kişi cehennem odalarına tıka basa konularak tutsak altına alındı.
Cehennem odalarının mağduru annelerinden birisi de Betül Selçuk ve bebeği Mehmet Selim bebek. Fizik ögretmeni olan olan Betül Selçuk bylok kullandığı gerekçesiyle bebeğiyle beraber 11 aydır tutuklu. Kendisi gibi ögretmen olan eşi Abdurrahman Selçuk da hiç gerekçe gösterilmeden ve adliye kayıtlarında da tutukluluğu hakkında hiç bir karar olmamasına rağmen yaklaşık 90 gündür hapiste tutuluyor.
Selçuk ailesinin tek çocuğu olan Mehmet Selim daha 5 aylıkken annesiyle beraber hapisle tanıştı. Küçük Selim gelişme bozukluğuna bağlı olarak çene ve gözkapağı kaslarıyla bağlantılı sinirlerin yapışık olması sebebiyle sol göz kapağını kontrol edemiyor. Göz kapağının sürekli kapanması sebebiyle de göz gelişimi ve görmesi sağlıklı gerçekleşmiyor.
Küçük Selim’in durumuna müdahele edilmemesi durumunda körlüğe kadar gidebilecek bir riskle karşı karşıya. Steril olmayan bir ortamda çocuğunu büyütmeye çalışan anne tedavi için birçok kez savcılığa adli kontrol talebiyle başvurdu fakat dilekçesi dikkate alınmadı.
Selim bebek ailesi tarafından daha önce Ankara’da uzman bir doktora götürülürken şu anda bu imkan kendisine sağlanmıyor. Selçuk ailesinin yakın akrabalarından alınan bilgiye göre Mehmet Selim’in rahatsızlığının ilerlemesi durumunda kör olma riskinin olduğu belirtiliyor.
“Selim bebek yetişkinlerle aynı koğuşta kalıyor, her taraf tozlu ve hijyen değil. Koğuslar da klima yok. Çocugun göz kapağını açık veya kapalı tutması için doktoru tarafından verilen ve hergün yapıştırılması gereken özel bantlar sıcak ortamda terden yapışmıyor ve çok kısa bir süre sonra kalkıyor. Yine sıcaktan dolayı Mehmet Selim sürekli ağlıyor buda gözü için problem oluşturuyor. En son Tarsus Devlet Hastanesi’ne götürdükleri doktor çocuğun göz rahatsızlığının ilerlediğini ve kısmi görme kaybının başladığını söyledi” diyen Selçuk ailesinin yakınları bebeğin sağlığından ve Betül Anne’nin psikolojik durumundan endişe ediyor.