Birçok hastalığı olan, organ nakli ve bir takım ameliyatlara girmesi gerek Şeref Ağu, Antalya Döşemealtı L Tipi Cezaevi’nde tutuluyor. Ağu, cezaevindeyken hem annesini hem abisini kaybetti, cenazelerine gidemedi…
24 Haziran 2016 tarihinde tutuklanan Şerif Ağu Antalya Döşemealtı L Tipi Cezaevine koyuldu.
Şerif Ağu Hepatit B taşıyıcısı,siroz ve en önemlisi de karaciğer nakli olması gereken bakıma muhtaç ağır bir hastadır.
2015yılının sonlarında karaciğerinde kanserli hücre tespit edilip,ameliyat olmuş ve yemek borusunda hastalığı nedeniyle varisler oluşmştur
Bu varislere geçici bir tedavi olarak bant atılmıştır. Yemek borusundaki varislerde her an pıhtı atabilir ve sonucunda ölüm riski var.
ACİLEN ORGAN NAKLİ OLMASI GEREKİYOR!
Tutuklanmadan önce kendisini ameliyat eden doktorlar acilen organ nakli olması gerektiğini söylediler.
Bunun üzerine aile yakınlarından donör bulur ve karaciğer nakli için hazırlıklara başlanır. Fakat ameliyat gerçekleşmeden tutuklanır.
Şu an stres,beslenme yetersizliği, cezaevi koşulları hastalığını olumsuz etkilemektedir.
Ayrıca tahlil, muayene,kontrol gibi durumları seri yapılmamakta ve gecikmeler olmaktadır, kullandığı ilaçlar düzenli verilmemektedir.
Aile Adli Tıp Kurumuna raporlarını göndermiş oradan red alınca üst heyete göndermiş maalesef yine red cevabı almıştır.
Eşi 3 çocuğuyla 1000 km uzakta ve 2 ayda sadece yarım saat açık görüşle ondan haber alabiliyor. Gidip gelmeleri maddi manevi açıdan çok zor.
Başka bir türlü iletişim de yok. Mektup yasak ,Telefon yasak sadece Antalya Döşemealtı L tipi cezaevinde bu uygulama var.
Haftada 10 dakika eşinin ve çocuklarının sesini dahi duyurmayarak tutuklulara psikolojik işkence yapılıyor.
TUTUKLULUĞUNDA ANNESİNİ KAYBETTİ, CENAZEYE GİTMESİNE İZİN VERMEDİLER!
Ağu, yetim büyümüş birisi. Tutukluluk sürecinde annesini kaybetmesi ve cenazeye getirilmemesi onu ayrıca yıktı.
Baba gibi bildiği, onun elinde büyüdüğü abisi de annesinin vefatından 3 ay sonra vefat etmiştir. Aile haberi Ağu’ya söyleyememiştir.
Ağu’nun hastalığının nüksetmesinden korkan aile, teyzesinin ve amcasının vefatını da haber vermemiştir.
Aile yaşanan bu tramvayı anlamakta güçlük çektiğini, Ağu’nun çok nitelikli bir öğretmen ve vatanına aşık bir insan olduğunu belirtiyor
Şerif Ağu’nun eşinin şu sözleri kalplere kor gibi düşüyor; “Önce sağlığını sonra mesleğini sonra da itibarını kaybetti üstüne ailesine hasretlik eklendi ağır hastalığı olmasa sabırla bekleyeceğiz”
Birçok hastalığı olan, organ nakli ve bir takım ameliyatlara girmesi gerek Şeref Ağu, Antalya Döşemealtı L Tipi Cezaevi’nde tutuluyor. Ağu, cezaevindeyken hem annesini hem abisini kaybetti, cenazelerine gidemedi…
24 Haziran 2016 tarihinde tutuklanan Şerif Ağu Antalya Döşemealtı L Tipi Cezaevine koyuldu.
Şerif Ağu Hepatit B taşıyıcısı,siroz ve en önemlisi de karaciğer nakli olması gereken bakıma muhtaç ağır bir hastadır.
2015yılının sonlarında karaciğerinde kanserli hücre tespit edilip,ameliyat olmuş ve yemek borusunda hastalığı nedeniyle varisler oluşmştur
Bu varislere geçici bir tedavi olarak bant atılmıştır. Yemek borusundaki varislerde her an pıhtı atabilir ve sonucunda ölüm riski var.
ACİLEN ORGAN NAKLİ OLMASI GEREKİYOR!
Tutuklanmadan önce kendisini ameliyat eden doktorlar acilen organ nakli olması gerektiğini söylediler.
Bunun üzerine aile yakınlarından donör bulur ve karaciğer nakli için hazırlıklara başlanır. Fakat ameliyat gerçekleşmeden tutuklanır.
Şu an stres,beslenme yetersizliği, cezaevi koşulları hastalığını olumsuz etkilemektedir.
Ayrıca tahlil, muayene,kontrol gibi durumları seri yapılmamakta ve gecikmeler olmaktadır, kullandığı ilaçlar düzenli verilmemektedir.
Aile Adli Tıp Kurumuna raporlarını göndermiş oradan red alınca üst heyete göndermiş maalesef yine red cevabı almıştır.
Eşi 3 çocuğuyla 1000 km uzakta ve 2 ayda sadece yarım saat açık görüşle ondan haber alabiliyor. Gidip gelmeleri maddi manevi açıdan çok zor.
Başka bir türlü iletişim de yok. Mektup yasak ,Telefon yasak sadece Antalya Döşemealtı L tipi cezaevinde bu uygulama var.
Haftada 10 dakika eşinin ve çocuklarının sesini dahi duyurmayarak tutuklulara psikolojik işkence yapılıyor.
TUTUKLULUĞUNDA ANNESİNİ KAYBETTİ, CENAZEYE GİTMESİNE İZİN VERMEDİLER!
Ağu, yetim büyümüş birisi. Tutukluluk sürecinde annesini kaybetmesi ve cenazeye getirilmemesi onu ayrıca yıktı.
Baba gibi bildiği, onun elinde büyüdüğü abisi de annesinin vefatından 3 ay sonra vefat etmiştir. Aile haberi Ağu’ya söyleyememiştir.
Ağu’nun hastalığının nüksetmesinden korkan aile, teyzesinin ve amcasının vefatını da haber vermemiştir.
Aile yaşanan bu tramvayı anlamakta güçlük çektiğini, Ağu’nun çok nitelikli bir öğretmen ve vatanına aşık bir insan olduğunu belirtiyor
Şerif Ağu’nun eşinin şu sözleri kalplere kor gibi düşüyor; “Önce sağlığını sonra mesleğini sonra da itibarını kaybetti üstüne ailesine hasretlik eklendi ağır hastalığı olmasa sabırla bekleyeceğiz”