9 aydır tutuklu öğretmen Selim Yekdar şu an ağır işkence altında. Ailesine 5 dakikalık kısa görüşmede dehşeti anlattı.
Tutukluluğunun üzerinden yaklaşık 9 ay geçmesinin ardından, tutuklu bulunduğu cezaevinden alınarak ailesine de haber verilmeden bilinmeyen bir yere götürüldü.
Aktifhaber’in ulaştığı bilgilere göre; Ailesi 6 Haziran günü ziyaretine gittiğinde Selim Yekdar’ın Cezaevi’nde olmadığı bildirildi. Ailenin ısrarlarının ardından 3 Haziran’da Şanlıurfa Terörle Mücadele Şubesi’nde götürüldüğü belirtildi.
Selim Yekdar’ın Emniyet’te olduğu bilgisinin ardından aile, Şanlıurfa Başsavcılığı’na giderek konuyla ilgili dilekçe verdi.
(Cezaevinden alınıp işkenceye götürülen öğretmen Selim Yekdar)
“KOCAN KONUŞSUN YOKSA SENİ TUTUKLARIM”
Başsavcı vekili Orbay Bahri Ulgar’ın, Selim Yekdar’ın eşi Türkan Özgül Yekdar’a “Eşini ikna etmen şartıyla görüşlemene izin veririm. Cezaevini ya da özgürlüğü tercih edeceksiniz. Eğer eşin konuşmazsa seni de tutuklarım.” dediği öğrenildi.
Savcı Ulgar, akşam gidip Selim Yekdar’la görüşeceğini ailesinin kendisini konuşma konusunda ikna etmemesi halinde, Tükan Özgül Yekdar hakkında dava açacağı yönünde tehdit cümleleri kurduğu ve ardından görüşmeye izin verdiği belirtildi.
Ardından verilen izinle Türkan Özgül Yekdar, eşiyle görüşebilmek için Emniyet’e gitti.
Terörle Mücadele Şubesi’nde Türkan Yekdar ve babasına, defalarca görüşme sebeplerinin Selim Yekdar’ın konuşmasını sağlamak olduğu hatırlatıldıktan sonra bir odada görüşme başlatıldı.
Odaya giren aile şok geçirdi. Çünkü Selim Yekdar’ın gözleri açılmıyordu. Ailesi gözlerini açamaması nedeniyle kör olduğunu düşündü. Selim Yekdar sandalyede de zor oturuyor, çok halsiz görünüyordu. Karısını tanımakta güçlük çeken Yekdar, bir süre sonra sesinden tanıyabildi. Aile Selim Yekdar’ın kısa süre içinde anlattıklarıyla şok oldu: “MİT’ten gelen bir ekip tarafından 5 gündür uyutulmuyorum, başıma çuval geçirilerek kafama tekme atılıyor. İşkenceyi morluk oluşmayacak şekilde yapıyorlar. Tüm kıyafetlerimi çıkartıyorlar, çırılçıplakken karımın ve kızlarımın olduğu hatırlatılarak tehdit ediliyorum. Bu arkadaşlar değil bana kötü davrananlar (odadaki iki polisi göstererek), MİT’ten gelenler. Bugün 7 saat yakamı bırakmadılar. Ben ayakta duramadığım için beni sürüyerek götürdüler”
Bu sözlerin ardından polislerin “bunun için görüşmeye izin vermedik, bunun için gelmediniz” diyerek görüşmeyi bitirdiği ve aileyi zorla dışarı çıkardığı öğrenildi.
BABASI HER YERE İTİRAZ ETTİ
Oğlunun işkenceden gözleri açılamaz hale geldiğini gören babası İsmail Yekdar’ın ise başvurmadık yer bırakmadığı öğrenildi. Savcılık, Emniyet, Baro ve İnsan Hakları Derneklerine başvuran baba çok sayıda dilekçe verdi. Bu dilekçelerin ardından Baba İsmail Yekdar’ın Emniyet’e çağrılarak, “İşkence yok, dilekçe vermekten vazgeç” şeklinde “uyarıldığı” öğrenildi.
SON GÖRÜŞTE ANLINDA ŞİŞLİK VARDI
Halen Emniyet’te tutulan ve 7 günlük süresi dolan Yektar’la son olarak avukatı görüştü. Avukatının görüşmede müvekkilinin anlında bir şişlik olduğunu tespit ettiği, uyutulmama nedeniyle sıkıntılarının devam ettiğini belirttiği öğrenildi. Bu konuda da dilekçe verildiği belirtiliyor.
SÜREKLİ İSİM İSTENİYOR
Savcılığın, Yektar’ın cezaevinden alınarak tekrar Emniyet’te sorguya alınmasıyla ilgili sunduğu gerekçe ise hakkında yeni ihbar olması.
Ancak sorguya neden MİT’ten gelen bir ekibin katıldığı belirtilmiyor. Yektar’dan sürekli isim istendiği ve tanımadığı kişilerin isimlerini ifadesinde geçirmesinin talep edildiği belirtiliyor.
ÜÇ DİPLOMASI VAR
Selim Yekdar, kamuda çalışan ve kendini yetiştirmiş nadir sınıf öğretmenlerinden biriydi. Sınıf öğretmeni olmasına rağmen, sosyoloji ve Türkçe’de yan dal yapan Selim Yekdar’ın üç üniversite diloması bulunuyor. 4, 8 ve 12 yaşlarında üç çocuğu bulunan Yekdar ailesinin maddi ve manevi olarak büyük sıkıntılar yaşadığı ifade ediliyor.
İLK GÖZALTISI TOPLAMA KAMPINDAYDI
Selim Yekdar’ın ilk olarak Ağustos 2016’da gözaltına alınıp götürüldüğü yer ise “toplama kampı” olarak anılan Urfa Sabiha Özlek Spor Salonu’ydu. Burada 500 kişi bir arada yarım metrelik kartonlar üzerinde zeminde yatmak zorunda kalan Selim Yekdar, kaldığı süre boyunca diğer gözaltında olanlar gibi tuvalette banyo yapmak zorunda kaldı, çok kısıtlı beslenebildi. Polisler 500 kişiyi uzun saatler boyunca dizlerinin üzerlerine oturtarak bir çeşit işkence yaptıkları Urfa toplama kampında, insanlara kıyafet hakkı da verilmedi. Havanın çok sıcak olduğu Temmuz-Ağustos döneminde herkesin kıyafeti ter ve kirden üzerlerine yapıştı. Toplama kampından çıkışta ise herkese “kötü muamele görmedim” diye kağıt imzalatılmaya çalışıldığı, imzalamayanların salona yüzleri dağılmış halde gelmeleri nedeniyle herkesin bu kağıtları imzalamak zorunda kaldıkları belirtiliyor.
GÖZALTI SÜRESİ DE DOLDU
Cezaevinde tutukluyken gözaltına alınan Selim Yekdar’ın Urfa Emniyeti’ndeki 7 günlük gözaltı süresi doldu. Ancak halen Cezaevine geri götürülmediği öğrenildi.