Ters kelepçe, süngerli oda, ıslak hücre…
Bakır’ın yaşadıklarına ilişkin soL’a açıklamalarda bulunan kardeşi Eylül Bakır, “Ağabeyim 20 Ekim’den bu yana sistematik bir şekilde idare ve savcının bilgisi dahilinde gardiyanlar tarafından işkenceye maruz kalıyor” dedi.
Kardeşinin uğradığı saldırıya gerekçe olarak cezaevinde son dönemde artan baskılara karşı kapıya vurarak yaptıkları protestonun gösterildiğini belirten Eylül Bakır, “Ağabeyimin en ağır işkenceye maruz kalmasının nedeni olarak ‘Sen daha sert vurdun kapıya’ denilmiş” diye konuştu.
TERS KELEPÇE, SÜNGERLİ ODA, ISLAK HÜCRE…
20 Ekim’de savcı ve cezaevi müdürünün gözü önünde gardiyanların ağır saldırısına uğrayan Hıdır Bakır’ın kafasının üç ayrı yerinde şişlik olduğunu, vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar bulunduğunu belirten Eylül Bakır, saldırının bununla da sınırlı kalmadığını dile getirdi.
Kardeşinin daha sonra ellerinden ve ayaklarından ters kelepçe takılarak yarı çıplak şekilde dört saat süngerli odada tutulduğunu aktaran Bakır, avukatları aracılığıyla konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Bu suç duyurusu ve şikayetlerin ardından da saldırıların sürdüğünü vurgulayan Eylül Bakır, “Ağabeyim geçen hafta içinde tekrardan gardiyanlar tarafından iki kere darp edildi. Zemini ıslak tek kişilik hücreye konuldu. Havalandırma kapısı sabah saat 10.00’da kapatılıyor. Gazete, dergi kitap her şey yasak. Diğer tutuklularla görüşmesi de yasaklandı. Sistematik olarak da saldırıya uğramaya devam ediyor. Ağabeyimizin sağlık durumu konusunda oldukça endişeliyiz” dedi.
Aile olarak baskı kurmak adına sürekli cezaevini aradıklarını, duruma tepki gösterdiklerini belirten Bakır, “Gidin şikayet edin diyorlar, hiçbir şekilde yanıt vermiyorlar. Cezaevi reviriyle konuşuyorum, ağabeyim işkenceye uğradı ve revire getirilmedi diyorum ama bir yanıt alamıyorum. Hiçbirinde vicdan yok” ifadelerini kullandı.
solportal
Ters kelepçe, süngerli oda, ıslak hücre…
Bakır’ın yaşadıklarına ilişkin soL’a açıklamalarda bulunan kardeşi Eylül Bakır, “Ağabeyim 20 Ekim’den bu yana sistematik bir şekilde idare ve savcının bilgisi dahilinde gardiyanlar tarafından işkenceye maruz kalıyor” dedi.
Kardeşinin uğradığı saldırıya gerekçe olarak cezaevinde son dönemde artan baskılara karşı kapıya vurarak yaptıkları protestonun gösterildiğini belirten Eylül Bakır, “Ağabeyimin en ağır işkenceye maruz kalmasının nedeni olarak ‘Sen daha sert vurdun kapıya’ denilmiş” diye konuştu.
TERS KELEPÇE, SÜNGERLİ ODA, ISLAK HÜCRE…
20 Ekim’de savcı ve cezaevi müdürünün gözü önünde gardiyanların ağır saldırısına uğrayan Hıdır Bakır’ın kafasının üç ayrı yerinde şişlik olduğunu, vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar bulunduğunu belirten Eylül Bakır, saldırının bununla da sınırlı kalmadığını dile getirdi.
Kardeşinin daha sonra ellerinden ve ayaklarından ters kelepçe takılarak yarı çıplak şekilde dört saat süngerli odada tutulduğunu aktaran Bakır, avukatları aracılığıyla konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Bu suç duyurusu ve şikayetlerin ardından da saldırıların sürdüğünü vurgulayan Eylül Bakır, “Ağabeyim geçen hafta içinde tekrardan gardiyanlar tarafından iki kere darp edildi. Zemini ıslak tek kişilik hücreye konuldu. Havalandırma kapısı sabah saat 10.00’da kapatılıyor. Gazete, dergi kitap her şey yasak. Diğer tutuklularla görüşmesi de yasaklandı. Sistematik olarak da saldırıya uğramaya devam ediyor. Ağabeyimizin sağlık durumu konusunda oldukça endişeliyiz” dedi.
Aile olarak baskı kurmak adına sürekli cezaevini aradıklarını, duruma tepki gösterdiklerini belirten Bakır, “Gidin şikayet edin diyorlar, hiçbir şekilde yanıt vermiyorlar. Cezaevi reviriyle konuşuyorum, ağabeyim işkenceye uğradı ve revire getirilmedi diyorum ama bir yanıt alamıyorum. Hiçbirinde vicdan yok” ifadelerini kullandı.
solportal
Ters kelepçe, süngerli oda, ıslak hücre…
Bakır’ın yaşadıklarına ilişkin soL’a açıklamalarda bulunan kardeşi Eylül Bakır, “Ağabeyim 20 Ekim’den bu yana sistematik bir şekilde idare ve savcının bilgisi dahilinde gardiyanlar tarafından işkenceye maruz kalıyor” dedi.
