Güneydoğu’da köy baskınları devam ediyor. Son olayın şahitleri yaşadıklarını anlattı.
Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Sulak (Bafê) köyüne bağlı Elcani mezrasında 15 Nisan günü çok sayıda asker ve köy korucusunun katılımıyla 5 eve baskın düzenlendi. 6 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan Remzi ve Hekim Tekmenuray, İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, Selahattin Tekmenuray, Mehmet Emin ile kardeşi Mehmet Şefa Terkin Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Ayağından engelli olan Resul Tekmenuray’ın ise gözaltına alındığı esnada darp edildiğinden dolayı fenalaşarak İdil Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındığı öğrenildi. Yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan kişilerin feci bir şekilde darp edildiğini ve herkese hakaret edildiğini kaydeden köylüler, baskınlar sırasında yaşananları anlattı.
‘GÖZALTINA ALDIKLARI ÇOCUKLARIMI YERDE SÜRÜKLEDİLER’
Gözaltına alınan Emin ve Şefa Terkin kardeşlerin annesi Gule Terkin, sabah namazına kalktığı esnada askerlerin köye girdiğini gördüğünü ve daha sonra askerlerin direk evlerine yöneldiğini aktardı. Kendisi ve çocuklarının askerler tarafından yere yatırılarak arandığını kaydeden Terkin, “Yere yatırdıklarında silahlarını başımıza dayadılar. ‘Seni öldüreceğiz’ diye tehdit ettiler. Gözaltına aldıkları çocuklarıma işkence ettiler. Bütün elbiselerini yırtarak yerde sürüklediler. Bana ‘silahların’ nerede olduğunu sordular. Namaz kılmak istediğimi söylememe rağmen izin vermediler” diye konuştu.
Gule Terkin’in 15 yaşındaki torunu Ş.A. da, kendisinin askerler tarafından darp edildiğini aktararak, tehdit edildiğini söyledi.
‘ANNEM VE KIZKARDEŞLERİMİN ÜSTÜNÜ ARADILAR’
Welat Terkin ise annesi Gule’nin seslenişi ile uyandığını belirterek, kapılarının kırıldığını ve yere yatırıldıklarını söyledi. İlk olarak kendisine “Cephanelik nerede?” sorusunun sorulduğunu ifade eden Terkin, “Onlara kadınların gelip annem ve kız kardeşlerim üzerlerini aramalarını söyledim. Fakat dinlemediler” dedi.
‘HER EVİN ÜSTÜNDE BİR DRONE UÇUYORDU’
Gözaltına alınan kardeşlerinin çoban olduğunu ve baskın yapıldığı esnada koyunlarının yanından olduğunu dile getiren Terkin, “Askerler kardeşlerimi görünce onları çağırıp silahları nereye sakladıklarını sordular. Her evin üstünde bir drone uçuyordu. Kardeşlerimiz kıyafetlerini çıkardılar. Daha sonra ölümle tehdit edip işkence ettiler. Bununla kalmayıp kardeşlerimin ayaklarının arasına birkaç el silah sıktılar. Bizim evin uzağında bulunan samanlığa gidip bir tane kaleşnikof getirdiler. Kardeşlerimin ellerini silahın üzerine koyup parmak izi oluşturmaya çalıştılar. Kadın erkek demeden herkese ağır küfürler ediyorlardı” diye konuştu.
‘ENGELLİ BABAMA İŞKENCE ETTİLER’
Engelli Resul Tekmenuray’ın kızı Mevlüde Tekmenuray, kapılarını kırıp içeri giren askerlerin ilk olarak babasını sorduğunu ifade ederek, “Babam engelli olmasına rağmen işkence edip sırtına silah dayadılar. Kız kardeşim ağlayarak askerlerin babama işkence etmelerini engellemeye çalıştı. Bunun üzerine kız kardeşim ve daha sonra ben ve anneme de işkence ettiler. Beşikteki çocuğum ağlıyordu. Ona dahi bakmama izin vermediler. Sabaha kadar öylece beklettiler. Sabah olunca babamı aldılar” dedi.
‘BENİ, EŞİMİ VE OĞLUMU DARP ETTİLER’
Selahattin Tekmenuray’ın eşi Rabia Tekmenuray, 6 askerin birlikte evlerinin kapısını kırıp içeri girdiğini belirterek, “Eşim kapıyı açacağını belirtmesine rağmen kapıyı kırarak eve girdiler. Eve girdiklerinde sürekli ağza alınmayacak küfürler ediyorlardı. Eşimi yere yatırıp ayakları ile üzerine çıktılar. Darp ettiler. Kafasından kan akıyordu. Beni de darp ettiler. Bütün evimizin etrafını kazmalarına rağmen bir şey bulamadılar. Oğluma, ‘Silahların yerini söyle’ diyorlardı. Oğlum silah olmadığını söyleyince de kafasını demir kapımıza çarptılar. Devlet bunu neden yapıyor. Biz bunu unutmayacağız” sözleri ile yaşadıklarını anlattı.
