Antalya Emniyeti’ndeki işkence Cezaevi’ndeki tutuklulara sıçradı..
İşkencenin bariz biçimde özellikle Hizmet Hareketi ile ilişkili olduğu iddia edilen kişilere yönelik olduğu belirtiliyor. Hem tutuklulara hem de onların yakınlarına yönelik olarak yetkililerce başvurulan insanlık dışı uygulamalar ise şunlar:
-Tutuklular fiziksel olarak darp ediliyor.
-Özellikle polis ve asker kökenli tutuklulara yönelik şiddet sistematik biçimde yapılıyor.
-Şiddet görmüş, vücudu yara bere içinde kalmış tutuklulara tıbbi yardım verilmediği gibi, taleplere rağmen, sargı bezi, merhem de verilmiyor.
-Doktor istekleri 45 günde bir yerine getiriliyor. Yazılan ilaçlar bazen veriliyor bazen verilmiyor.
-İlaçların dağıtımı 45 günde bir yapılıyor. Bu süreçte başka sağlık sorunları birbirini tetikliyor. –
-Tutuklular sürekli olarak küfür, hakaret ve tehdide maruz bırakılıyor.
-Koğuşlar aşırı derecede kalabalık. 18 kişilik koğuşlarda 47 kişi kalıyor. Tutuklular ranza ve yataklar yetmediği için nöbetleşe uyuyorlar.
-Hücrede tutulanlara namaz kılmaları için abdest alma olanağı tanınmıyor, seccade gibi ihtiyaçları temin edilmiyor.
-Sıcak su ihtiyacı neredeyse karşılanmıyor. 45 kişilik koğuşa yalnızca 25 dk süreyle sıcak su veriliyor.
-Pekçok cezaevinde haftada ya da iki haftada bir şeklinde uygulanan yakınlar ile telefonla görüşme hakkı Antalya Cezaevi’nde verilmiyor.
– Tutukluların mektup hakları ikinci emre kadar yasaklanmış durumda. Bu durum aylardır böyle.
– Avukatların birden fazla müvekkili varsa haftada sadece biriyle görüşmesine izin veriliyor.
-Avukatların müvekkilleri ile görüştürülmelerinde sürenin kısalması ve avukatların yıpratılması için birçok engel çıkartılıyor.
İŞKENCENİN SORUMLULARI
Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ve Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi Müdürü Halil İbrahim Demir işkencenin baş sorumluları. İkili tüm şikayetlere ve işkencenin açık kanıtlarına karşın duyarsız kaldıkları gibi işkenceci personeli koruyor.