Kardeşinin uğradığı saldırıya gerekçe olarak cezaevinde son dönemde artan baskılara karşı kapıya vurarak yaptıkları protestonun gösterildiğini belirten Eylül Bakır, “Ağabeyimin en ağır işkenceye maruz kalmasının nedeni olarak ‘Sen daha sert vurdun kapıya’ denilmiş” diye konuştu.
TERS KELEPÇE, SÜNGERLİ ODA, ISLAK HÜCRE…
20 Ekim’de savcı ve cezaevi müdürünün gözü önünde gardiyanların ağır saldırısına uğrayan Hıdır Bakır’ın kafasının üç ayrı yerinde şişlik olduğunu, vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar bulunduğunu belirten Eylül Bakır, saldırının bununla da sınırlı kalmadığını dile getirdi.
Kardeşinin daha sonra ellerinden ve ayaklarından ters kelepçe takılarak yarı çıplak şekilde dört saat süngerli odada tutulduğunu aktaran Bakır, avukatları aracılığıyla konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Bu suç duyurusu ve şikayetlerin ardından da saldırıların sürdüğünü vurgulayan Eylül Bakır, “Ağabeyim geçen hafta içinde tekrardan gardiyanlar tarafından iki kere darp edildi. Zemini ıslak tek kişilik hücreye konuldu. Havalandırma kapısı sabah saat 10.00’da kapatılıyor. Gazete, dergi kitap her şey yasak. Diğer tutuklularla görüşmesi de yasaklandı. Sistematik olarak da saldırıya uğramaya devam ediyor. Ağabeyimizin sağlık durumu konusunda oldukça endişeliyiz” dedi.
Aile olarak baskı kurmak adına sürekli cezaevini aradıklarını, duruma tepki gösterdiklerini belirten Bakır, “Gidin şikayet edin diyorlar, hiçbir şekilde yanıt vermiyorlar. Cezaevi reviriyle konuşuyorum, ağabeyim işkenceye uğradı ve revire getirilmedi diyorum ama bir yanıt alamıyorum. Hiçbirinde vicdan yok” ifadelerini kullandı.
solportal
Ters kelepçe, süngerli oda, ıslak hücre…
Bakır’ın yaşadıklarına ilişkin soL’a açıklamalarda bulunan kardeşi Eylül Bakır, “Ağabeyim 20 Ekim’den bu yana sistematik bir şekilde idare ve savcının bilgisi dahilinde gardiyanlar tarafından işkenceye maruz kalıyor” dedi.
Kardeşinin uğradığı saldırıya gerekçe olarak cezaevinde son dönemde artan baskılara karşı kapıya vurarak yaptıkları protestonun gösterildiğini belirten Eylül Bakır, “Ağabeyimin en ağır işkenceye maruz kalmasının nedeni olarak ‘Sen daha sert vurdun kapıya’ denilmiş” diye konuştu.
TERS KELEPÇE, SÜNGERLİ ODA, ISLAK HÜCRE…
20 Ekim’de savcı ve cezaevi müdürünün gözü önünde gardiyanların ağır saldırısına uğrayan Hıdır Bakır’ın kafasının üç ayrı yerinde şişlik olduğunu, vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar bulunduğunu belirten Eylül Bakır, saldırının bununla da sınırlı kalmadığını dile getirdi.
Kardeşinin daha sonra ellerinden ve ayaklarından ters kelepçe takılarak yarı çıplak şekilde dört saat süngerli odada tutulduğunu aktaran Bakır, avukatları aracılığıyla konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
Bu suç duyurusu ve şikayetlerin ardından da saldırıların sürdüğünü vurgulayan Eylül Bakır, “Ağabeyim geçen hafta içinde tekrardan gardiyanlar tarafından iki kere darp edildi. Zemini ıslak tek kişilik hücreye konuldu. Havalandırma kapısı sabah saat 10.00’da kapatılıyor. Gazete, dergi kitap her şey yasak. Diğer tutuklularla görüşmesi de yasaklandı. Sistematik olarak da saldırıya uğramaya devam ediyor. Ağabeyimizin sağlık durumu konusunda oldukça endişeliyiz” dedi.
Aile olarak baskı kurmak adına sürekli cezaevini aradıklarını, duruma tepki gösterdiklerini belirten Bakır, “Gidin şikayet edin diyorlar, hiçbir şekilde yanıt vermiyorlar. Cezaevi reviriyle konuşuyorum, ağabeyim işkenceye uğradı ve revire getirilmedi diyorum ama bir yanıt alamıyorum. Hiçbirinde vicdan yok” ifadelerini kullandı.
solportal